"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2434 E., 2022/2404 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/705 E., 2022/409 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadın tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline karşı hakaret ederek tartışma çıkardığını, küfürler ettiğini, azarladığını, söz hakkı tanımadığını, asılsız iftiralarda bulunduğunu, yanında gördüğü herkesi davacıya yakıştırdığını, iftira attığını, zina yapmadığına dair sürekli yeminler ettirdiğini, en son ailesi ve yakınlarının yanında bağırıp çağırdığını, azarladığını ve kendisini bırakıp gittiğini, arayıp sormadığını, özür bile dilemediğini, suçlayıcı mesajlar attığını bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk için 1000,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, kendi için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm iddialarının asılsız olduğunu, dik başlı ve inatçı bir yapısı bulunduğunu, başına buyruk hareket ettiğini, istediğini yapmayınca boşanmak istediğini söylediğini, evi defalarca terk ettiğini, anlamsız davranışlar yaptığını, bağırıp çağırıp etrafa rezil ettiğini, eşini sevdiğini, barışacaklarını düşündüklerini, davanın reddine karar verilmesini, boşanma kararının verilmesi halinde çocukların velâyetinin kendisine verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı tanıklarının beyanlarından davalı kadına bir kusur izafe edilemeyeceği ve vakıaların ispatlanamadığı; dinlenen davacı tanıklarının tarafların geçimsizliğine ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, bir kısım beyanların taraflardan aktarılan beyanlar olduğu, taraflardan aktarılan beyanların da hükme esas alınamayacağı, buna göre davacının, davalının evlilik birliğinin sarsılmasını gerektiren bir kusurlu davranışını kanıtlayamadığı davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davacı kadının açtığı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece kusur tespitinin hatalı yapıldığını, davacının tam kusurlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının reddedilen davasına yönelik istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi uyarınca
kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin; aşırı kıskanç tavır sergileyerek eşine uygunsuz yakıştırmalar yaptığı, son ayrılışta kadının babasına ait bahçede bir aradayken eşini oradan ayrılmaya zorladığı, gelmeyen eşine "canın cehenneme" diyerek ayrıldığı ve bir daha arayıp sormadığını, ayrılık döneminde de eşine "zina etmediğine dair Kuran'a el bas, yemin et, gel evine" diye mesaj attığı bu davranışları ile erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle , kadının boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ...’in velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk ... ... yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren ortak çocuk ... ... için belirlenen aylık 1.000,00 TL'nin iştirak nafakasına dönüştürülerek devamına, ...’ün velâyetinin davalı babaya verilmesine,taraflarla çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat ile 35.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur tespitinin hatalı yapıldığını, erkeğin kusurlu olmadığını, erkeğin eşini sevdiğini, kadının maddiyat peşinde olduğunu davanın reddi gerektiğini bu nedenlerle kararın tüm yönlerden bozulması istemiyle temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği ve boşanmanın fer'îleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, maddesi, 174üncü maddesi, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci vd. maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.