Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1910 E. 2023/5366 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında erkeğin kusur oranı, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/137 E., 2022/2559 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/56 E., 2021/1523 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinin düzeltilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin evliliğin 3. ayından itibaren kadına ve ortak çocuğa karşı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kadını aldattığını, kadına hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, eve aralıklarla uğradığını, ortak çocuk ile ilgilenmediğini, öğlene kadar uyuyup sonra da arkadaşları ile playstation oynamaya gittiğini ve eve gece geldiğini, son zamanlarda eve hiç gelmediğini, işteyim diyerek yalan söylediğini, Aydın'a araba almaya gittiğini söyleyerek bir hafta annesinde kaldığını, eve geldiği zamanlarda sürekli telefonla ilgilendiğini, telefonda oynadığı sesli sohbetli bir oyunda başka kadınlar ile yazıştığını, en son... isimli kadın ile yazıştığını ve "sen neredesin, ya tüh ...'da mısın, ben orayı hiç görmedim" şeklinde mesajlar attığını, evliliğin başından beri fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, kadının darp raporu aldığını ve buna ilişkin iki tane soruşturma dosyasının açıldığını, durduk yere "anneme söyleyeceğim ikinci eş alacağım" dediğini, kadına bu nedenle çıkan tartışmada fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin annesinin "seni kızım olarak görürdüm ama gelinim olarak görmem lazım" dediğini, erkeğin bunun üzerine kadına sinirlenerek fiziksel şiddet uyguladığını, son olayda ise taraflar arasında çıkan tartışmada tarafların aileleri bir araya geldiğini, kadının babasının erkeğe yuvasına sahip çıkmasını söylediğini, erkeğin ise eline bıçak alarak "sen kimsin" diyerek kadının babasının üzerine yürüdüğünü, bu olayın üzerine tarafların bir hafta görüşmediğini, bir haftasının sonunda erkeğin eşyalarını toplamak için eve geldiğini, eşyalarını toplarken kendisine ait olan defteri bulamadığından kadına "o defter gelmezse senin kanın çıkar" dediğini, kadının bacaklarını sıkarak ittiğini, kadının evlenmeden önce bacağında platin olduğunu bilerek bunu yaptığını, kadının buna ilişkin ses kaydı ile şikayette bulunduğunu ve soruşturma açıldığını, erkeğin normal konuşmalarında dahi kadına sürekli hakaret edip küçük düşürdüğünü, kadının profil resmine kızı ile kendini koyduğunu, erkeğin annesinin buna yorum yaparak erkeği dolduruşa getirdiğini, erkeğin de "şerefsizler" diyerek üç kere "boş ol" dediğini, erkeğin annesi tarafından sürekli psikolojik şiddet uygulandığını, erkeğin kendi ailesini kadının ailesinden her zaman üstün gördüğünü, erkeğin kadının ailesinin yanına sadece bayramda gittiğini ve yanlarında çok az durduğunu, sürekli telefonla oynadığını, erkeğin annesine ise haftanın 3-4 günü gidildiğini, erkeğin kadına hiç kıyafet almadığını, ihtiyaçlarını gidermediğini ve hamileyken hastaneye götürmediğini, ortak çocukla maddî ve manevî olarak ilgilenmediğini, çocuğu hastaneye dahi götürmediğini, tarafların son olaydan sonra bir daha görüşmediklerini ve erkeğin 2 aylık bu süreçte çocuğu arayıp sormadığını, maddî yardımda bulunmadığını, erkeğin "zaten çocuğu istemiyordum" dediğini, erkeğin ailesinin son zamanda kadının ailesini mesajlarla rahatsız ettiğini belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine , ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, kadının yemek yapmadığını, yemek yapmasını isteyince "git annen yapsın ya da annen sana başka bir kadın alsın" dediğini, konuşmanın sonunda kadının "sen boşarım, boşamadan da yakın arkadaşınla aldatırım" dediğini, erkeğin bu sözün üzerine kadının babasını arayarak kızını uyarmasını istediğini, ancak babasının kızını uyarmadığını aksine erkek ile bu konuda alay edildiğini, darp raporunu kabul etmediklerini, kadının sinirlendiğinde kendine zarar veren yapıda olduğunu, kendini öldüreceğini söyleyerek mendil ile kendi boğazını sıktığını ve tırnakları hem kendi hem de erkeğin kollarını çizdiğini, kendini banyoya kilitleyerek bileğini kesmeye çalıştığını, kadının sebepsiz yere erkeğin annesi ile konuşurken içilen kahve fincanını erkeğin ve annesinin önüne çarparak gittiğini, her konuda hakaretlerde bulunan, defalarca fiziksel tepki veren ve erkeği darp edenin kadın olduğunu, kadının annesinin ortak konuta haftanın 3-4 günü gelerek her şeye müdahale ettiğini, kadının ailesinin zorlama ve tehditleri ile ortak konuta doğalgaz döşendiğini, kadının temizlik yapmadığını, çocuğun bakımı konusunda eksik kaldığını, erkeğin akrabalarına saygısız davrandığını, her fırsatta erkeğin aile bireylerine sözlü olarak sataştığını, erkeğin annesine sürekli tavır aldığını ve hakaretlerde bulunduğunu, kadını bu konuda uyarınca erkeğe de hakaretlerde ve fiziksel saldırıda bulunduğunu, kadının ortak çocuğu erkeğin aile bireylerine göstermekten kaçındığını, erkeğin cebinden izinsiz para aldığını, ortak çocuğu sevmesini kıskanarak tartışma çıkardığını, tartışma sonunda kadının ailesinin ortak eve gelerek erkeğin üzerine yürüdüklerini, hakaret ve tehdit ettiklerini, erkeğin ailesinin de ortak eve geldiğini, kadının hastalık derecesinde kıskanç olduğunu, instagramda sahte hesaplar oluşturarak erkeğe mesajlar attığını belirterek karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın ÜFE-TEFE oranında arttırılmasına, erkek yararına 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, ortak haneye geç vakitlerde gelerek, eşini darp etme suretiyle fiziksel şiddette bulunarak, eşini "kanın çıkar" şeklinde söylemler ile tehdit ederek ve hakaret ederek ağır kusurlu olduğu, kadın ise; eşinin ailesine karşı ilgisiz ve soğuk davranarak ve ortak çocuklarını eşinin ailesinin sevmesine mani olarak az da olsa kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 350,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasına ve kadının davasının tüm talepleri ile reddine karar verilmesi gerekiğini belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe verilen kusurların sabit olduğu, kadına verilen kusurun kadın tarafından istinaf edilmediğinden kesinleştiği, kadının, erkeğin kardeşine hakaret ettiği sabit olduğu halde bu hususta kusur verilmemesinin hatalı olduğu, kadının başkaca kusurunun ispatlanamadığı, çocuğun ayrılık sürecinde anne ile yaşıyor olması, uzman raporunda ki görüşler dikkate alındığında velâyetin anneye verilmesinin çocuğun menfaatine olduğu da belirtilerek; kararın diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur açısından istinaf taleplerinin kabul edilmesine rağmen bu hususun hüküm fıkrasına eklenmediğini, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının kusurlu olduğunu, yargılamada talep edilen hususları aynen tekrarlayarak kadının davasının tüm talepleri ile reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun erkekten kaynaklanıp kaynaklanmadığı, kadının asıl davasının kabulü ile kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası verilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyetin anneye verilmesi kararının dosya kapsamına uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların verilme şartlarının oluşup oluşmadığı, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.