Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1912 E. 2023/1866 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ve nafaka miktarına ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra yapılan yargılamada, evlilik birliğinin sarsılmasında tarafların kusurlu olduğu, kadının erkeğin babasına da hakaret içeren sözler söylediği, ilk derece mahkemesinin belirlediği nafaka miktarının ve tazminat taleplerinin reddinin dosya kapsamına uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının davasında verilen boşanma hükmünün kesinleştiğinden boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin kabulüne, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine dair hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir ve aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 28.02.2020 tarihli ve 2018/911 Esas, 2020/155 Karar sayılı kararıyla; kadının erkeğe yönelik sen şişkosun, bilseydim şişko olduğunu evlenmezdim, geri zekalı, sersem salak, takım elbiseye saklamışsın, altı yüz kilo, üstü yüz kilo, bilseydim göbeğinin bu kadar büyük olduğunu evlenmezdim şeklinde sözler söyleyerek erkeği rencide ettiği, eşini beğenmediğini söylediği, kadının kayın validesine yönelik olarak da terbiyesiz kadın geri zekalı tarzında sözler söylediği, önceki nişanlısını sevdiğinden bahsettiği, erkeğin maddî durumunun imkan vermemesine rağmen lüks semte taşınmak istediği, bunun için eşiyle tartıştığı, erkeğin ise bulunduğu ortamlarda kalabalık ortam içinde dahi yanında olan laptop veya telefondan filim indirdiği, izlediği, müzik dinlediği, bu şekilde eşine ve ailesine yeterince zaman ayıramadığı, eşinin hastalığında ve doğumunda eşiyle yeterince ilgilenmediği, hastaneye yeterince gelip gitmediği, kadının gizlice ses kaydına aldığı, bu kayıtları annesine gönderdiği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, 19.03.2019 tarihli celsede ortak çocuk için hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL'ye yükseltilerek karar kesinleşinceye kadar devamına, bu nafakanın kararın kesinleşme tarihinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşıdavacı- karşı davalı erkek vekili kusur belirlemesi, velâyet, yoksulluk nafakası yönünden; davalı- karşı davacı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2020 tarihli ve 2020/648 Esas, 2020/1322 Karar sayılı kararıyla; kadının psikolojik durumunun tespiti için İlk Derece Mahkemesince herhangi bir araştırma yapılmadığı, akıl sağlığı yönünden, vasi tayini gerekip gerekmediği ve taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde heyet rapor alınmadığı, ilgili deliller toplanmadan ve usulünce değerlendirme yapılmadan yargılama yapılarak karar verildiği gerekçesiyle her iki taraf vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin eksikliklerin giderilmesi için İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 11.06.2021 tarihli ve 2020/598 Esas, 2021/357 Karar sayılı kararıyla; kadının erkeğe yönelik sen şişkosun, bilseydim şişko olduğunu evlenmezdim, geri zekalı, sersem salak, takım elbiseye saklamışsın, altı yüz kilo, üstü yüz kilo, bilseydim göbeğinin bu kadar büyük olduğunu evlenmezdim şeklinde sözler söyleyerek erkeği rencide ettiği, eşini beğenmediğini söylediği, kadının kayın validesine yönelik olarak da terbiyesiz kadın geri zekalı tarzında sözler söylediği, önceki nişanlısını sevdiğinden bahsettiği, erkeğin maddî durumunun imkan vermemesine rağmen lüks semte taşınmak istediği, bunun için eşiyle tartıştığı, erkeğin ise bulunduğu ortamlarda kalabalık ortam içinde dahi yanında olan laptop veya telefondan filim indirdiği, izlediği, müzik dinlediği, bu şekilde eşine ve ailesine yeterince zaman ayıramadığı, eşinin hastalığında ve doğumunda eşiyle yeterince ilgilenmediği, hastaneye yeterince gelip gitmediği, kadının gizlice ses kaydına aldığı, bu kayıtları annesine gönderdiği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, 19.03.2019 tarihli celsede ortak çocuk için hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının iş bu karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL'ye yükseltilerek karar kesinleşinceye kadar devamına, bu nafakanın kararın kesinleşme tarihinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine 19.03.2019 tarihli celsede hükmedilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının iş bu karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine ve kararın kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yoksulluk nafakası olarak devamına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- karşı davalı erkek vekili kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar yönünden; davalı- karşı davacı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.03.2022 tarihli ve 2021/1527 Esas, 2022/586 Karar sayılı kararıyla; taraflara verilen kusurların sabit olduğu ancak kadının, erkeğin babasına da incitici sözler söylediği sabit olduğu halde bu hususta kadına kusur verilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle erkek vekilinin kusura yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, erkek vekilinin kusur belirlemesi dışındaki istinaf taleplerinin, kadın vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı- karşı davacı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka miktarı ve artış oranları ile reddedilen tazminat talebi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 12.09.2022 tarihli ve 2022/4924 Esas, 2022/6937 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin 09.11.2020 tarihinde verdiği ilk hükümde kadının davasında verilen boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmeden kesinleştiği hususu nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, asıl davanın kabulüne yönelik istinafının kabulü ile, İlk Derece Mahkemesinin 2018/911 Esas ve 2020/155 Karar sayılı kararı boşanma hükmü yönünden kesinleştiğinden boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taraflara verilen kusurların sabit olduğu ancak kadının, erkeğin babasına da incitici sözler söylediği sabit olduğu halde bu hususta kadına kusur verilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle erkek vekilinin kusura yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, erkek vekilinin kusur belirlemesi dışındaki istinaf taleplerinin, kadın vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin ağır kusuru neticesinde evliliğin temelden sarsıldığını bu nedenle erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, nafaka miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, nafakalara artış uygulanmaması, tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında kusur belirlemesinin, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin, nafakaların miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-karşı davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.