"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2494 E., 2022/2489 K.
DAVA TARİHİ : 23.06.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bor Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/242 E., 2022/564 K.
Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. Davalı ... vekili Av. ...'ın mazeret bildirdiği görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve kanuna uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildi. Açık yargılamaya devam olundu. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile gayri resmi birliktelikten 20.01.2020 doğumlu Ömer'in dünyaya geldiğini, davalının çocuğu tanıyıp nüfusuna kaydettirmediğini iddia ederek babalığın hükmen tespitine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 304 üncü maddesi gereğince doğum giderleri için 7.000,00 TL maddî tazminata, çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; DNA testi yapılmasını, kendi çocuğu olduğunun tespit edilmesi durumunda en az seviyeden nafaka belirlenmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 30.03.2021 tarihli kararı ile davanın kabulüne, babalığın tespitine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2022 tarihli kararı ile babalık davasının Cumhuriyet Savcısı ve Hazineye usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi ve karar başlığında ihbar olunanların gösterilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile doğum gideri ile nafaka talebi tefrik edilerek yapılan yargılamada Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor ile küçük Ömer'in biyolojik babasının davalı olduğunun bildirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, yeniden DNA raporu alınması gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi'nin kararının usul ve esas bakımından her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, babalığın hükmen tespiti istemine ilişkin olup uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı, Adli Tıp Kurumu raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 182 nci, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü, 333 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri; Anayasa Mahkemesi'nin 27.10.2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararı, Anayasa Mahkemesi'nin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.