Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1921 E. 2023/5133 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çoklu vatandaşlığı bulunan davacının, farklı ülkelerdeki nüfus kayıtlarında yer alan bilgilerin farklılığı nedeniyle, bu kayıtların aynı kişiye ait olduğunun tespit edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının farklı ülkelerdeki nüfus kayıtları arasında doğum tarihi ve yeri gibi bilgilerde farklılıklar bulunması ve bu kayıtların uyumlu hale getirilmeden aynı kişiye ait olduklarının tespitinin mümkün olmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1006 E., 2022/1410 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ :...Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/67 E., 2022/86 K.

Davacı vekili tarafından açılan nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Türkiye Cumhuriyeti kayıtlarındaki ... ile... Cumhuriyeti nüfus kaydında...'nın aynı kişi olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; takdirin Mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece, hakkında tespit talep edilen davacı ...'in Türkiye Cumhuriyeti kayıtlarına göre 10.11.1935 tarihinde doğduğu,... Cumhuriyeti kayıtlarına göre ise 1942 yılında doğduğu bu haliyle ...'in doğum tarihinin Türkiye Cumhuriyeti ve... Cumhuriyeti kayıtlarına göre farklılık arz ettiği, kayıtlar birbiri ile uyumlu hale getirilmeden aynı kişi olduğu yönünde tespit yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kişi tespit davalarında bilgilerin birebir örtüşmesinin mümkün olmayabildiğini, bilgilerin beyanlara dayalı olarak elde edildiği için aralarında farklılıklar olabildiğini, bilgilerin birebir örtüşmediğinden bahisle tespit hükmü verilmemesinin hukuki açıdan çelişkiler yaratmakla kalmayıp davacı bakımından gereksiz yere zorluklar doğuracağını, aynı kişi tespit davalarının, ileride kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceğini, bu sebeple aynı kişi tespiti talebi ile açtıkları davanın hukuka uygun bulunduğunu, davacının... Cumhuriyeti Nüfus Kaydındaki Kamile ile kendisinin aynı kişi olduğunu iddia etmekle tespit istemekte hukuki yararı bulunduğunu, dosyadaki belgelerden ...'in,... Cumhuriyeti vatandaşı... ile aynı kişi olduğunun anlaşıldığını, bu hususta gerekirse tanık beyanına da başvurulabileceklerini belirtmiş bulunmalarına karşın Mahkemece bu husus da göz önüne alınmayarak yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek karar tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın Türk vatandaşı ... ile... Cumhuriyeti kayıtlarındaki...'ın aynı kişi oldukları ileri sürülerek tespit talebiyle açıldığı, ne var ki ... ili,... ilçesi,... Mahallesi, 12 cilt, 43 hanede nüfusa kayıtlı ...'e ait nüfus kaydında çoklu vatandaşlığa ilişkin bir bilgi bulunmadığı, dava dilekçesi ekinde ... Cumhuriyeti kayıtlarının ve tercümelerinin ibraz edildiğinin anlaşıldığı, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun (5490 sayılı Kanun) 35 inci maddesinin birinci fıkrasında kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemeyeceğini ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamayacağını, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilebileceğinin belirtildiğini, somut olay yukarıda açıklanan kanun hükümleri ve ilkeler doğrultusunda değerlendirildiğinde, ... ili,... ilçesi,... Mahallesi, 12 cilt, 43 hane, 12 birey sıra no'da nüfusa kayıtlı ... ile ... Cumhuriyeti kayıtlarındaki...'nın aynı kişi olduklarının tespiti istemiyle açılan davada, ...'e ait nüfus kaydında çoklu vatandaşlığa ilişkin bir bilgi bulunmadığı, aynı kişi olduklarının tespiti istenilen ...'in Türkiye Cumhuriyeti kayıtlarına göre 10.11.1935 tarihinde doğduğu,... Cumhuriyeti kayıtlarına göre 1942 yılında doğduğu, Türkiye Cumhuriyeti kayıtlarına göre doğum yerinin..., ... Cumhuriyeti kayıtlarına göre doğum yerinin Beyrut olduğu,... Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti kayıtları arasında farklılıklar bulunduğu, bu hali ile Türkiye Cumhuriyeti kayıtları ile... Cumhuriyetindeki kayıtlar arasındaki farklılıklar uyumlu hale getirilmeden bu kişilerin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kişi tespit davalarında bilgilerin birebir örtüşmesinin mümkün olmayabildiğini, davacının... Cumhuriyeti Nüfus Kaydındaki Kamile ile kendisinin aynı kişi olduğunu iddia etmekle tespit istemekte hukuki yararı bulunduğunu, dosyadaki belgelerden ...'in,... Cumhuriyeti vatandaşı... ile aynı kişi olduğunun anlaşıldığını, bu hususta gerekirse tanık beyanına da başvurulabileceklerini belirtmiş bulunmalarına karşın Mahkemece bu husus da göz önüne alınmayarak yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı vekili tarafından açılan çoklu vatandaşlık nedeniyle farklı kayıtlarda görünen kişilerin aynı kişi olduğunun tespitinde hukuki yararının olup olmadığı, eksik inceleme yapılıp yapılmadığı, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5901 sayılı Türk Vatandaşlık Kanunu’nun 42 nci maddesi, 5490 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.