"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/191 E., 2022/2374 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ilgın Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/377 E., 2021/276 K.
Taraflar arasındaki tedbir nafakası ve boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-davalı kadın vekilinin istinaf itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, asıl davada kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yıllık miktarının Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf davacı-davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin ise reddedilen yön dışındaki gerekli şartları taşıyan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2018 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olmadığını, erkeğin, fiziksel şiddet uyguladığını, kadını ve kadının çocuklarını tehdit ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıalarına gerçeği yansıtmadığını, erkek tarafından kadın aleyhine açılan ve feragat edilen dava dosyasında da erkek tarafından aynı vakıalara dayanıldığı, erkeğin, kadını ve kadının çocuklarını tehdit ettiğini, gelininin kadının parasını çaldığını iddia ederek öncelikli olarak birleşen davanın reddini, aksi kanaatte olunması durumunda ise kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, ekonomik şiddet uyguladığını, erkek tarafından kadın aleyhine boşanma davası açıldığını ancak sonrasında feragat edildiğini, kadının Türkiye'den sınır dışı edildiğini, kadının erkekten sürekli para istediğini, erkeğin bu sebeple kredi çektiğini ve borçlandığını, evini satmak zorunda kaldığını, hakaret ve tehdit ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının, ekonomik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, erkek tarafından kadın aleyhine boşanma davası açıldığını ancak sonrasında feragat edildiğini, kadının Türkiye'den sınır dışı edildiğini, kadının erkekten sürekli para istediğini, erkeğin bu sebeple kredi çektiğini ve borçlandığını, evini satmak zorunda kaldığını, hakaret ve tehdit ettiğini, hastalığı ile ilgilenmediğini iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, sürekli olarak erkekten para istediği, erkeğin bu sebepten dolayı borçlandığı, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispatlayamadığı, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusur durumu dikkate alınarak erkek yararına yasal faizi ile birlikte 5.000,00 TL maddî tazminat, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının olmadığı, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, kadına yüklenen kusurun hatalı olduğu, kadının Azerbaycan uyruklu olduğu, Türkiye'de oturma süresini ihlal etmesi nedeni ile ülkesine dönmek durumunda kaldığı, erkeğin, kadının Türkiye'ye dönmesi için gerekli olan ulaşım ve yol masraflarını kadına gönderdiği, yaptığı bu ödemenin evlilik birliğinin devamını temine yönelik olduğu, kadının ekstra para talebine ilişkin dosyaya yansımış delil bulunmadığı, erkeğin evliliğin devamı için para göndermesinin rızasına dayalı olduğu, izah edilen nedenden ötürü kadına yüklenen kusurun kadından çıkarılmasının gerektiği, kararın sadece kadın vekili tarafından istinaf edilmesi nedeniyle kadına ek kusur verilemeyeceği, yaşanan son olayda erkeğin elinde bıçak olduğu halde kadın ve oğlu ...’in üzerine yürüdüğü, vakıanın tanık ...’in beyanı ile sabit olduğu, bu nedenle anılan vakıadan erkeğe kusur verilmemesinin hatalı olduğu, gerçekleşen olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, hiç kimsenin kendi kusurundan lehine hukuki sonuç elde edemeyeceği, boşanmaya karar verilebilmesi için karşı yanın az da olsa kusurunun ispatlanmasının gerektiği, kusursuz kadın aleyhine açılmış olan birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, kadının, erkeğin bıçakla saldırısına vakıa olarak dayandığı, vakıanın tanık ...'in görgüye dayalı beyanıyla sübut bulduğu, kadının ayrı yaşamda haklılığını ispat etmesine rağmen asıl davasının reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, asıl davanın kısmen kabulü ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir nafakasına, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispat edemediği ve asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği, eksik inceleme ile karar verildiği belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan tedbir nafakası ve erkek tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, eksik inceleme bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince davalı-davacı erkek vekilinin ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı erkek vekilinin asıl davaya yönelik temyizi, temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Davalı-davacı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyizlerinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.