"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2072 E., 2022/2170 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/903 E., 2022/504 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evi terk ettiğini ve müvekkilinin eşine ortak konuta dönmesi için ihtarname gönderdiğini ancak kadının, ihtarnamenin tarafına tebliğinden itibaren iki ay geçmesine rağmen ortak konuta dönmediğini, kadının annesinin tarafların evliliğine müdahale ettiğini, annesinin baskısı nedeniyle ortak konuta dönemediğini belirterek tarafların terk nedenine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkilinin hayatına kast etmesi, geçimsiz biri olması ve kaynanasının aile huzurlarını bozması nedeni ile evden ayrıldığını, erkeğin müvekkili ile aralarında ceza davası devam ederken müvekkile eve dön ihtarı göndermesinin samimi olmadığını, müvekkiline bıçak ile saldırdığını ve ölümle tehdit ettiğini, tarafların oturduğu yerin üst katında müvekkilin kaynanasının oturduğunu ve manevî olarak bağımsız bir konutta yaşamadıklarını, erkeğin müvekkili ile ilgilenmediğini, hafta sonları gündüz akşama kadar yattığını, gece ise vaktini internet başında geçirdiğini, müvekkiline şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, tehdit ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, eşine bıçakla saldırdığı, bu nedenle kadının ... güvenliğini korumak için ortak konuttan haklı sebeple ayrıldığı ve aynı haklı sebeple müşterek konuta dönmediği gerekçesiyle davacı- karşı davalı erkeğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 164 üncü maddesindeki yasal şartlar oluşmadığından terk hukuki sebebine dayalı davasının reddine, kadının babası hasta olduğu için annesi ile ... iline gidip babasını ziyaret etmek istediği ancak erkeğin, eşinin bu isteğine çok kızarak eşine karşı sinkaflı küfür ettiği ve eşine bıçakla saldırdığı, kadının ise erkeğe or.. çocuğu diyerek hakaret ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı itibarıyla anne bakımı ve şefkatine ihtiyacı bulunduğu hususu gözetilerek çocuğun yüksek yararı gereği velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL 24.01.2022 tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 550,00 TL tedbir nafakasına, nafakanın kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 700,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları kadın yararına oluştuğundan kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, ağır kusurlu olduğundan erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline hatalı olarak kusur yüklendiğini, kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ve fer'îler yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline kusur yüklenmesinin doğru olmadığını, müvekkili lehine hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin ihtar gönderdiği tarihten önce eşinin varsa kusurlu davranışlarını affetmiş, en azından hoşgörü ile karşılamış sayıldığı, ihtar tarihinden sonra tarafların arasında her hangi bir olay yaşanmadığı, erkeğin doğum öncesi kadının kendi annesini yanına çağırmasına izin vermediği, kadının doğumu sırasında hekimin sezaryen doğumu önermesine rağmen karşı çıktığı, kadının doğumunun çok yakın olmasına rağmen hastahane değiştirmeye kalkıştığı, kadının sağlığını tehlikeye attığı, kadının ...'de olan babasını ziyaret etmesine izin vermediği, kavga çıkardığı, kadına hakaret ve küfür ettiği, bıçak çektiği, erkeğin eşine terk ihtarı çekerek eşini affettiği, en azından eşinin kusurlarını hoşgörü ile karşıladığı, bu nedenle kadına yüklenebilecek kusur bulunmadığı, evliliğinin sonlanmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının kusur ve kusur derecesinin belirlenmesine dair istinaf başvurusunun kabulü ile gerekçenin açıklanan şekilde düzeltilmesine, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kadın lehine 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, diğer istinaf itirazları yönünden ise İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından erkeğin tüm, kadının diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarının az olduğunu ileri sürerek nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında tarafların kusurlu olup olmadığı, kadın lehine tazminat ve çocuk lehine nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 327 nci, 328 nci, 329 uncu, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci, ve 51 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan seperlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.