Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1957 E. 2024/7703 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/826 E., 2022/2030 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/404 E., 2022/13 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... ve vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2011 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, kadının, erkeğin ailesine kötü davrandığını, ilgisiz olduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, geçimsiz biri olduğunu, hakaret ettiğini, küçük düşürücü davranışlar sergilediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, tehdit ettiğini, başkaları ile kıyasladığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin ve erkeğin ailesinin kadına hakaret ettiğini ve kötü muamelede bulunduklarını, erkeğin birlik görevlerini ihmal ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, hamilelik süreci ve sonrasında kadınla ilgilenmediğini, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası, 3.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, doğum, hastane ve sonraki süreçlerde kadını ve ortak çocuğu ihmal ettiği, onlarla yeterince zaman geçirmediği, birlikte sosyal aktivite yapmadığı ve yatağını ayırdığı, kadının ise sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, erkeğin kardeşinin böbreğe ihtiyacı olduğu erkeğin böbreğinin birini kardeşine vermek istediği, ancak kadının izin vermediği, erkeğin oturdukları binanın yönetim toplantısı için komşu daireye gitmesi üzerine kadının buraya giderek erkek ve komşular ile tartıştığı ve kendisini evin camından atmaya ve böylece intihar etmeye çalışırken evdekilerin çabası ile durdurulabildiği, kadının evde sürekli eşi ile tartıştığı, sesinin tüm binada duyulduğu, bu konuda ev sahibi ve komşulardan çok sayıda şikayet geldiği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, erkek tarafından sunulan mesaj kayıtlarının hukuka aykırı delil olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporları, tanık beyanları ve ortak çocuğun beyanı dikkate alınarak ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının velâyetin babaya verilmesi sebebiyle kaldırılmasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat ve nafaka taleplerinin ayrı ayrı reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan kadının kusurlu davranışlarının aynı zamanda erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, evlilikte geçen süre dikkate alınarak erkek yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının olmadığı, kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının az olduğu, velâyetin tedbiren babaya verilmesi yönünde ve tedbir nafakasının kaldırılması yönünde hüküm kurulmadığı belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları, tedbir nafakası ve velâyet düzenlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının olmadığı, erkek tarafından sunulan fotoğrafların hukuka aykırı delil olduğu, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, erkek yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesi ve ortak çocuk yararına nafakaya hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamından, taraflarca usulüne uygun dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılan ve çekişmeli olarak belirlenen vakıalara göre tespiti yapılan ve hükme esas alınarak taraflara yüklenilen kusurların somut, görgüye dayalı, tutarlı tanık anlatımları ve sunulan delillerle kanıtlandığı, kusur belirlemesinde ve nitelendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, kusur durumlarına göre asıl ve karşı davanın kabulünde usul ve esas açısından bir isabetsizlik görülmediği, her ne kadar karar duruşmasında annenin muvafakati doğrultusunda ortak çocuğun velâyeti babaya verilmiş ise de toplanılan deliller, tanık anlatımları, düzenlenen sosyal inceleme raporu ve göz önünde bulundurulması gereken ortak çocuğun yüksek yararı dikkate alındığında, ortak çocuğun yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine ihtiyaç duyması, fikri, ahlaki, bedensel gelişimi ve yargılama safahatında velâyetin tedbiren anneye verilmesi, bu aşamaya kadar da çocuğun anne yanında olması dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesi gerektiği, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, boşanmaya neden olaylarda ağır kusurlu bulunan kadının davranışlarının erkeğin mevcut veya beklenen menfaatleri ile kişilik haklarını ihlal ettiği neticesine varıldığından, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut veya beklenen menfaat, hakkaniyet ilkesi uyarınca erkek yararına hükmolunan tazminatların esası ve miktarlarının uygun olduğu velâyeti anneye verilen ortak çocuk yararına uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği, dava sürecinde anne yanında olduğu anlaşılan ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.250,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL iştirak nafakası, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin ise diğer istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları, velâyet, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakalar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının ve erkeğin davalarının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek tarafından sunulan fotoğrafların hukuka aykırı delil olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 297 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan28.000,00 TL vekâlet ücretinin Tuğba'dan alınıp Melikşah'a verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.