Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1961 E. 2023/1728 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya azaltılması talebinin reddinin yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı annenin iddialarını ispatlayamadığı ve sosyal inceleme raporunda baba ile kişisel ilişkinin kaldırılmasını veya daraltılmasını gerektirecek bir durumun tespit edilemediği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve velâyetin değiştirilmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2016 yılında boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verildiğini ve çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, babanın nafakaları düzenli ödediğini, eğitim masraflarını hiç ödememesi nedeniyle hakkında icra takibi başlatılan babanın kişisel ilişki günleri dışında olur olmadık zamanlarda küçükle görüşmek isteyerek zorlayıcı eylemlerde bulunduğunu, çocuğun kafasını karıştırmak için olumsuz psikolojik davranışlar sergilediğini, rahatsız edici, korkutucu, taciz edici tavır ve eylemlerde bulunduğunu, hakkında verilen uzaklaştırma kararına rağmen küçükle okulda görüşerek koruma kararını ihlal ettiğini, kendisine tanınan gün ve saatler dışında çocukla ilişki kurmak, kendi durumuna göre planlamalar yapmak konusunda yıllarca ısrarcı olduğunu, maddi-manevî çocuğun hiçbir ihtiyacını karşılamadığı gibi ağır hakaret içeren söylemleri olduğunu, kayıtlı olduğu kurslara götürmediğini, eğitim ve sosyal gelişimine engel teşkil edecek davranışlarda bulunduğunu, özel yaşamına yönelik çocuğa sorular sorarak kötü davranışlara yönelttiğini, karakterini bozduğunu, bu duruma öğretmenlerin de şahit olduğunu iddia ederek baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı vekili birleşen dava ve cevap dilekçesinde; tarafların anlaşmalı boşanma kararı ile boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiğini, annenin yanında başka evliliklerinden de çocuklarıyla birlikte yaşadığını, ortak çocuğun ihtiyaçlarına tam olarak cevap veremez halde olduğunu, çocuğun gelişimine uygun velâyet görevini yapamadığını, çocuğun halihazırda 8 yaşında olup gayet sakin bir şekilde konuşulduğunda babasını istediğini rahatlıkla pedagoglara söyleyebileceğini belirterek ortak çocuk ...'in velâyetinin öncelikle ve ivedilikle karar verilinceye kadar, tedbiren geçici velâyet hakkının ve karar ile birlikte nihai velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı vekili 27.12.2021 tarihli dilekçesiyle, çocuğun daha fazla zarar görmemesi için açtığı davadan vazgeçtiğini beyan etmiş, 31.01.2022 tarihli celsede davadan feragat etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar ayrıldıktan sonra ortak çocuğun annesi, ablası, anneannesi ve dedesi ile birlikte yaşadığı, babanın yeni bir evlilik yaptığı, bir çocuğu olduğu, davalı birleşen davacı babanın ortak çocukla ilgilenmediği, yeni evliliğinden olan çocuğuyla daha çok ilgilendiği, kişisel ilişki tesisi sırasında çocuğa uygun olmayan ortamlarda bulundurulduğu iddiası ile kişisel ilişkinin kaldırılmasını/azaltılmasını talep etmiş ise de tanık beyanları ile bu iddiasını ispatlayamadığı, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığı, uzman raporunda kişisel ilişkinin kaldırılmasının uygun olmayacağı, çocuğun baba ile kurduğu ilişkinin hayatında önemli konumda yer aldığı, kurdukları bağın uzun vadede çocuğun psikososyal gelişimini olumlu etkileyeceği, kişisel ilişki sürelerinin kaldırılmasını/azaltılmasını gerektirir bir durumun tespit edilemediğinin belirtildiği, çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasının çocuğun öncelikli yararı ve psiko-sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceği, kişisel ilişkinin kaldırılmasını/azaltılmasını gerektirir somut bir durum bulunmadığı gerekçesi ile velâyet hakkını elinde bulundurmayan baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılması-azaltılması talepli asıl davanın reddine, baba tarafından açılan velâyetin değiştirilmesi talepli davadan davalı-davacı vekilinin 31.01.2022 tarihli duruşmada davadan feragat ettiğini beyan etmesi üzerine feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, psikolojisini ve gelişimini kötü etkileyecek olumsuz davranışlara maruz bıraktığını, iddiaları somut deliller ile ispat olunmasına karşın işbu deliller nazara alınmadan eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğunu, küçüğün düzenli psikolojik destek aldığı söylenmesine rağmen psikologdan görüşünün sorulmadığını, hakkında uzaklaştırma kararı varken çocukla görüşerek psikolojisinde hasarlar verdiğini, çocuğun kendi isteği ile babasıyla görüşmek istemediğini, babası ile geçirdiği vakitlerde huzursuz ve mutsuz olduğunun tanık beyanları ile sübuta erdiğini, hukuka aykırı olarak düzenlenen sosyal inceleme raporu dikkate alınarak hüküm kurulduğunu beyan ederek asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, annenin iddialarını şüpheden uzak somut maddî deliller ile ispat edemediği, sosyal inceleme raporunda yapılan tespit ve değerlendirmeler dikkate alındığında baba ile kişisel ilişkinin kaldırılmasını veya daraltılmasını gerektirir bir durumun varlığının tespit edilmediği, babanın anayasal hakkı olan çocuğu ile birbirini tanımak, iyi ilişki kurmak ve manevî bağlarının devamını sağlamak, çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki gelişimi ve yüksek yararı açısından baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya daraltılması davasının reddine ilişkin sonuç kararda, karar gerekçesinde ve delillerin değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle velâyetin değiştirilmesi davası yönünden kesin olmak üzere istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; babanın asgari sorumluluklarını yerine getirmediğini, çocuğun psikolojisini etkiyecek olumsuz davranışlara maruz bıraktığını, bu durumun ispatlandığı, çocuğun tedavi ve giderleri ile ilgilenmediğini tüm sorumluluğu müvekkilinin üzerine bıraktığını, 2021 yılında baba için çocuğun yanına 2 ay yaklaşmaması için uzaklaştırma kararı verildiğini, uzaklaştırma kararı varken kişisel ilişki kurmasının nasıl mümkün olacağını, küçüğün düzenli olarak psikolojik destek aldığı uzmandan görüş sorulmasını talep ettiklerini ancak bu taleplerinin eksik kaldığını, çocuğun babası ile görüşmek istemediğini, babası ile vakit geçirdiği zamanlarda mutsuz ve huzursuz olduğunun tanık beyanları ile subuta erdiğini, hukuka aykırı olarak düzenlenen ek sosyal inceleme raporu ile hüküm kurulduğunu beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya azaltılması talebinin reddinin yerinde olup olmadığı, tesis edilmiş olan kişisel ilişki süresinin yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 323 üncü ve 324 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.