"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine, çocukla baba arasında yatılı olmayak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkilinin ... 12. Aile Mahkemesinin 2011/462 Esas, 2012/737 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk ...' nin velayetinin müvekkiline verildiğini, baba ile şahsi ilişki tesis edildiğini, davalı babanın psikolojik baskı kurarak müşterek çocuğa hafızlık seviyesinde Kur' an öğretmeye başladığını, istemediği halde cübbe giydirdiğini, takke taktırdığını, sorunun verilen eğitim olmadığını, zoraki söz ve davranışlar ile çocuğun istismar derecesinde baskı altında tutulduğunu, bu nedenle çocuğun davalı babaya gitme zamanı yaklaştığında çok mutsuz, hüzünlü ve düşünceli olduğunu, davalının çocuğa karşı baskıcı yaklaşımlarından dolayı çocuğun çok korktuğunu müvekkiline söylediğini, yaşanan olayların etkisinde kalan çocuğun babasının kendisini sevmediğini dahi söylediğini, davalının mahkemece kendisine verilen kişisel ilişki hakkını kullanma esnasında yaşı küçük olan çocuğa dini eğitim konusunda baskı kurduğunu, yanlış yönlendirmelerde bulunduğunu, tüm bu nedenlerle müşterek çocuğun psikolojisini korumak için davalı baba ile kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını, dava sonuna kadar tedbiren müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin ivedi olarak kaldırılmasını, talep etmiştir.
2.Davacı karşı davalı vekili cevaba cevap karşı davaya cevap dilekçesinde, cevap dilekçesindeki hususları kabul etmediklerini, karşı davada kişisel ilişkinin arttırılmasının çocuğun aleyhine olacağını, yaşadığı kaygıları nedeniyle manevi yıkımına sebebiyet vereceğini, davalının yaşam tarzı ile müvekkilinin problemi bulunmadığını, dini eğitimin önemine inandığını, çocuğun babası tarafında kapasitesinin üstünde dini eğitime zorlanması ve zaman zamanda kendisi olamadığı dönemde çocuğun medreseye bırakılması çocuğun kişiliğinde onarılmaz yaralara neden olduğunu, davalı babanın müşterek çocuk ...'a yönelik psikolojik baskı, şiddet tehdit ve hakaretleri nedeniyle küçük çocuk ile şahsi ilişkisinin kaldırılmasına veya sınırlandırılmasına, davalı-davacının açmış olduğu kişisel ilişkinin arttırılmasına yönelik karşı davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde, davacı tarafın yersiz iddialarını kabul etmediklerini, ispata elverişsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ... 12. Aile Mahkemesinin 2011/462 Esas 2012/737 Karar sayılı ilamı müvekkili ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki tayin edildiğini, müvekkilinin müşterek çocuk ile görüşme günlerinde maddi ve manevi olarak babalık görevlerini yerine getirdiğini, bu sürede müşterek çocuğun gelişimine katkı sağlayacak şekilde geçirdiğini, müvekkilinin oğlu ile baba oğul ilişkisinin yanında abi kardeş ve arkadaş ilişkisi de kurmaya çalıştığını, günümüz çocuklarının vakitlerini bilgisayar ve telefonlara ayırırken müvekkilinin ise çocuğu ile birlikte olduğu vakitlerde bilim, kültür vs şeylere olan ilgisini gidermeye çalıştığını, müvekkilinin hiç bir zaman oğluna iddia edildiği gibi hafızlık derecesinde Kur' an öğretmeye çalışmadığını, müvekkili ile müşterek çocuğun tarih, fizik, astronomi ve din konularında da konuştuklarını, birlikte müze, saray ve tarihi yerlerini gezip ziyaret ettiklerini, müvekkilinin oğlunun genel kültürünü geliştirecek şekilde çocuğuna vakit ayırdığını, ancak kurulan şahsi münasebet günlerinin yeterli olmadığını, oğlu ile çok kısıtlı ve yetersiz bir vaktinin olduğunu, kurulan şahsi ilişkin süresinin az kaldığını ve yetmediğini, tüm bu nedenler ile asıl davanın reddine karar verilmesini, karşı davanın ise kabulü ile müvekkili ile müşterek çocuk arasında tesis edilen şahsi ilişkinin arttırılmasına karar verilmesini, dini bayramların 2.günü saat 10:00 dan aynı gün saat 18:00 e kadar, her ayın 1.ve 3. Hafta sonları Cumartesi günü saat 10:00 dan takip eden Pazar günü saat 18:00 e kadar, her yıl Temmuz ayının 1.günü saat 10:00 dan 30.günü saat 18:00 e kadar, her yıl sömestır tatilinin 2.günü saat 10:00 dan 8.günü saat 17:00 ye kadar, Babalar Günü saat 10:00 -17:00 arası müvekkiline teslimine karar verilmesini, talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; idrak yeteneğine sahip olduğu anlaşılan müşterek çocuğun uzman görüşmesi sırasındaki samimi beyanlarına göre davalı babanın dini eğitim konusunda baskıcı davrandığı, davacı tanıları ... ve Didem'in görgüye dayalı anlatımları ve uzman bilirkişi raporuna göre kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikeye girdiği anlaşıldığından görüşlerini açıklayabilme yeteneğine sahip çocuğun, kişisel ilişki konusundaki görüşü de dikkate alınarak asıl davanın kısmen kabulü ile çocukla baba arasındaki kişisel ilişki'nin kısıtlanarak yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki'nin tesisine karar verilmiş, kişisel ilişki'nin genişletilmesine yönelik karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, ... 12. Aile Mahkemesi 2011/462 Esas, ve 2012/737 Karar sayılı kararı gereği kurulan şahsi ilişkinin artırılarak diğer kişisel ilişki tesis kısımları aynı kalmak üzere her yıl Temmuz ayının 1 Günü saat 10.00' dan 15. Günü 18.00' a kadar verilen sürenin Temmuz ayının 30. Günü saat 18.00' a kadar uzatılmasını ve Her yıl sömestr tatilinin 2. Günü saat 10:00’da başlayıp 8. Günü saat 17:00’da bitecek şekilde ve Babalar günü saat. 10.00-17.00 arası davalı baba yanında kalması suretiyle şahsi ilişkinin tesisinini uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ortak çocuğun uzman görüşmesinde baba ile yatılı kalmak istemediğini belirtmiş olmakla, İlk Derece Mahkemesince küçüğün menfaatine uygun düzenleme yapıldığı, İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile, davalı karşı davacının asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; tehiri icra talebinin olduğunu, istinaf incelemesinin eksik yapıldığını, dini eğitim vermediğini, baskı yapmadığını, çocuğu ile görüşme günlerinde kaliteli vakit geçirmeye çalıştığını kişisel görüşme günlerinin yeterli olmadığını, çocuk ile kişisel ilişki kurulması yönünde müvekkilinin eğitim hayatı, çalışma hayatı, modern ve çağdaş hayat görüşü dikkate alınarak daha kapsamlı ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki kurulması yönünde Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, baba ile ortak çocuk arasında boşanma ilamı ile tesis edilmiş olan kişisel ilişki süresinin yeterli olup olmadığı asıl davanın kabulü ile yeniden kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 323 üncü, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü , 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.