"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2428 E., 2022/2401 K.
KARAR : Kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/532 E., 2022/715 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin tüm, kadının sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle: erkeğin kadına hakaret ettiğini, onu küçük düşürdüğünü, cimri olduğunu, kadının ailesiyle görüşmesine izin vermediğini, paylaşımda bulunmadığını, kadının babasının evine sığınmak durumunda kaldığını, eşi ve ailesi ile ilgilenmediğini, sürekli eşini beğenmediğini dile getirip aşağıladığını, ekonomik şiddet uyguladığını, bağımsız bir konut sağlayamadığını, kabul edilemeyecek cinsel isteklerde bulunduğunu, cinsel ve psikolojik şiddet uyguladığını, ortak çocuklar gereken ilgi ve şefkati göstermediğini, onlara hakaret ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklardan her biri yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara TEFE-ÜFE oranında artırım uygulanmasına, yine kadın yararına 100,000,00 TL maddî, 100,000,00 TL manevîtazminatın faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle: kadının zaman zaman olmayan şeyleri olmuş gibi göstermeye ve hayali şeyleri kendi kafasında kurma problemi olduğunu, ortak çocuk ...'a hamileyken çocuğu düşürmeye çalıştığını, babasının müdahale ve hakaretlerine sessiz kaldığını, erkek ile sosyal faaliyetlere katılmadığını, erkeğin dış görünüşü ile dalga geçtiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, erkeğin telefonunu her fırsatta kontrol ettiğini, aşırı kıskanç olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olduğu, eşinin kilosu ile dalga geçtiği, eşiyle birlikte sosyal ortamlara katılmadığı, eşinin anne ve babasına "şey" diye hitap ettiği, onlara tavırlı davrandığı, eşine harçlık vermeyerek ekonomik baskı uyguladığı, bağımsız konut temin etmediği, çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacı kadının ise; kıskanç olduğu, eşinin telefonunu kontrol ettiği, babasının davalı eşine hakaret ve küfür etmesine müdahale etmeyerek sessiz kaldığı, evin mülkiyetinin kendi üzerine yapılmasına yönelik talepte bulunduğu bu şekilde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında taraflar ve toplum yararına korunmaya değer bir menfaatin kalmadığı, evlilik birliğinin sona ermesinde erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, çocukların beyanları ve sosyal inceleme raporundaki tespitler doğrultusunda ortak çocuk Mustafa Berke'nin velâyetinin babaya, ...'ın velâyetinin ise anneye verilmesine, ortak çocuklar ile velâyeti kendisine verilmeyen ebeveynler arasında kardeşlerin birbirlerini görmesine engel olmayacak günlerde kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ... yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, nafakaya her yıl TÜFE oranında artırım yapılmasına, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevîtazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, ortak çocuk ...'ın velâyeti, aleyhine hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur dereceleri, ortak çocuk ve kadının ihtiyaçlarına nazaran kadın yararına hükmedilen maddî, manevîtazminatlar ile yoksulluk nafakası ve ortak çocuk ... yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin yoksulluk ve iştirak nafakaları ile maddî ve manevî tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesinin bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk, ortak çocuk ... yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, nafakalara her yıl TÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin tüm, kadının ise sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde ileri sürülen kusurların ispatlandığını, kadının iddialarının soyut tanık anlatımları neticesinde erkeğe kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, ortak çocuk ...'ın velâyeti, aleyhine hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, davanın kabulü ile kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ile oluşmuş ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesi ve iştirak nafakası miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.