Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1977 E. 2024/3045 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan katılma alacağı davasında, edinilmiş mallara ilişkin kişisel mal savunmasının kabul edilip edilmeyeceği, takas def'inin usulüne uygun olup olmadığı ve bilirkişi raporunun hükme esas alınıp alınamayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının kişisel mal savunmasının ispatlanamadığı, davalı vekilinin usulüne uygun takas def'i ileri sürdüğü, bilirkişi raporundaki çelişkinin giderilerek hüküm kurmaya elverişli hale getirildiği ve davacının talebiyle bağlı kalınarak hesaplama yapıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2449 E., 2022/2501 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/601 E., 2022/867 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin incelemesinde;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre, davalı aleyhine tespit edilen ve hükmedilen alacak miktarı 104.893,06 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2010 yılında evlendiğini, 22.06.2020 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ile boşandıklarını, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınır ve taşınmaz malların davalı erkek ve davalı erkeğin yakınları adına tescil edildiğini, dava konusu ... plaka sayılı aracın davalı erkeğe ait iş yerinde kullanılmak üzere satın alındığını, davalı kadın adına tescil edildiğini ve mal kaçırmak amacıyla davalı kadın tarafından fiili ayrılık sırasında 19.10.2018 tarihinde halasının oğluna devrettiğini, dava konusu ... plaka sayılı aracın evlilik birliği içerisinde alındığını, davalı kadın adına tescil edildiğini, 22.10.2018 tarihinde dava dışı üçüncü bir kişiye satıldığını, bu aracın TOKİ'de bulunan evin başvurusunun yapılabilmesi ve davacı erkekten mal kaçırmak amacıyla satıldığını, dava konusu taşınmazın da evlilik birliği içerisinde alındığını, taşınmazın tarafların birikimlerinin yanı sıra ... plaka sayılı aracın satıcıya peşinat olarak verildiğini, kalan kısım için kredi çekilmesi gerektiğini ancak, davalı kadın tarafından kredi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle taşınmazın davalı kadının babası adına tescil edildiğini, kredi borçlarının davalı kadın tarafından ödendiğini, dava konusu banka kayıtlarının da evlilik birliği içerisinde açıldığını ve davacı erkeğin bu hesaplar üzerinde de alacak hakkının olduğunu, tarafların evlilik birliği içerisinde TOKİ'den konut edinebilmek amacıyla başvuruda bulunduklarını, kura neticesinde davalı kadın adına bir adet konut çıktığını, üyeliğin evlilik birliği içerisinde oluştuğunu ve edinilmiş mal olduğunu, kadının mal kaçırmak amacıyla hareket ettiğini, aynı zamanda davalı kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, kadının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkına bu durumun yansıması gerektiğini, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, anlaşmalı boşanmaya dair protokolde tarafların mal rejiminden doğan haklarından feragat etmediğini iddia ederek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL katılma alacağının yasal faizi ile birlikte davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 03.10.2022 tarihli dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın 104.893,06 TL üzerinden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap, ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, evlilik birliği içerisinde davacı erkeğin çok fazla borcunun olduğunu, bu sebeple evlilik birliği içerisinde alınan malların davacı erkek adına tescil edilmediğini, davalı kadının, evlilik birliği içerisinde çalıştığını, fiili ayrılığın 09.09.2018 tarihinde başladığını, dava konusu malların TOKİ'deki ev haricinde diğerlerinin dava açıldığı tarihte davacı kadın üzerine olmadığını, TOKİ'deki evin ise halen 107.000,00 TL borcunun bulunduğunu, aidat ödemelerinin davalı kadın tarafından geliri ile karşılandığını, evlilik birliği içerisinde alınan ... plaka sayılı aracın borçlarının davalı kadına ödettirildiğini, bu aracın davacı erkek tarafından satıldığını, ... plaka sayılı aracın da evlilik birliği içerisinde alındığını, davanın kabulüne karar verilecek olması durumunda bu aracın da edinilmiş mal olarak kabulü ile davalı kadının alacak hakkının bu husus dikkate alınarak hesaplanmasına, davalı kadın adına kayıtlı bulunun taşınır ve taşınmaz mallar hakkında takas definde bulunduklarını, dava konusu araçların evlilik birliği içerisinde davacı erkek tarafından yapılan borçlar sebebiyle satıldığını, dava konusu taşınmazın, davalı kadının annesine ait olan evin 230.000,00 TL bedelle satılması ve davalı kadının çektiği kredi sayesinde alındığını, davacı erkeğin herhangi bir katkısının olmadığını, bankada bulunan paranın da davalı kadının annesine ait kira bedellerine ilişkin olduğunu ve davalı kadına ait olmadığını, ... ve ... plaka sayılı araçların davalı kadın tarafından alındığını, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını ve protokol hükümlerine göre birbirlerinden alacaklarının olmadığının belirtildiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların 2010 yılında evlendiği, 22.06.2020 tarihli kararla boşandıkları, taraflar arasında yasal mal rejiminin geçerli olduğu, her ne kadar davacı vekili tarafından takas ve mahsup iddiası için karşı dava bulunması gerektiği iddia edilmişse de karşı dava bulunmadan da alacağın takas edilmesinin mümkün olduğu, davacı vekilinin karşı dava bulunmadığı yönündeki itirazının yerinde görülmediği, yine her ne kadar davacı vekili tarafından davalı vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilmediği iddia edilmişse de davalı vekili tarafından süresinde bilirkişi raporuna itiraz edildiği, dava konusu 5332 ada 1 parselde bulunan taşınmaz yönünden yapılan incelemede; dinlenen tanık beyanları, tapu kaydı, bilirkişi raporları, ıslah dilekçesi ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu taşınmazın 25.07.2017 tarihinde davalının babası Mustafa adına tescil edildiği, davaya konu taşınmazın davalının babası adına tescil edilmeden önce tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere davalının anne veya babasına ait olan 7196 ada 1 parsel sayılı taşınmazın satıldığı ve tanık beyanlarına göre davalının babası tarafından çekilen kredi de eklenerek davaya konu taşınmazın davalının babası adına alındığı, yine taşınmazın edinilmesi için araç satılmadığı, dilekçelerde belirtilen ... plaka sayılı aracın 15.05.2017 tarihinde dava dışı ...'ye devredildiği, yine ... plaka sayılı aracında ... tarafından davalıya devredildiği, karşılıklı olarak araç satışı veya takası yapıldığı için davaya konu taşınmazın alımında davalı adına tescilli aracın kullanılmadığı, bu şekilde davaya konu 5332 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalının anne veya babasına ait olan başka bir taşınmaz satılarak ve üzerine davalının babası tarafından çekilen kredi ile alındığı, davalının babası adına tescil edildiği, dava konusu taşınmazda davacının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı bulunmadığı, dava konusu davalı adına kayıtlı TOKİ'den alınan 23 numaralı bağımsız bölüm yönünden yapılan incelemede; taşınmaz alımına dair sözleşme metninin incelenmesinde, bedelinin 124.833,14 TL olduğu, 14.979,97 TL'nin peşinat olarak ödendiği, 180 ay vadeli olduğu, boşanma davası açılana kadar 10 taksitin ödendiği, kalan 170 taksitin davalı kadının kişisel malı olduğu, erkeğin bu taşınmaz yönünden katılma alacağı olduğu, dava konusu ... plaka sayılı araç yönünden yapılan incelemede; aracın 08.09.2017 tarihinde edinildiği, 19.10.2018 tarihinde, taraflar arasında fiili ayrılık başladığı tarihte dava dışı üçüncü bir kişiye satıldığı, bu araç yönünden davacı erkeğin katılma alacağı olduğu, dava konusu ... plaka sayılı araç yönünden yapılan incelemede; aracın 09.10.2017 tarihinde edinildiği, 22.10.2018 tarihinde dava dışı üçüncü bir kişiye satıldığı, bu aracın edinilmesinden 3 gün önce 06.10.2017 tarihinde davalı kadın adına kayıtlı ... plaka sayılı aracın satıldığı, davalı davaya konu ... plaka sayılı araçtan elde ettiği parayı boşanma davasından önce tüketildiğinin ispatlanamadığı, ayrıca yine cevap dilekçesinde belirtildiği üzere davacı ile arasındaki geçimsizliğin 2018 yılında başladığının belirtildiği ve ayrıca dinlenen tanık ...'in beyanından davalının bu aracı tanığın kendi beyanına göre "...davalık durumları olduğu için arabadan dolayı problem olmasın diye arabayı usuleten dava dışı ...'a devrettiğini davalı söyledi..." belirtildiği, davacının bu araç yönünden katılma alacağı bulunduğu, banka hesabı yönünden yapılan incelemede davalının hesabına 19.06.2020 tarihinde 2.338,08 TL para yattığı ve bu paranın başka bir hesaba aktarıldığı, bu hususun bilirkişi raporu ve dosyadaki belgelerden anlaşıldığı, bankadaki para yönünden davacının usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda belirtildiği üzere katılma alacağı bulunduğu, karşı davaya konu ... plaka sayılı araç yönünden yapılan incelemede ise ... plaka sayılı aracın edinilmiş mal olduğu ve bilirkişi raporuna göre sürüm değerinin yarısı oranında davalının katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle davacının davaya konu taşınmaz yönünden davanın reddine, davaya konu TOKİ'de ki 23 numaralı üyelik yönünden, ... plaka sayılı araç yönünden, ...6 plaka sayılı araç yönünden ve davalının banka hesabındaki nakit para yönünden kabulü ile, davacının toplam 129.893,06 TL alacağının bulunması, davalının ... plaka sayılı araç yönünden 25.000,00 TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla, alacakların takas edilerek 104.893,06 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu edilen taşınmazın edinilmiş mal olduğu, davacı erkeğin bu taşınmaz üzerinden katılma alacağı hakkı olduğu, ... plaka sayılı aracın bu evin peşinatı için verildiği, bu taşınmaz yönünden katılma alacağı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, karar gerekçesinde maddî hataların olduğu, davalı kadın tarafından açılmış bir karşı dava bulunmamasına rağmen karşı dava varmış gibi değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu, yine her ne kadar cevap dilekçesinde takas mahsup talep edilmişse de bunun ancak karşı dava ile talep edilebileceği, somut olayda karşı davanın olmadığı belirtilerek; reddedilen kısım yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, eksik inceleme ile karar verildiği, dava konusu araçlar yönünden davacı erkeğin herhangi bir katkısının olmadığı, davalı kadının kişisel malı olduğu ve bu yöndeki talebin reddi gerektiği, TOKİ'de bulunan taşınmaz yönünden yapılan hesaplamanın hatalı olduğu, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, bilirkişi raporlarına davacı tarafça itiraz edilmediği, kadın yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, taraflar arasında yapılan anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların birbirlerinden alacak haklarının olmadığının belirtildiği, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu belirtilerek; kabul edilen kısım yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın katılma alacağı istemine ilişkin olduğu, tarafların evlilik tarihi dikkate alındığında taraflar arasında yasal mal rejiminin geçerli olduğu, cevap dilekçesinde, davacının çok borcu oluğu, üzerine mal almadığı, ... plakalı ve ... plakalı araçların ve TOKİ hissesinden edinilen taşınmaz olan Kayseri İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 278 Ada, 17 Parsel, B2-5 Blok 23 Numaralı taşınmaza ödenen bedellerin tamamının kişisel malı olduğu, davacının katkısı bulunmadığı, banka hesabındaki paranın ise annesinin kira alacağı olduğu, davacı adına kayıtlı ... plakalı araçta kişisel mal olarak katkısı bulunduğunun iddia edildiği, bu yönde dinlenen davalı tanık beyanlarının soyut ve genel olduğu, iddiasını ispatlayacak başka delil de sunmadığı, dava konusu araçlar, bankadaki para ve TOKİ 'ye ödenen peşinat ve tasfiyenin sona erdiği tarihe kadar yapılan ödemelerin edinilmiş mal olduğu, her ne kadar davalı vekili, boşanma protokolünde tarafların birbirlerinden herhangi bir hak talep taleplerinin olmadığını ve davacının kötüniyetli olarak bu davayı açtığını iddia etmiş ise de boşanma dosyası ve protokol incelendiğinde taraflar arasında mal rejminin tasfiye alacağı hakkında herhangi bir maddenin ya da ibarenin bulunmadığı, davalı vekilinin bu husustaki istinaf itirazının yerinde olmadığı, hesap bilirkişi tarafından düzenlenen 09.05.2022 tarihli raporda, TOKİ'den alınan dava konusu taşınmaza ait kısımda sözleşme ve ödeme planının bulunmadığı belirtilip dosyadaki mevcut belgeler doğrultusunda ödenen 10 taksit üzerinden bir hesaplama yapıldığı, İlk Derece Mahkemesince, taşınmaza ait ödeme bilgileri ve sözleşmenin dosyaya getirtilmesi neticesinde bilirkişi tarafından sunulan 18.07.2022 tarihli ek raporundaki tabloda ise gerçekte tasfiye tarihinin 22.06.2020 olmasına rağmen tasfiye tarihi 13.08.2018 tarihi gösterildiği ve davalı tarafından ödenen 10 taksit bedelinin raporda belirtilmediği, bu şekilde TOKİ'den alınan taşınmaz yönünden alınan iki rapor arasında çelişki olduğu ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, hâkimin bu çelişkiyi gidermeden karar veremeyeceği, hüküm kurmaya elverişli bulunmayan bilirkişi raporunun usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, davalı vekilinin bu husustaki itirazının yerinde olmadığı, toplanan delillerden davalı kadın tarafından TOKİ hissesinden edinilen Kayseri İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 278 Ada, 17 Parsel, B2-5 Blok 23 Numaralı taşınmazın 06.12.2017 tarihinde edinildiği ve 14.979,97 TL peşinat yatırıldığı, 180 ay taksit ödemesinin bulunduğu ,tasfiye tarihi olan 22.06.2020 tarihine kadar 10 taksitin yatırıldığı ve toplam 21.082,87 TL ödeme yapıldığı, TOKİ ile yapılan sözleşmede taşınmazın edinme tarihindeki değerinin 124.831,14 TL değerine oranı belirlenerek bu oranın taşınmazın güncel sürüm değeri 350.438,24 TL ile çarpımı neticesinde edinilmiş olan meblağın yarısı olan 29.592,47 TL meblağın davacının katılma alacağı olduğu, davacı erkeğin, Kayseri ili ... ilçesi ... mahallesi 5332 ada 3 parsel 18 numaralı bağımsız bölümün edinilmiş mal olduğunu ispatlayamadığı, toplanan delillerden dava edilen taşınmazda davacının katılma alacağı bulunmadığı, davalı kadın vekili cevap dilekçesinde, usulüne uygun takas talebinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince davalı vekilinin takas talebi doğrultusunda karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davacı erkeğin ... plakalı araç için 50.000,00 TL, ... plakalı araç için 57.500,00 TL, Ziraat Bankasında bulunan para için 1.366,78 TL, TOKİ hissesinden edinilen taşınmaz olan Kayseri İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 278 Ada, 17 Parsel, B2-5 Blok 23 Numaralı taşınmaz için 29.592,47 TL olmak üzere toplam 138.459,78 TL katılma alacağının, davacı adına kayıtlı ... plakalı araçta davalının 25.000,00 TL katılma alacağının takası ile davacı tarafından sunulan 03.10.2022 tarihli dilekçede talebiyle bağlı kalınarak 104.893,06 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiği, davalı vekili tarafından usulüne uygun harcı yatırılmış bir karşı dava ya da bağımsız dava açılmadığı, takas talep etme hakkını kullandığı, davacı vekili 03.10.2022 tarihli dilekçesi ile toplam 104.893,06 TL katılma alacağı talep ederek alacağını belirli hale getirdiği, İlk Derece Mahkemesince davacı tarafından talep edilen miktar üzerinden karar verildiği, buna rağmen davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacının katılma alacağına yönelik davasının kabulü ile ... Plaka sayılı araçtan dolayı 50.000,00 TL, ... Plaka sayılı araçtan dolayı 57.500,00 TL, TOKİ hissesinden edinilen Kayseri İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 278 Ada, 17 Parsel, B2-5 Blok 23 Numaralı taşınmazdan dolayı 29.592,47 TL ve davalının Ziraat Bankası Hesabındaki nakit para yönünden 1.366,78 TL olmak üzere toplam 138.459,26 TL katılma alacağınından ... Plaka sayılı araçtan dolayı davalının 25.000,00 TL katılma alacağının mahsubu ile sonuç alacak miktarı olan 113.459,26 TL katılma alacağından taleple bağlı kalınarak 104.893,06 TL'sinin 29.12.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirtilerek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle reddedilen kısım yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı vekili temyiz tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirtilerek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle kabul edilen kısım yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Dava, katılma alacağı istemine ilişkin olup uyuşmazlık, kişisel mal savunması, ispat yükü, usulüne uygun takas defi bulunup bulunmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 127 inci maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 170 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 229 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. Davacı vekilinin temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.