"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1837 E., 2022/2114 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/611 E., 2022/37 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların üç yıldır fiilen ayrı yaşadıklarını, davalı kadının en küçük sorunları büyüttüğünü, kavga ortamı yarattığını, davacı erkeğe saygı göstermediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; ... erkeğin evlendiklerinde ayrı konut tahsis etmediğini, müvekkilini işten çıkardığını, şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, müvekkiline ve ailesine küfür ve hakaret ettiğini, ... erkeğin ortak çocuğa, müvekkilinin kardeşine ve annesine de şiddet uyguladığını, sadakatsiz olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, evin giderlerini karşılamadığını, müvekkilini beğenmeyip aşağıladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı-davacı anneye verilmesine, 2.000,00 TL iştirak nafakası ile 2.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının ... erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın ... erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 20.03.2019 tarih ve 2018/137 Esas 2019/203 Karar sayılı kararı ile; davacı vekiline 13.02.2019 tarihli duruşmada ilave gider avansını yatırmak üzere iki hafta kesin süre verildiği, davacı vekilinin davaya devam edebilmek için gerekli ilave gider avansını kesin sürede yatırmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 19.09.2019 tarih ve 2019/1192 Esas 2019/1262 Karar sayılı kararı ile; davanın "gider avansının süresinde yatırılmamış olması sebebiyle" usulden reddedilebilmesi için, gider avansının hangi işlemlere ilişkin olduğunun ve miktarının da avans talebine ilişkin ara kararında açıkça ve duraksama yaratmayacak şekilde gösterilmiş bulunması gerektiği, hangi işlemler için ve ne miktar avans talep edildiği buna ilişkin ara kararında gösterilmemiş ise tamamlanması için verilen kesin sürenin sonuç doğurmayacağı, davacı vekiline kesin süre ihtaratı tebliğ edilmediği, bu durumda kesin süreden karar verilemeyeceği, davanın gider avansının süresinde yatırılmadığından bahisle reddedilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davacının istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, açıklanan hususlara riayet edilerek karar verilmesi için dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... tanıklarının bir kısım beyanlarının sebebi, saiki ve zamanı belli olmayan beyanlar olduğu, diğer beyanlarında ise tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin somut ve görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, bu sebeple beyanların itibar edilemeyecek nitelikte olduğu, birleşen dosyada ise ... erkeğin karısına, küfür ve hakaretler ettiği, karısına ve karısının kardeşine fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlüleri yerine getirmediği, ailesinin ve müşterek konutun ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadını aşağıladığı, psikolojik şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, bu hususların ... erkeğin müşterek konutu terk edene kadar devam ettiği, asıl davada davalı-davacı kadına atfedilecek herhangi bir kusurun ispatlanamadığı, taraflar arasındaki geçimsizliğin ... erkekten kaynaklandığı ve hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği gerekçesi ile asıl davanın reddine; birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı ve menfaati, hali hazırda annesinin yanında kaldığı gerekçesi ile velâyetinin davalı-davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik durumları, babanın da ortak çocuğun giderlerine katılma yükümlülüğü dikkate alınarak ortak çocuk lehine 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumlarına göre, kadının ise ev hanımı olduğu, herhangi bir gelirinin bulunmadığı ve yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi göz önünde bulundurularak mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma sebebi ile zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine 30.000,00 TL maddî tazminat ile 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... erkek vekili; kadının tefrik edilen karşı davasının halen derdest olduğunu, bu nedenle Mahkemece birleşme kararı verilmesinin hatalı olduğunu, ... erkek tanıklarının beyanlarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin erkek olmasından dolayı cezalandırıldığını, fazlaya ilişkin hakların reddedilmesine rağmen vekâlet ücreti verilmediğini belirterek erkeğin reddedilen davası, kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının karşı dava olarak açtığı ve tefrik edilen davası ile birleştirilmesine karar verilen davasında, her iki davanın dava tarihi itibari ile dönemlerinin farklı olduğu, dayanılan vakıaların, maddî olayların aynı olmadığı, derdest bir davanın varlığından söz edilemeyeceği, boşanma sebebi olarak ileri sürülen maddî vakıalar değerlendirilerek yapılan incelemede, İlk Derece Mahkemesince erkeğe kusur olarak yüklenen vakıaların sabit olduğu, erkeğin, kadının kusuruna yönelik iddialarını ispatlayamadığı, kadının kusursuz olduğu, kadının davasında boşanma kararı verilmesinin, yine kusursuz kadın aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesinin usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu, ortak çocuğun yaşı, kurulu düzeni, dikkate alındığında küçüğün velâyetinin anneye verilmesinin küçüğün yararına olduğu ve düzenlenen kişisel ilişkinin içtihatlara uygun olduğu, velâyeti anneye verilen küçüğün yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alındığında küçük için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi ve belirlenen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu, tarafların kusur durumları, kadının aylık düzenli geliri ve malvarlığı bulunmaması, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla kadın için tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve miktarı hakkaniyete uygun ve yeterli olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi yerinde olduğu gibi davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu, boşanmanın fer'î (eki) niteliğindeki nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen veya tamamen kabul ya da reddi halinde de bunlar için ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğinden, erkek lehine vekâlet ücreti verilmemesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçeleri ile ... erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili; kadının tefrik edilen karşı davasının halen derdest olduğunu, bu nedenle Mahkemece birleşme kararı verilmesinin hatalı olduğunu, ... erkek tanıklarının beyanlarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin erkek olmasından dolayı cezalandırıldığını, fazlaya ilişkin hakların reddedilmesine rağmen vekâlet ücreti verilmediğini belirterek erkeğin reddedilen davası, kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, bu kapsamda davalı-davacı kadının boşanma davasının kabulü ve ... erkeğin boşanma davasının reddinin doğru olup olmadığı, davalı-davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, boşanmanın fer'î niteliğinde olan taleplerin kısmen reddi halinde vekâlet ücreti verilip verilemeyeceği, derdestlik itirazının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 323 üncü ve 326 ncı maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.