"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1838 E., 2022/1809 K.
DAVA TARİHİ : 29.06.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/406 E., 2021/193 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; karşılıklı boşanma davalarının kabulüne ve fer'îlerine, kadının ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ziynet alacağı davası tefrik edilerek iş bu dosyada ziynet alacağına yönelik kadının istinaf başvurusunun esastan reddine, erkeğin istinaf başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2018 yılı Nisan ayı başlarında evde bulundukları sırada, aralarında mal tartışması yaşandığını, tartışmanın sebebinin, kocanın, evlendikten sonra edindiği mallar üzerindeki haklardan, davalı eşinin vazgeçmesi için baskı yapması nedeniyle yaşandığını, tartışma nedeniyle bunalan kadının, hava almak için dışarı çıktığını, bir kaç saat sonra eve geri döndüğünde kocanın evi içeriden kilitlemesi nedeniyle eve giremediğini, bu sırada kardeşi ...'ı aradığını ve kardeşi ...'ın da eve geldiğini ancak kapının kilitli olması nedeniyle eve giremediklerini, ısrarlara rağmen kocanın kapıyı açmadığını, kadın, müşterek eve giremediğinden yaklaşık 1 ay boyunca kardeşinde kaldığını, barışma çabaları da sonuç vermeyince kadının 6284 Sayılı Kanuna göre kadın lehine koruma kararı verildiğini, kadın eve döndüğünde ise, evdeki tüm eşyaların ve kendisine düğünde takılan altınların erkek tarafından götürüldüğünü gördüğünü iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 16 adet ... Burma bilezik (22 ayar ve her biri 35 gram) ile 45 gram 22 ayar takı seti (gerdanlık) olmak üzere toplam 605 gram altının aynen teslimine, olmadığı taktirde tahmini bedeli olan 110.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaları kabul etmediğini, kadının altınlarını müşterek evi terk ederken birlikte götürdüğünü, kadına düğünde takılan ve kararlaştırılan 4 adet 22 ayar burma bilezik olduğunu, toplam 100 gram olduğunu, takılan diğer bilezik ve takıların tamamının sahte altın olduğunu, kendi talebi ve isteği üzerine alındığını, bu sahte altınların tamamı alınırken kadının da yanında olduğunu, aşırı derecede gösteriş düşkünü olduğundan düğünde sahte altın takılmasını kendisinin istediğini, sahte altınlar satın alındığında kadının yanında kız kardeşi ...'ın da bulunduğunu, ayrıca kadının erkeğe karşı olan hakaretlerini, tehdit ve küfürlerini içerir CD'nin dosyaya sunulduğunu ve bu CD kaydının ayrıca ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma dosyasına da sunulduğunu bu CD kayıtlarında 4 adet bileziği olduğunu ve bunları eniştesi ... K. tarafından bozularak harcandığını kabul ettiğini, dolayısıyla kadına takılan 4 adet bileziğin kadın tarafından kendi eniştesi olan ... K.’ya verildiğinin beyan edildiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ziynet alacağı davasında ispat yükünün davacıda olduğunu, kadının altın alacağı davasını yasal delillerle ispatlayamadığını ayrıca erkeğin dosyaya ibraz ettiği CD'nin incelenmesinde CD'deki ses kaydının kime ait olduğunun tespit edilemediği belirterek ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; ziynet alacağı davasının reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- karşı davacı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kadının reddedilen ziynet alacağı davasında nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasına yönelik olarak kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2022 tarihli kararı ile kadın vekilinin, ziynet alacağı davasının reddedilmiş olmasına yönelik istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, erkek vekilinin, ziynet alacağı davasında erkek lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf talebinin ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; davanın reddedilen miktarı olan 110.000,00 TL üzerinden davalı erkek lehine İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan asgari ücret tarifesine göre tayin ve taktir edilen 14.400,00 TL vekâlet ücretinin erkeğe ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, altınların evde olduğunun erkek tarafından kabul edildiğini, tartışma sonucu birkaç saatliğine evi terk eden kadının eve döndüğünde kocası tarafından içeri alınmadığını, üzerinde altın olmadığının tanık ... tarafından doğrulandığını, daha sonra evin erkek tarafından tamamen boşaltıldığını, kadının tanık ... ile birlikte, boşatılan eve geldiklerinde altınların da yerinde olmadığını ve diğer eşyalar ile birlikte erkek tarafından götürüldüğünün sabit olduğunu, davacı kadının üzerinde de altın bulunmadığına göre, altınların da diğer eşyalar ile birlikte erkek tarafından götürüldüğünün kanıtlandığını belirterek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; davanın reddine yönelik olarak kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülmekte olan ziynet alacağı davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1 inci ve 6 ncı, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 191 inci maddeleri, 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı kadının en son şiddet olayından sonra ortak konuttan ayrılmak durumunda kaldığı ve ailesinin yanına sığındığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde ortak konuttan ayrılan kadının ziynet ve ev eşyalarını yanında götürmesi beklenemez ve götürmesi hayatın olağan akışına aykırı düşer. Bu durumda davacının eşyaları almadığını kanıtlaması gerekmez. Davacının ziynet eşyalarının davalının yedinde kaldığının kabulü gerekir. Bu halde davalı tarafın eşyaların davacı tarafından götürüldüğünü ispat etmesi gerekir. Davada ispat yükü davalı üzerindedir. Davalı gösterdiği delillerle kadının eşyaları yanında götürdüğünü kanıtlayamamıştır. Bu durumda, Mahkemece dava konusu edilen ziynet eşyalarının dava tarihi itibarıyla değerlerinin uzman bilirkişiye tespit ettirilerek ve ziynetlerin varlığı hususu da değerlendirilerek, gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken; kanıtlanamadığı gerekçesiyle ziynet alacağı talebinin reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nededine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.