"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/669 E., 2022/1473 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 18. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/184 E., 2021/324 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının müvekkiline hakaret ettiğini, evi terk etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, annelik görevlerini yerine getirmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, davacı erkeğin müvekkilini evden kovduğunu, alkol kullandığını, ortak çocukla ilgilenmediğini, eve geç geldiğini, müvekkilinin çalışmasına izin vermediğini, müvekkilini tehdit ettiğini, müvekkiline şiddet uyguladığını, güven sarsıcı davranışta bulunduğunu savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk lehine aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 7.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 1.000.000,00 TL maddî ve 1.000.00,00 TL manevî tazminata yasal faizi ile birlikte hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkek tanığı ... her ne kadar hakaret ve evi terk etmeye ilişkin beyanlarda bulunmuş ise de bu olayların iki - üç senesi öncesine ait olduğu, affedilen ve hoşgörü ile karşılanan kusurlara tarafların boşanma sebebi olarak dayanamayacağı, davalı-karşı davacı kadına bu nedenle kusur olarak atfedilemeyeceği, davacı-karşı davalı tanığı ... her ne kadar davalı- karşı davacı kadının evi terk ettiğini beyan etmiş ise de tarafların tekrar barıştıklarını ve herhangi bir tartışmalarına şahit olmadığını ifade ettiği, bu beyanlar ile davalı-karşı davacı kadına kusur olarak atfedilemeyeceği; davalı-karşı davacı kadın tanığı ...'nin beyanları ile tarafların tartıştıklarının, ancak tekrar barıştıklarının anlaşıldığı, affedilen ve hoşgörü ile karşılanan kusurlara tarafların boşanma sebebi olarak dayanamayacağı, davacı-karşı davalı erkeğe bu nedenle kusur olarak atfedilemeyeceği, davalı-karşı davacı kadın tanığı Tuncay'ın beyanları ile doğuma kadar olan olayların anlatıldığı ve tarafların tekrar barışarak evlilik birliğine devam ettikleri; davacı-karşı davalı erkeğe karşı kusur olarak atfedilemeyeceği, davalı -karşı davacı tanığı Sakine beyanları ile dava açılmadan yaklaşık bir yıl kadar önce davalı-karşı davacı kadın ile ortak çocuğun evden kovulduğu ve yanına geldiğinin sabit olduğu, davalı-karşı davacı tanığı ... 'in beyanları ile davacı-karşı davalı erkeğin alkol kullandığının ve çocuğu ile ilgilenmediğinin sabit olduğu; tüm bu kapsamda davalı-karşı davacı kadına atfedilen kusurların ispatlanamadığı; davacı karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı belirtilerek erkeğin asıl davasının reddine, kadının karşı davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında her ayın 1. , 3. ve varsa 5. hafta sonları Cumartesi günleri saat 09:00'dan Pazar günleri saat 18:00'e kadar, dini bayramların 1. günleri saat 09:00'dan saat 18:00'e kadar, milli bayramlarda saat 09:00'dan saat 18:00'a kadar, çocuğun doğum günlerinde saat 09:00'dan saat 18:00'e kadar, ilk ara tatili Pazartesi günü saat 09:00'dan takip eden Cuma günü saat 18:00'e kadar, Sömestr tatilinin ilk haftası cumartesi günü saat 09:00'dan ertesi hafta Cumartesi günü saat 18:00'e kadar, yaz tatillerinde 01 Temmuz günü saat 09:00'dan 31 Temmuz günü saat 18:00'e kadar ve Babalar Gününde saat 09:00'dan başlamak saat 18:00'de son bulmak üzere kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına; kadının ev hanımı olduğu ve bir gelirinin bulunmadığı, tedbir ve yoksulluk nafakası şartlarının oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına aylık 750,00 tedbir ve yoksulluk nafakasına; yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü gerektiğini, kadının kusurlu olduğunu, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddi gerektiğini, kadın yararına hükmolunan tazminatların ve nafakaların fazla olduğunu belirterek; asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yaz tatilinde tesis edilen kişisel ilişkinin ortak çocuğun yaşı ile uyumlu olmadığını, ortak çocuğa hastalığı nedeniyle her gün iğne vurulduğunu, bu nedenle tesis edilen kişisel ilişkinin dosya kapsamına uygun olmadığını; erkeğe isnat edilen diğer kusurların da ispatlandığını, tazminatların ve nafakaların az olduğunu, tazminatlara faiz uygulanması gerektiğini belirterek; kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları, tazminatlara faiz uygulanmaması ile kişisel ilişki yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamından; davacı-karşı davalı erkeğin sürekli alkol aldığı, alkol alınca kendini kaybettiği ve davalı-karşı davacı kadını rahatsız ettiği, evlilik birliği devam etse de davalı-karşı davacı kadını zaman zaman ailesine bıraktığı ya da kadının babasını arayarak gelip davalı-karşı davacı kadını almasını istediği ve ortak çocuğun hastalığı ile ilgilenmediği, eve geç geldiği; kadının tanık beyanlarında yer alan sair vakıalardan sonra evlilik birliği devam ettiğinden bu vakıalara yönelik kadının erkeği affettiği, en azından yaşanılanları hoşgörü ile karşıladığı, bazı vakıalara yönelik tanık beyanlarının ise duyuma dayalı olduğu, davacı-karşı davalı erkeğin tanık beyanlarının ise soyut olduğu, davalı-karşı davacı kadının kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu belirtilerek kadının kusur belirlemesine ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kusur belirlemesinin düzeltilmesine; boşanmaya neden olan olaylarda erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, evlilik süresi, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırı, günün ekonomik koşulları, nafakanın niteliği, ortak çocuğun yaşı göz önüne alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu, ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının az olduğu; kadının tazminatlara faiz istemi hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği; baba ile ortak çocuk arasında tesis edilen kişisel ilişki kısmen, annenin velâyet görevini yerine getirmesini ve annenin de ortak çocukla vakit geçirmesini engelleyecek nitelikte olduğu belirtilerek kadının bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine; kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata; kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına; ortak çocukla baba arasında her ayın 1., 3. ve varsa 5. hafta sonları Cumartesi günleri saat 09:00'dan takip eden Pazar günleri saat 18:00'e kadar, dini bayramların 2. günleri saat 09:00'dan saat 18:00'e kadar, çocuğun, sonu tek rakamla biten yıllara denk gelen doğum günlerinde saat 09:00'dan saat 18:00'e kadar, ilk ara tatili Pazartesi günü saat 09:00'dan takip eden Cuma günü saat 18:00'e kadar, Sömestr tatilinin ilk haftası Cumartesi günü saat 09:00'dan ertesi hafta Cumartesi günü saat 18:00'e kadar, yaz tatillerinde 01 Temmuz günü saat 09:00'dan 31 Temmuz günü saat 18:00'e kadar ve Babalar Gününde saat 09:00'da başlamak saat 18:00'de son bulmak üzere kişisel ilişki tesisine karar verilmiş; erkeğin tüm, kadının sair istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun esastan reddinin hatalı olduğunu, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulünün hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının; asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve nafakalar yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; asıl davanın kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kusur belirlemesi, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına, hükmedilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı, kadın yararına hükmolunan tazminatların ve nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.