Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2006 E. 2023/4914 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatların yasal dayanağının bulunup bulunmadığı ve miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan kusur belirleme ve tazminat takdirinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, hükmedilen tazminat miktarının da dosya kapsamına, hakkaniyete ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2229 E., 2022/2587 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/478 E., 2021/244 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin evlendiği tarihten itibaren fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, davalı erkeğin müvekkilini kendi hayatının bir parçası olarak görmediğini, müvekkilinin ailesi ile görüşmesini istemediğini, cenaze ve düğünlere bile katılmasına izin vermediğini, davalı erkeğin müvekkilini aşağıladığını, kadının ailesinin yanında tokat attığını, kadına ve çocuğa hakaret ettiğini, demir sopa ile ortak çocuk ...'u darp ettiğini, müvekkiline ekonomik şiddet uyguladığını, kadın hasta olduğunda hastaneye götürmediğini, müvekkilinin kendi imkanları ile hastaneye gittiğini, müvekkilinin ameliyat olduğunu, müvekkilinini ailesinin başka doktora götürülmesini söylemesi üzerine erkeğin bunu kabul etmediğini, müvekkilinin ağrılarının artması üzerine müvekkilinin ailesi tarafından özel bir hastaneye götürüldüğünü, eve döndüklerinde davalı erkeğin sinirlenerek müvekkilinin annesinin üzerine bıçakla yürüdüğünü ve tehdit ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, davacı yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddialarına asılsız olduğunu savunarak davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, uygun tedbir nafakaları hükmedilmesine, davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin evlilik süresince kadına baskı yaptığı, şiddet uyguladığı, tarafların ilk çocuklarına şiddet uyguladığı, kadının ameliyat ve tedavi sürecinde yeteri kadar destek olmadığı, kadını bir başına ailesine terk ettiği ve kadının ailesinin kadını şehir dışında tedavi etmek istediğini söylediğinde davacı kadının annesine bıçak çekmek suretiyle karşı çıktığı, kadın başka bir şehirde tedavi görmek üzere ailesi ile gittiği ve tedavi gördüğü, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı-karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, kadın ve çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, dosya kapsamında bulunan sosyal inceleme raporu, çocuğun yaşı, anne şefkat ve ilgisine muhtaç olması dikkate alınarak velâyetinin annesine verilmesi ve davalı erkeğin vardiyalı çalışma saatleri dikkate alınarak baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması gerektiği, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuk yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, müvekkiline kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; istinaf dilekçesini tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı ve 174 üncü maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.