"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl dava yönünden verilen karar kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın süresinde verdiği cevap dilekçesinde; davanın reddine, kendisi için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi için 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına , ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.01.2020 tarihli ve 2018/1951 Esas, 2020/9 Karar sayılı kararıyla ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı her iki taraf vekili tarafından reddedilen kendi davaları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.02.2022 tarihli ve 2020/429 Esas, 2022/280 Karar sayılı kararıyla hükmün usul esasa uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili; birleşen davanın reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 22.06.2022 tarihli ve 2022/4484 Esas, 2022/6103 Karar sayılı kararıyla özetle erkeğin kadının ablasını tehdit edip ona hakaret ettiğinin ve başka kadınlar ile güven sarsıcı nitelikte mesajlaştığının sabit olduğu, bu sebeple kadın tarafından açılan birleşen davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile birleşen davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla asıl dava yönünden verilen karar kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin; kadının ablasını tehdit edip ona hakaret ettiği, ayrıca güven sarsıcı davranışta bulunduğu, bu durumun taraflar arasında evliliği çekilmez hale getirdiği belirtilerek kadın tarafından açılan birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların çocukları ergin olduğundan velâyet ve iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, boşanmaya sebep olan olayda erkeğin tam kusurlu olduğu kadının kusurunun bulunmadığı, boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği, bu olaylar nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığı, bu nedenle kadın yararına tazminata hükmedilmesi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, tazminatlara kararın kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili; tarafların eşit kusurlu olduklarını, kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkilinin engelli maaşı ile geçinmeye çalıştığını, başka bir geliri ve mal varlığı olmadığını; müvekkilinin kadından tazminat ve nafaka talebi olduğunu, 20.09.2018 yılında çalıştığı insaat iskelesinin kurulumu sırasında iskelenin çökmesi sonucu yüksekten düşerek yaşadığı ... kazası ve uzun tedavi neticesinde müvekkilinin % 55 engelli hale geldiğini, tazminat miktarlarının müvekkilince ödenmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, erkek lehine tazminat ve nafakaya hükmedilmemesi yönünden yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı birleşen boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat miktarları, erkek yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmemesinin doğru olup olmadığı noktasında noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının
temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
22.03.20223 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.