Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2030 E. 2024/1099 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde edinilen bir taşınmazın, kadına miras yoluyla geçen mallarla takas edilmesi nedeniyle kişisel mal olup olmadığı ve erkeğin katılma alacağı hakkının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, kadına miras yoluyla intikal eden mallar karşılığında takas yoluyla edinildiği ve bu nedenle 4721 sayılı TMK'nın 220. maddesi gereğince kişisel mal sayılması gerektiği, dolayısıyla erkeğin katılma alacağı talebinin yerinde olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2325 E., 2022/2240 K.

DAVA TARİHİ : 29.11.2016

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/892 E., 2019/633 K.

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 1986 yılında evlendiğini, taraflar arasındaki geçimsizlik sebebiyle 2014 yılında boşanmalarına karar verildiğini, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu, dava konusu taşınmazın da edinilmiş mal olduğunu, taşınmaz bedelinin neredeyse tamamının davacı erkek tarafından karşılandığını, davacı erkek tarafından kredi çekildiğini, kredi borcunun erkek tarafından çalışılması neticesinde elde edilen gelir ile ödendiğini, ancak davalı kadın adına tescil edildiğini, kadının herhangi bir gelirinin olmadığını, davalı kadın adına kayıtlı başkaca taşınır ve taşınmaz mallar da olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı erkeğin mal rejiminden kaynaklanan alacak haklarının mevcut olduğunu, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin dava dışı ... adına kayıtlıyken bedelinin erkek tarafından ödenmesi neticesinde davalı kadın adına tescil edildiğini iddia ederek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan 14.02.2019 havale tarihli ıslah dilekçesiyle; dava değerinin 165.000,00 TL arttırılarak 175.000,00 TL'ye çıkarıldığını ve bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap, ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve kötü niyetle açıldığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, dava konusu taşınmazın, davalı kadına babasından miras yolu ile intikal eden 7 adet taşınmazdaki hisselerinin vazgeçmesi neticesinde kadın adına tescil edildiğini ve kişisel mal grubunda olduğunu, erkeğin herhangi bir hakkı bulunmadığını, bu hususun davacı erkek tarafından taraflar arasında görülen boşanma davasına dair yapılan yargılamada da beyan edildiğini, davalı kadın ve kardeşlerinin tara olduğu ortaklığın giderilmesi davasına dair dosyanın incelenmesi halinde de bu durumun anlaşılacağını, davacı erkek tarafından sunulan dilekçelerde, dava konusu taşınmazın satış bedelinin ödendiğinin iddia edildiğini ancak ödeme olgusunu ispata yarar delil sunulmadığını, davalı kadın adına başkaca bir mal varlığının da bulunmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmaz her ne kadar evlilik birliği içerisinde davalı kadın adına tescil edilmişse de dava konusu taşınmazın, davalı kadına babasından miras yolu ile intikal eden taşınmazlar arasında bulunduğu, davalı kadının kardeşi ile yapmış olduğu taksim anlaşması sonucunda Foça Noterliği tarafından düzenlenen Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ve birtakım davalar sonucunda miras payı karşılığı olarak davalı kadın adına tescilinin gerçekleştiği bu itibarla taşınmazın davalı kadının kişisel malı olduğu, kişisel malda davacı erkeğin değer artış payı olmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmazın 1/2 hisse bedelinin neredeyse tamamının davacı erkek tarafından kredi çekmek suretiyle ödendiği, davacı kadının çalışmadığı ve herhangi bir geliri olmadığı, dava konusu taşınmazın kalan 1/2 hissesinin davalı kadına miras yolu ile intikal ettiği, tapu kayıtlarının incelenmesi durumunda yapılan işlemin gerçek bir satış olduğunun anlaşılacağı, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı erkeğin mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkının mevcut olduğu, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların 1986 yılında evlendikleri, İzmir 10. Aile Mahkemesi'nin 2012/264 Esas, 2014/17 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, kararın 09.02.2015 tarihinde kesinleştiği, dava konusu taşınmazın, davalı kadın tarafından 31.12.2004 tarihinde satış hukuki sebebiyle edinildiği, davalı kadın adına miras yolu ile intikal eden yedi adet taşınmaz kaydının olduğunun dosya içerisindeki tapu kayıtlarından anlaşıldığı, bu taşınmazlar ile ilgili ortaklığın giderilmesi davası açtığı, bunun üzerine davalı kadının kardeşlerini temsil eden ... ile yargılama sırasında dosya arasına alınan Foça Noterliği'nin 31.12.2004 tarih, 5853 yevmiye numaralı belgesine göre, mirastan intikal eden taşınmazları karşılığında, dava konusu taşınmaz ile birlikte 3.500.000,00 TL bedel karşılığında, dava konusu taşınmazın davalı kadın adına temlik ve tapuda adına tescil edildiği, bu nedenle işbu dava konusu taşınmazın miras yolu ile intikalen gelen mallardan olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 220 inci maddesi gereğince kişisel mal kabul edilmesi ve İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde, delillerin takdirinde hata bulunmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Dava; katılma alacağı ve değer artış payı istemine ilişkin olup uyuşmazlık, kişisel mal savunması, ispatı ile davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.