Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2036 E. 2023/4828 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, manevi tazminat miktarı ve yoksulluk nafakasının yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1471 E., 2022/1908 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskipazar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/128 E., 2021/78 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini,davalının müvekkiline şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, müvekkilini aşağıladığını, 2 yıl önce evi terk ettiğini, faturaları ödemediği için elektrik ve suyun kesildiğini, müvekkilinin çocuklarının yardımı ile geçindiğini, davalının arayıp sormadığını bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kıskanç olduğunu, başkasının yönlendirmesi ile hareket ettiğini, çocukları kendisine karşı kışkırttığını, kendisini kötülediğini, küfür ettiğini, evden kovduğunu belirterek davacı isterse anlaşmalı olarak boşanabileceklerini,aksi halde yararına 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının maddî vakıa olarak dayandığı davacının evlilik süresi boyunca çok uzun bir süre kayınpederi ve kayınvalidesi ile birlikte yaşamak zorunda bırakılması ve bu sebeple taraflar arasında çekirdek aile yaşamının gerçekleşmemesi, davacının davalı eşinin dayak vs. gibi fiziksel şiddetine ve ekonomik şiddetine, "sen iki ayaklı eşeksin", "sen dul kalmıştın, ben olmasam seni kim alırdı" şeklindeki hakaret, aşağılama ve küçük düşürücü sözlerine maruz kalması ve davalının tarafların 2-3 yıl öncesine kadar ortak olarak yaşadıkları Didim ilçesindeki ikametten ayrılarak davacıyı yalnız bırakması ve onun geçimiyle, hayatını idamesiyle bir daha ilgilenmemesi hususları ispatlanmış olup evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve davalı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Kanun'ur 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadının kusurunun bulunmaması, hiç bir gelirinin olmaması ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile davacı kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir, 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, şartları oluştuğundan kadın yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle;kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, manevî tazminat miktarının fahiş olduğunu, boşanmaya neden olan olaylarda kusurunun olmadığını, emekli maaşı dışında hiç bir gelirinin olmadığını, manevî tazminat yönünden kararın yerinde olmadığı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, manevî tazminat miktarının fahiş olduğunu, boşanmaya neden olan olaylarda kusurunun olmadığını, emekli maaşı dışında hiç bir gelirinin olmadığını, manevî tazminat yönünden kararın yerinde olmadığı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.