Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2048 E. 2023/4835 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, kusur durumu, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının evlilik dışı ilişkisi ve eşine karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davalının tam kusurlu olduğu ve ilk derece mahkemesince hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1321 E., 2022/1873 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 19. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/520 E., 2021/737 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline şiddet uyguladığını,hakaret ve tehditlerde bulunduğunu,evi terkettiğini, evin ihtiyaçları için para bırakmadığını, birlik görevlerinin yerine getirmediğini,sadakatsiz davrandğını bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 10.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; eşiyle bir probleminin olmadığını evliliğini bitirmek istemediğini iddiaların asılsız olduğunu, hasta annesine bakmaya çalıştığını dava dilekçesindeki öne sürülen iddiaların asılsız olduğunu, her ailede yaşanabilecek olayların davacı tarafından çarpıtılarak anlatıldığını, müvekkilinin evlilik birliğinin yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirdiğini, evlilik birliğinin devamına önem verdiğini ve müvekkilinin eşini sevdiğini beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının alınan nüfus kayıt örneğinden Müjgan isimli dava dışı başka bir kadından 4 ayrı çocuğunun dünyaya geldiği, dinlenen tanık beyanlarından davalının müşterek konutu haksız bir şekilde terk ederek başka bir kadınla birlikte yaşadığının sabit olduğu, son 2 yıldır müşterek konutla ekonomik olarak ilgilenmediği, eşini fiilen terkettiği, ayrıca evlilik dışı bir ilişkisinden meydana gelen ... isimli kızının davacı ile aynı konutta yaşaması konusunda ısrarcı olduğu ve müşterek çocukları ile bu konuda ileri derecede husumet yaşadığı, davacıyı haksız bir şekilde manevî olarak cezalandırdığı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin boşanmada tam kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına,100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kadın lehine aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle;müvekkilinin 2014 yılından itibaren dava dışı Müjgan adlı kişi ile bir bağlantısının kalmadığını, nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkilinin diğer kişiden olan dört çocuğuna da baktığını, tanık dinlenilmemesinin doğru olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2014 yılından itibaren dava dışı Müjgan adlı kişi ile bir bağlantısının kalmadığını, nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkilinin diğer kişiden olan dört çocuğuna da baktığını, tanık dinlenilmemesinin doğru olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek hükmün tamamı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve yargılamada usulî eksiklik bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.