Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2054 E. 2023/4837 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında yerel mahkeme kararının hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dayandıkları belgeler, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/433 E., 2022/1940 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/60 E., 2019/504 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ... kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne,davalı-davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine, ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının kabulü ile 3 adet çeyrek ve 4 adet toplam 22 ayar 19'ar gr altın bileziğin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından, her üç dava yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından her üç dava yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ziynet alacağının bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 28.530,00 TL olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı- davacı erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 2016 yılında evlenen tarafların ortak bir çocuklarının bulunduğunu, erkeğin, kadına sürekli psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, en son gerçekleşen şiddet olayında kadını ağır şekilde yaralayıp bıçakla tehdit ederek evden kovduğunu, polislerin gelmesiyle kadının hastaneye kaldırıldığını, lehine koruma kararı verildiğini, kasten öldürmeye teşebbüs ederek hayatına kastettiğini, eşine ve çocuğuna ilgi göstermediğini, hakaret, tehdit ve onur kırıcı davranışları nedeniyle evlilik birliğinin sarsıldığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, 50.000,00 TL manevî tazminata, 50.000,00 TL maddî tazminata, müvekkili için aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 4 bilezik, 3 çeyrek altın ve ortak çocuğuna ait bilekliğin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların gerçek dışı olduğunu, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, aksine davacı- davalının müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını, kadının ilgisiz olduğunu, kendisine ve ailesine karşı sorumsuz davrandığını, belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına davacının maddî-manevî tazminat ziynet eşyası taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin, eşine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, boğazını sıktığı, başını dolaba vurarak fiziki şiddet uyguladığı, eşe karşı kasten yaralama ve hakaret suçlarından mahkumiyet kararı verildiği ancak hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, kadının yaralı halde hastaneye götürüldüğü, ziynet eşyalarının yanında olmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının kusuru ispat edilemediğinden karşı davanın reddine, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ile dava tarihindeki toplam değeri 13.388,00 TL olan 4 adet 22 ayar her biri 19'ar gram bilezik, 3 adet çeyrek altının kadına aynen iadesine, çocuğa ait bir adet bilekliğin erkekte kaldığının tespitine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru olmadığını davacı- davalı tarafın davasındaki iddialarını ispatlayamadığını beyanla; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, kabul edilen ziynet eşyası alacağı, velâyet düzenlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, maddî-manevî tazminatların esası ve miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru olmadığını davacı- davalı tarafın davasındaki iddialarını ispatlayamadığını beyanla; asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, kabul edilen ziynet eşyası alacağı, velâyet düzenlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, maddî-manevî tazminatların esası ve miktarları yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin davasının reddi şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174üncü maddesi, 175inci maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 336 ncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davalı-davacı erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Davalı-davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.