Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2053 E. 2023/5996 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak hakkaniyet ilkesi gözetilerek maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/800 E., 2022/1941 K.

...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/161 E., 2021/279 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak başka bir kadınla birlikte yaşamaya başladığını, evi terk ettiğini, bu yönde mesajlar atarak iffetsiz yaşamını ve aldatmayı kabul ettiğini, zina yaptığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci madde uyarınca zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık 1.000,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili, cevap dilekçesinde özetle; kadının erkeğe sürekli baskı uyguladığını, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için erkeğin zorlandığını, maddî-manevî olarak çıkmaza sürüklediğini, erkeğin ailesi ile husumet yaşadığını, kıskanç tavırlar sergilediğini, nerede olduğunu tespit için telefonuna uygulama indirdiğini, bu davranışları nedeniyle erkeğin evden ayrılmak zorunda kaldığını, kadının kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek boşanmalarına ve erkek yararına 50.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin evi terkederek ... isimli bir bayanla yaşadığı, sadakatsiz davrandığı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin zinasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için ayrı ayrı aylık 250,00 TL iştirak nafakası ile kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ve 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince kadının lehine hükmedilen tazminat miktarları ile ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesi ile bu yönlere ilişkin istinaf başvurusu kısmen yerinde görülerek, başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin bu yöndeki hükümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 800,00 TL iştirak nafakasına, kadın vekilinin sair yönlerden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2.Davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar veridi.

...