"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1400 E., 2022/1948 K.
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1211 E., 2021/713 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline şiddet uyguladığını, tarlada çalışması konusunda baskı yaptığını, ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, müvekkilinin sağlık harcamalarını problem ettiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 17.03.2021 tarihli dilekçesi ile de ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuklar lehine aylık 750,00'şer TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının evi terk ettiğini, müvekkilinin eşini sevdiğini belirterek davanın reddini ve ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının davacıya şiddet uygulaması, hakaret etmesi, tarlada çalışmak için zorlaması, sağlık için yaptığı harcamaları problem yapması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ...,...,... 'ın velâyetlerinin babaya verilmesine, ortak çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, sabit ve düzenli geliri bulunan, boşanmakla yoksulluğa düşmeyecek olan davacının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı lehine yasal koşulları oluşmakla yasal faizi ile 12.000,00 TL manevî ve 15.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, tazminat miktarlarının çok az olduğunu, velâyetin anneye verilmesi gerektiğini, müvekkilinin gelirinin davalının gelirinden daha az olduğunu, bu nedenle müvekkili lehine nafakaya hükmedilmesi gerektiği yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının tanık beyanlarının duyuma dayalı ve çelişkili olduğunu belirterek kabul edilen davanın tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince, davalı erkeğe yüklenen ''hakaret'' vakıasının ispatlanmadığı, bu nedenle davalı erkeğe yüklenilemeyeceğinden gerekçeden çıkarılması gerektiği, yine davalı erkeğe yüklenen "fiziksel şiddet" vakıasının zaman zaman gerçekleştiği, İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğe yüklenen sair vakıaların gerçekleştiği, İlk Derece Mahkemesince davacı kadına kusur yüklenmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı, hatalı kusur belirlemesinin düzeltilmesinin gerektiği,ortak çocuk...'in 2007, ...'nun 2015 ve ...'ın 2017 doğumlu olduğu, ortak çocukların halen babayla birlikte yaşadığı, ortak çocukların uzmana baba ile yaşamak istediklerini ve birbirlerinden ayrılmak istemediklerini ifade ettikleri, uzman raporunda babanın ortak çocukların velâyetini alabilecek durumda olduğunun rapor edildiği, babanın ailesiyle birlikte yaşadığı, çocukların baba yanında kalmasının bedeni, fikri, ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde bir iddia ve delil bulunmadığı, çocukların üstün yararı gereğince velâyetinin babaya verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince bu hususta verilen kararın isabetli olduğu, yine velâyet kendisine verilmeyen anne ile ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin uygun olduğunun kadın yararına hükmedilen tazminatların ise az olduğunun anlaşıldığı belirtilerek, davacı kadının kusur belirlemesi, tazminatların miktarlarına, davalı erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin bir inci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca kabulüne, tarafların sair istinaf taleplerinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilerek kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminata, 80.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu,eksik inceleme ile karar verildiğini, manevî tazminat miktarının az olduğunu, velâyetin anneye verilmesi gerektiğini, müvekkilinin gelirinin davalının gelirinden daha az olduğunu, bu nedenle müvekkili lehine nafakaya hükmedilmesi gerektiği yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının tanık beyanlarının duyuma dayalı ve çelişkili olduğunu belirterek kararın tamamı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174üncü maddesi, 175inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci
maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...