Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2093 E. 2023/6255 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/37 E., 2023/28 K.

...

...

...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1735 E., 2021/1471 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının cinsel ilişkiden sürekli kaçındığını, eşinin sapkın olduğunu söylediğini, eşiyle annesinin zoruyla evlendiğini söylediğini, ailesinin tarafları boşandırmak istediğini belirttiğini, çocuğu göstermediğini, kimseyle arkadaşlık ilişki kurmadığını, komşu ve arkadaşlarına ev ziyaretlerine gitmediğini, eşini istemediğini, nefret ettiğini ayrılmak istediğini belirttiğini, ev işlerini ihmal ettiğini, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 25.000,00 TL maddî- 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, uykusunda dahi başka kadınların adını sayıkladığını, eş ve çocuğuna ilgi göstermediğini, iş kurma konusunda eşinin fikrini almadığını, sürekli porno izlediğini, cinsel içerikli konuşmalar yaptığını, sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını, sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, birkaç defa evden kovduğunu, istemediğini söylediğini, aile içindeki mahrem şeyleri aile bireylerine anlattığını, evi terk ettiğini bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, aylık 1.000,00 TL tedbir- iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî- 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla kadının eşine ısınamadığını, eşini sevmediğini, istemediğini söylediği, eşinin ailesine güleryüz göstermediği; erkeğin ise sürekli telefonu ile meşgul olduğu, eşine ilgi göstermediği, soğuk davrandığı, eşinin ailesi ile sohbet etmediği, sık sık iş değiştirdiği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, başkalarının yanında eşinden ötürü bana kadınlık yapmıyor dediği, eşi ile arasındaki özel konuları başkalarına anlattığı, yaşanan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının ise daha az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın için aylık 250,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 150,00 TL tedbir, 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 18.000,00 TL maddî- 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu,kötü davrandığını, şiddete uğradığını belirterek kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, tedbir-iştirak-yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde;kadının, erkeği sevmediğini, istemediğini belirterek kusuru, birleşen davanın kabulünü, velâyeti, kişisel ilişki süresini, aleyhine tedbir- iştirak- yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminata hükmedilmesini, lehine maddî- manevî tazminat verilmemesini istinaf kanun yoluna getirmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe verilen kusurlardan eşinin ailesiyle sohbet etmediği ve sık sık iş değiştirdiği hususlarının vakıa olmadığı halde kusur verilmesinin hatalı olduğu, erkeğe verilen kusurlardan evin ihtiyaçlarını karşılamadığı hususunda dinlenen davalı tanıklarının birbirleri arasında çelişkili beyanda bulundukları, erkeğe verilen diğer kusurların sabit olduğu, erkeğin ortak çocukla ilgilenmediği tanıklar ... ve ...'nin beyanlarıyla sabit olduğu halde bu hususta kusur verilmemesinin hatalı olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, kadına verilen kusurlardan eşinin ailesine güler yüz göstermediğinin vakıa olmadığı halde bu hususta kusur verilmesinin hatalı olduğu, kadının eşiyle annesinin zoruyla evlendiğini sürekli dile getirdiği, kadının ortak çocukla babanın iletişimini engellediği, çocuğu göstermek istemediği sabit olduğu halde bu hususlarda kadına kusur verilmemesinin hatalı olduğu, kadının başkaca kusurunun ispatlanamadığı anlaşıldığından tarafların kusura yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasının doğru olduğu, ancak verilen kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğu, bu nedenle verilen kişisel ilişki süresinin yanında çocukla baba arasında sömestr tatilinin 2. haftası pazartesi günü saat 09:00'dan onu izleyen pazar günü saat 17:00' e kadar, her yıl 1. Temmuz sabah saat 09:00'dan 31. Temmuz akşam saat 17:00'a kadar baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasınada karar verildiği, çocuk için iştirak nafakasına karar verilmesinin doğru ve yerinde olduğu ancak, miktarının az olduğu, bu nedenle aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu ancak, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu anlaşılmakla, kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına manevî tazminat verilmesinin yerinde olduğu, ancak takdir edilen manevî tazminat miktarı az olduğundan, kadın yararına 18.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin talebin reddine, tarafların sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu, kötü davrandığını, şiddete uğradığını belirterek kusur, asıl davanın kabulü, tedbir-iştirak-yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat miktarları yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde;kadının, erkeği sevmediğini, istemediğini belirterek kusur, birleşen davanın kabulü, velâyet, tedbir-iştirak-yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat verilmesi, erkek lehine maddî- manevî tazminat verilmemesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı, 194 üncü, (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı,166 ıncı maddesi, 169 uncu, 174üncü maddesi, 175 inci maddesi,182 inci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 336 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...

...

...