Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2142 E. 2023/5005 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davalarında, 4721 sayılı TMK'nın 199. maddesi kapsamında ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerin yerine getirilmesini önleyici bir durumun mevcut olup olmadığı ve davaların kabul şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı değerlendirildiğinde, ailenin ekonomik varlığının korunmasını gerektirecek veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülükleri yerine getirmekten kaçınmaya yönelik bir davranışın kanıtlanamadığı, bu nedenle de ilk derece mahkemesinin davaları reddetmesinin ve bölge adliye mahkemesinin de bu kararı onamasının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1504 E., 2022/1578 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/284 E., 2021/551 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasından dolayı ara kararlarla davalı davacının bir kısım mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ve ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine, asıl davalara yönelik yapılan yargılama sonunda ise İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiştir.

Asıl ve ara kararların taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların nihai kararlara yönelik başvurusunun esastan reddine, davalı davacı vekilinin ihtiyati tedbir ara kararına yönelik talebinin kabulü ile bu konuda esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı vekili tarafından duruşma istemi olmaksızın, davacı karşı davalı vekili tarafından ise duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı, Bölge Adliye Mahkemelerinin, geçici hukuki korumalar hakkında verdikleri kararlarında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca kesin nitelikte olup temyiz edilemeyeceği anlaşılmıştır.

Bu durumda 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı karşı davalının duruşma isteğinin reddine, davalı karşı davacı vekilinin ihtiyati tedbirlere yönelik ara karar hakkında verilen karara yönelik temyiz dilekçesinin ise 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.

Taraf vekillerinin sair hususlara yönelik temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı adına kayıtlı banka hesapları, Gaziantep ilinde 2 adet arsa ile 1 adet dükkan, İstanbul...'de 1 adet gayrimenkul ile ...'deki şirketi, Fransa ve Hong Kong'daki şirket ve gayrimenkulleri ayrıca mahkemece tespit edilecek menkul ve gayrimenkullerine öncelikle yargılamanın sonuna kadar davalının kötü niyetli satışlarının önlenmesi amacı ile teminatsız olarak tedbir konulmasına, sonrasında ise aile mallarının korunması ve taraflar arasında olası bir boşanma davası ihtimaline binaen davalının mal kaçırmasının önlenmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 199 uncu maddesi gereğince belirlenecek banka hesapları ve tapu kayıtları üzerinde davalı karşı davacının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazının kabulüne, davanın nispi harca tabi olduğundan eksik harcın tamamlattırılmasına, müvekkilinin tüm malvarlığı üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına, kadının kullandığı 34 KY 1550 plakalı araca ve İnnova'da, Maltepe/Kartal'da bulunan taşınmazlarına, bankalarda bulunan mevduat ve kiralanmış kasa hesaplarına 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi gereğince tedbir konulmasına, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, davacı-karşı davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden her ne kadar taraflarca karşılıklı olarak 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi gereğince birbirlerinin tasarruf yetkilerinin sınırlandırılmasını talep edilmiş ise de, tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını gerektiren ailenin ekonomik varlığının korunması için gerekli mal varlığını sebepsiz yere veya değerinin altında elden çıkartılması, azaltılması, yönetilememesi, ekonomik durumla bağdaşmayan yatırımlara kalkışılması, harcamalarda ve bağışlarda bulunulması, borçlanılması, borçların ödenilemez duruma gelinmesi gibi koşulların varlığının ve tarafların birbirlerine karşı evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmak amacına yönelik bir davranışının somut delillerle taraflarca karşılıklı olarak ispatlanamadığı, taraflar arasında derdest boşanma davası olduğu, dava konusu ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılması istenen mal varlığının edinilmiş mal niteliğinde olup, edinilmiş malların taraflarca tasfiyesi söz konusu olabileceğinden taraflarca mal kaçırma ihtimaline binaen tedbir amaçlı işbu davanın ikame edildiği, talebin boşanma davasının kesinleşmesinden sonra açılacak malların tasfiyesi davasının konusu olduğu, davanın amacı dışında talepte bulunulduğu, 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı görüldüğünden her iki davanın sübut bulmadığından reddine, ara kararlar ile erkek adına kayıtlı taşınmazlar ve banka hesapları üzerine 6100 sayılı Kanun'un 389 uncu maddesi uyarınca ihtiyati tedbir konulmasına ve erkeğin ihtiyati tedbirin kaldırılması taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, erkeğin evlilikleri boyunca müvekkiline duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığını, taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, ayrıca katılma alacağı davasının da derdest olduğunu, ailenin ve müşterek çocuğun ekonomik varlığının ve geleceğinin korunması için erkeğin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması gerektiğini, davalı karşı davacının taşınmazlarını satıp Fransa'ya gitme planları yaptığını, boşanma ve katılma alacağı davalarında alınan tedbirlerin yeterli olmaması nedeniyle bu davanın açıldığını, erkeğin mal kaçırma girişimi içerisinde olduğunun ispatlandığını, dava konusu malların edinilmiş mal olmasının tasarruf yetkisinin kısıtlanamayacağı anlamına gelmediğini, boşanma davası ile mal rejiminin tasfiyesi davalarının uzun sürmesi nedeniyle dava sonuçlanıncaya kadar bu davanın açıldığını, erkeğin ikametgahını Fransa'ya aldırdığını ve müşterek çocuğun okul, kırtasiye gibi ücretlerini dahi ödemediğini, yeni edindiği taşınmazı annesi adına tescil ettirdiğini, davanın ispatlandığını belirterek, kendi davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı karşı davacı vekili ara karar ve asıl karar yönelik istinaf dilekçelerinde özetle; mahkemenin 03.06.2021 tarihli ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu taraflar arasında boşanma davasının derdest olduğunu, bu boşanma davası ile taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin, mal ayrılığı rejimine dönüştüğünü, boşanma davasına ve mal rejimine ilişkin derdest olan bir dava varken, yerel mahkeme tarafından müvekkilin tasarruf yetkisini kısıtlayan bir karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca yerel mahkeme tarafından verilen kararın, müvekkilinin tüm mal varlığını kapsayacak şekilde verilerek müvekkilin ticari hayatını zora soktuğunu, müvekkilin ihtiyati tedbir konulmasını gerektiren bir davranışı veya tasarrufu olmamasına rağmen, bu durum gözetilmeksizin müvekkilin tüm mal varlığını kapsayacak şekilde ölçüsüz olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı- davalının İstanbul'da açılan ilk boşanma davası sırasında evlilik içinde alınmış aracı devrettiğini, bu araç üzerine tedbir konulması gerektiğini, yerel mahkeme tarafından tedbir talebinin reddine karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, karşı davaya ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı karşı davalının evlilikte tek önem verdiği kavramın para olduğunu, müvekkilinin elinde avucunda ne varsa almaya çalıştığını, evlilik birliğinin sona ermesinde kadının kusurlu olduğunu, zina nedeniyle boşanma davasının devam ettiğini, kadının maddî durumunun iyi olduğunu belirterek, ara kararlar ve kendi davasının reddine ilişkin asıl karara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl karar yönünden, tarafların ailenin ekonomik varlığının korunmasını gerektirecek veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmak amacına yönelik bir davranışın kanıtlanamadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların asıl ve karşı davaya yönelik istinaf başvurularının esastan reddine, İlk Derece Mahkemesinin 03.06.2021 tarihli ara kararına yönelik davalı-davacının istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; erkeğin ailenin ekonomik varlığının korunmasını gerektirecek veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmak amacına yönelik bir davranışı kanıtlanamadığından, ara karara ilişkin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin 11.06.2020 tarihli ara kararı ile 03.06.2021 tarihli ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına, ilgili taşınmazlar ve banka hesapları üzerime konulan tedbirlerin kaldırılmasına, kadın üzerine kayıtlı olmayan araç üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile bu ara karara yönelik talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik boyunca ekonomik ve duygusal şiddetinin olduğunu, boşanma ve katılma alacağı davaları derdest ise de çocuk ve müvekkilin ekonomik haklarının korunması gerektiği, derdest davalarda alınan tedbirlerin yeterli olmadığı, iddiaların ispatlandığı ancak eksik araştırma ve delillerin değerlendirilmesinde hata edildiğinden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, tehlikenin muhtemel olmasının ispatlanmasının işbu davda yeterli olduğunu, zararın ve eşlerin kusurlu davranışlarının ispatının gerekmediği, taşınmazlarını satarak Fransa'ya gitme planı yapan erkeğin whatsapp konuşmalarının dosyaya sunulduğu, ikametini Fransa'ya taşıdığı, mahkemenin kararında 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesinde belirtilen "ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde" ifadesini alternatif olmasına rağmen birlikte aradığı, malların evlilik içinde edinilmiş mal olmasının tasarruf yetkisinin sınırlanmasına etkisi olmayacağı, müvekkilinin kendi adına basvurulan kredi bilgilerini mailinde tesadüfen görmesi sonucu Fransa'dan yüklü miktarda kredi çekmeye çalışmasına ilişkin bilgiler dosyaya sunulmasına rağmen mahkeme tarafından dikkate alınmadığı, davalı karşı davacının çocuğun giderlerini karşılamadığını, nafaka alacaklarını dahi tahsil edemediği, diğer dosyalardan alınan tedbirlerin yeterli olmadığını belirterek; kararı asıl davasının reddi ve ihtiyati tedbir ara kararları hakkında verilen karar yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; kadın adına kayıtlı olmamakla birlikte kendi kullanımında olan araç üzerine 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi gereğince tedbir konulması isteminin reddinin hatalı olduğunu, yine 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi gereğince taleplerinin kabulü gerekirken reddinin hatalı olduğu gerekçesi ile; kararı karşı davasının reddi yönlerinden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasında 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesinde belirtilen ölçüde ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî yükümlülüğün yerine getirilmesini önleyecek bir durumun oluşup oluşmadığı, davaların kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, geçici korunma kararı niteliğindeki ara kararların temyiz edilebilirliği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 348 inci, 353 üncü, 362 nci, 369 uncu, 370 inci, 371 inci ve 389 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı- karşı davacı vekilinin ihtiyati tedbire yönelik ara karara ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.