"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/40 E., 2023/50 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ :...2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/180 E., 2022/766 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali ile karşı nafakanın indirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davalı- davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile hükmün kaldırılarak eksikliklerin giderilmek üzere gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddin karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı - davalı vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma protokolünde çocukların eğitim ve öğretim hayatları süresince yapılacak tüm okul ve diğer masrafların baba tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, protokol infaz kabiliyeti taşımadığı için...3. Aile Mahkemesinin 2014/486 E. 2015/215 K. sayılı kararı ile taraflar arasında akdedilen sözleşme yorumlanarak yeniden karar verildiğini, ilgili kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, davacının 2013 yılında müşterek çocuk...Etuş adına, yine 2014 yılında da müşterek çocuklar...ve ... için eğitim, yemek ve servis harcamaları yaptığını ve bunları belgelendirdiğini, protokol gereğince bu ödemelerin baba tarafından yapılmasının gerektiğini, ancak çocukların eğitiminin yarım kalmaması için anne tarafından yapılan bu giderlerin babadan tahsili için...8. İcra Müdürlüğünün 2018/47314 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu vekilinin itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi gereğince davasının kabulüne, haksız itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun %20'den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; geçmiş dönem için alacak talep ve dava hakkı bulunmadığını, kaldı ki gönderdiği ihtarname ile Nehir'in masraflarının kendileri tarafından karşılandığını, yine 2014-2015 eğitim dönemi için Nehir'in masraflarını karşılamaya hazır olduklarını, yalnızca ...'un okul masraflarını talep ettiklerini bildirdiklerini, önceki döneme ilişkin herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle haksız davanın reddine, davacı tarafın %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini ; 2014 yılından bugüne kadar geçen dönemde davalı babanın ekonomik şartlarında ağırlaşma olduğunu, yeni bir evlilik yaptığını, karşı tarafın mali durumunun ise daha iyi düzeye geldiğini, bu nedenle ortak çocukların tüm eğitim giderlerinin baba tarafından karşılanmasına ilişkin hükmün kaldırılarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 331 inci maddesi gereğince davasının kabulüne, her bir çocuk için aylık 2.000 TL iştirak nafakası ödenmesine yıllık artış oranının belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 21.10.2020 tarih ve 2019/317 Esas, 2020/1032 Karar sayılı kararı ile, taraflar arasındaki boşanma ilamı ve protokol (Kocaeli 1. Aile Mahkemesinin 2012/398Esas, 474 Karar sayılı dosyası) nafaka ve tazminat kısmında bulunan 1,500,00TL iştirak nafakası ve çocukların okul vb masrafları kısmında infazı tereddüt oluşturması nedeniyle yorumlanması için açılan...3. Aile Mahkemesi (2014/486Esas-2015/245 Karar sayılı) dosyası ile protokol mahkemece tarafların iradeleri ve uygulamaları doğrultusunda yorumlanarak, çocuklar ... ve...için 2015/2016 öğretim yılında uygulanmak üzere okul ve yemek masraflarının ayrı ayrı karşılanması ve bundan sonraki yıllar için de belirlenen okul masraflarının davalı tarafından karşılanması şeklinde karar verildiği ve kesinleştiği, ortada kesin hüküm bulunduğundan mahkeme ilamının icrası için yapılan itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği...8. İcra Mahkemesinin 2018/474514 sayılı dosyasında bulunan çocuğun okul masraflarına ilişkin yapılan icra takibi mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre (1. Alternatif) yapılan hesaplamada, davalının (borçlunun) ödemesi gereken alacak yönünden icra takibine yapılan itirazının iptali ve takibin devamına ve yapılan itirazda alacak belirlenebilir olduğundan, kötüniyetli ve haksız yapıldığı anlaşılmakla %20 oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulüne, ...8. İcra müdürlüğü 2018/47314 Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın 87.214,00 TL asıl alacak ve 33.185,61 TL işlemiş faiz toplamı olan 120,399,61 TL yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 87,214,00 TL'nin %20'si oranında 17,442,80 TL icra tazminatın davalı-karşı davacıdan tahsili, karşı davanın ise kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı - davacı vekili asıl davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi davalı- davacının sosyal durumunun değişmiş olduğunu belirtmiş olmalarına rağmen delil toplanmadan, kesin hüküm nedeniyle karşı davanın reddine karar verilmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 28.02.2022 tarih ve 2022/314 Esas, 2022/333 Karar sayılı kararı ile davalı - davacı vekili karşı dava dilekçesinde sözleşmenin yorumlanmasına ilişkin davanın açıldığı tarih 04.07.2014 olduğu, işbu karşı davanın açıldığı tarih ise 16.11.2018 olduğu, sözleşmenin yorumlanmasına ilişkin kararda belirtilen artış oranı uyarınca her bir çocuk için mahkemece takdir edilen tutar karşı dava tarihi itibariyle 57.103,41 TL'dir (2 çocuk için 57.103,41x2=114.206,82 TL). Karşı davacı vekili bu tutar kaldırılarak her bir çocuk için 2.000,00 TL iştirak nafakası takdir edilmesine karar verilmesini talep ettiği o halde, 490 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 30 uncu ve 32 nci maddeleri uyarınca, davanın niteliği gereği, karşı davacıya alınması gerekli eksik nispi harcı tamamlaması için süre verildikten sonra, harcını tamamladığı takdirde, mahkemece taraf delilleri toplanarak işin esasının incelenmesi gerek gerekçesi ilekarşı davacının istinaf isteminin, münhasıran bu sebeple kabulü ile, karşı dava yönünden bildirilen deliller toplanıp değerlendirilerek esasa ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karar tümüyle kaldırıldığından, yeniden tüm yönlerden esas hakkında karar verildikten sonra, karşı davacının diğer istinaf itirazları inceleneceğinden, şimdilik karşı davacının, diğer istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kısmen kabulü ile davalının...8. İcra Müd.nün 2018/47314 E. sayılı dosyasından yaptığı itirazın 87.214,00 TL asıl alacak ve 33.185,61 TL işlemiş faiz toplamı olan 120.399,61 TL yönünden itirazın iptali ile takibin devamına,asıl alacak olan 87.214,00 TL'nin %20'si oranında 17.442,80 TL icra tazminatının davalıdan tahsiline, ispatlanmayan karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 26.10.2022 tarihli duruşmada davalı- davacı aleyhine verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile bozulmasını, gerekçeli kararın henüz tebliğ olmadığı, ayrıntılı istinaf dilekçesini sunmak üzere süre tutum taleplerinin kabulünü, aleyhe hükmedilen yargılama giderlerinin icrasının geriye bırakılmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı vekili 13.12.2022 tarihli istinaf dilekçesine ek beyanları adı altında istinaf sebeplerini ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 352 nci maddesinde istinaf istemine konu edilen karara ilişkin inceleme yapılmadan önce ön inceleme yapılması gerektiği maddede belirtilen eksikliklerin bulunmadığı dosyalarla ilgili olarak inceleme yapılması söz konusu olacağı, eksiklik olarak öngörülen hususlardan biri de "başvuru sebeplerinin veya gerekçelerinin" hiç gösterilmemesi olduğu yine istinaf dilekçesinde yer alması gereken hususları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 342 nci maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince istinaf dilekçesinde istinaf sebepleri ve gerekçesinin belirtilmesi gerektiğinin öngörüldüğü, 6100 sayılı Kanun’un 355 inci maddenin ise re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağının belirtildiği, davalı karşı davacı vekilinin 01.11.2022 tarihli süre tutum dilekçesi ile karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu, istinaf nedenlerini gerekçeli kararın taraflarına tebliğinden sonra sunacaklarını belirttiği, gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde davalı karşı davacı vekiline 20.11.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı karşı davacı vekilinin iki haftalık yasal istinaf süresi içerisinde istinaf talep ve gerekçelerini bildirmediği, davalı karşı davacı vekili tarafından iki haftalık yasal istinaf süresi geçtikten sonra ibraz edilen 13.12.2022 tarihli dilekçenin dikkate alınmasına yasal olanak bulunmadığı, davalı karşı davacı vekili tarafından ibraz edilen 01.11.2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinin 6100 sayılı Kanun’un 342 nci, 352 nci ve 355 inci maddelerinde öngörülen biçimde istinaf sebep ve gerekçeleri içermediği, bu halde istinaf incelemesinin sadece kamu düzenine aykırılık ile sınırlı olarak yapılabileceği, İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılamaya ilişkin kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir durumunda bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvurularının reddinin haksız olduğunu, mahkeme ilamında belirtilmeyen geçmiş dönem ile alakalı uyarlama ve buna dayalı alacak talep etme hakkı da bulunmadığını, asıl davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, mevcut ortak çocuk...yönünden davacı- davalının alacaktan feragat ettiğini, buna ilişkin ibra ve kesin delil niteliğinde ihtarnamenin mevcut olduğunu, dikkate alınmamasının hatalı olduğunu; iştirak nafakası eğitim giderlerini de kapsamakta olduğunun Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, ayrıca eğitim giderlerinin ödenmesine karar verilmesi hukuka aykırı olacağını, taraflar arasında imza altına alınan boşanma protokolü tarihindeki ekonomik vaziyet ile günümüz koşulları arasında kıyaslanamaz düzeyde farklar bulunduğunu, müvekkilin sorumlu tutulduğu eğitim giderleri açısından ise neredeyse üç katı kadar bir fark meydana geldiğini, davalı-davacının evlenmiş ve ekonomik sorumluluklarının artmış olması da göz önünde bulundurularak, nafakanın indirilmesinin gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının asıl ve karşı dava yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kararın tebliğinden önce sebep belirtmeksizin verilen süre tutum dilekçesine istinaden istinaf süresinden sonra verilen istinaf dilekçesi ile belirtilen sebeplerin istinaf incelemesinde dikkate alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 342 nci madde, 352 inci madde, 355 inci maddesi, 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.