"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1937 E., 2022/1546 K.
KARAR : Başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/415 E., 2019/693 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... ... vekili Avukata ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklanması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci, 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın üfe oranında arttırılmasına, müvekkili yararına 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; " her ne kadar davacı TMK 161 maddesi uyarınca boşanma davası açmış ise de, davacının önceki aynı nedenle açtığı davadan feragat ettiği, tarafların birbirlerini affederek yeniden bir araya geldikleri, davalının bu kişi ile ilişkilerinin devam ettiği iddia olunmuş ise de, bu yönde delil bulunmadığı, tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı anlaşılmakla bu yönde açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davacının açtığı TMK 162 maddesi uyarınca boşanma davasında ise, tanık beyanları ve dosyada mevcut adli raporlardan, davacının davalıdan birçok kez fiziksel şiddet gördüğü, tanık anlatımı ve mesajlardan hakaret ve tehdit ettiği, müşterek eve gece gelerek eşi ve çocuklarını ihmal ettiği anlaşılmakla bu yönde açılan davanın kabulü ile tarafların TMK 162 ve TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir." gerekçesi ile kadının zina sebebine dayalı davasının reddine, davanın 4721 sayılı Kanun'un 162 ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 120.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; zina sebebine dayalı davanın reddi, tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "her ne kadar davalı taraf sunduğu mesaj kayıtları ile yargılama esnasında af olgusunu ispat etme amacı gütmüş ise de, mesajlarda yer alan fotoğraf tarihlerinin belirli olmadığı, mesajların dava dışı ...'e yönelik olduğu düşünüldüğünde, dosya kapsamında barışmaya delalet eden başkaca destekleyici bir delil de olmadığından, yargılama esnasında barışma olgusunun kabulü mümkün görülmemiştir. Bu konuda usulüne uygun şekilde süresinde tanık olarak bildirilmeyen ortak çocuk ... ...'nun İlk Derece Mahkemesince dinlenmesi talebinin reddedilmiş olmasında isabetsizlik yoktur. Dosya kapsamında toplanan deliller, İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/303 Esas sayılı dosyasında dava dışı kadın ... vekilinin "Davalı müvekkilem davacının eşi ... ...'dan evlilik dışı bir çocuğu olmuş, bunun için babalık davası dahi açmamıştır" şeklindeki beyanları ve gayri meşru çocuğun doğum tarihi nazara alındığında davacının zina olgusunu kanıtladığı, dolayısıyla davacının kusur tespitine itirazının kabulü ile TMK'nın 161. maddesi yönünden de davanın kabulü gerekmiştir. Öte yandan dosya kapsamı ve toplanan deliller nazara alındığında, TMK'nın 162. maddesinde düzenlenen hayata kasta, pek fena muamele ve onur kırıcı davranış hukuksal sebebine dayalı olarak davanın kabulünü gerektirecek vehamette vakıalar ispatlanmadığı halde bu hukuksal neden yönünden davanın kabulü doğru görülmemiştir. Yine her ne kadar erkek eşe eve geç gelme kusuru yüklenmişse de dava dilekçesinde böyle bir kusura dayanılmadığı halde davalıya kusur olarak yüklenmiş olması hatalıdır. Davalı erkek eşin de kadın eş tarafından darp edildiği yönündeki iddiasının Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10.10.2018 tarih ve 2018/208 Esas - 2018/644 Karar sayılı ilamı ile ispatlandığı görülmüştür. Ceza davasına konu olayda suç tarihi 11.01.2018'dir. Bu haliyle boşanmaya neden olan olaylarda kadın eşe kusur yüklenmesi gerektiği açık olup erkek eşin de kusur tespiti yönünden istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak boşanmaya neden olan olaylarda zina eden, eşine yönelik fiziksel şiddet, tehdit ve hakarette bulunan erkek eşin ağır, eşine karşı fiziksel şiddet uygulayan kadın eşin hafif kusurlu olduğu anlaşılmıştır." gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, kadının zina sebebine dayalı davasının da kabulüne, kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi uyarınca açtığı davanın reddine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, taraf vekillerinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi uyarınca açtığı davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma, kusur ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi, 162 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun'u 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.