Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2173 E. 2023/1867 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi’nin tazminat miktarına ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; zina sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.04.2019 tarihli ve 2017/135 Esas, 2019/301 Karar sayılı kararıyla; kadının önce erkeği daha sonra da çocukları evden kovduğu, erkeğin her şeyini eleştirdiği, bunu başkalarının yanında da dile getirdiği, hatta kavga sırasında fiziksel saldırı tekme atma gibi eylemlere de başladığı, aşırı tepkili hakaretlerinin olduğu, evin mutad işlerini yapmayıp yemek pişirmediği, erkeğin de spor salonunda başka kadınla samimiyet kurduğu, bir başka kadınla da otelde kaldığı, hem eşine hem de çocuklara agresif tutum sergileyerek küfür ettiği, eve geç ve içkili vaziyette gelmeye başladığı, cep telefonunda yabancı bayanların attığı mesaj ve çıplak görüntülerin olduğu, öpüşme mesajlarının olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu erkeğin zinasının da ispatlandığı gerekçesiyle asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, kadının çalışmadığı göz önünde bulundurularak çocuklar için talep edilen tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin reddine, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, taraflar eşit kusurlu olduklarından yasal koşulları oluşmayan tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı erkek vekili çocuklar için talep edilen tedbir ve iştirak nafakalarının reddi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı- davacı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, velâyet düzenlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.12.2021 tarihli ve 2019/1395 Esas, 2021/2070 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebep olan ve sabit olan vakıalar dikkate alındığında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu sayılmalarına, dosya kapsamında toplanan deliller uzman raporu çocukların beyanı, babanın velâyeti almaya engel durumunun bulunmadığı dikkate alındığında çocukların velâyetlerinin babaya verilmesinin küçüklerin menfaatine olduğu gibi dosya kapsamına da uygun olduğu ancak karar tarihinden sonra tarafların ortak çocuğu ...'nın ... olduğu, bu haliyle kadının ortak çocuk ...'nın velâyetine yönelik istinaf talebinin reddine, ortak çocuk ... yönünden istinaf talebinin kısmen kabulü ile karar kesinleşmeden ... ... olmakla velâyet ve kişisel ilişki konusunda karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu, kadının az kusurlu olması, erkeğin eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu ve yine boşanmakla kadının mevcut ve evlilikten beklenen maddî menfaatlerinin zarar göreceği gerekçesiyle kadının tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile kadın lehine yasal faiziyle birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, kadının diğer, erkeğin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı erkek vekili kusur belirlemesi, reddedilen tedbir ve iştirak nafakası talebi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden; davalı- davacı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, velâyet düzenlemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 04.10.2022 tarihli ve 2022/1624 Esas, 2022/7694 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; kadın lehine yasal faiziyle birlikte 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkilinin emekli olduğunu, ortak iki çocuğuyla birlikte yaşadığını, hem kendinin hem de cocukların geçimini sağlamaya çalıştığını, kirada oturduğunu, bir çok sabit masrafı olduğunu, tazminat miktarlarının çocukların bakımını da etkileyeceğini, tazminat miktarlarının kadının haksız şekilde zenginleşmesine neden olacağını ileri sürerek kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı-davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.