Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2175 E. 2023/5152 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarları ile alacaklara faiz uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, hükmedilen alacaklara dair faiz talebi hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmaması doğru görülmeyerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının faiz talebi yönünden bozulmasına, diğer konularda ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/597 E., 2022/2268 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Menemen Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/73 E., 2021/1142 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evliliklerinin başından itibaren sinirli, şiddet içeren, gerek maddî gerekse manevî yükümlülükler açısından sorumsuz, saygı ve sevgi barındırmayan tutum ve davranışları olduğunu, duygusal ve fiziksel şiddete çocukları ile maruz kaldığını, eş ve çocuklarına sık sık bağırdığını, hakaret ettiğini, aşağılama ve küçük düşürmeye yönelik davranışlarının süreklilik kazandığını ve küfürler edildiğini belirterek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar için 2.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini, alacaklarına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının maddî açıdan hep daha fazlasını istediğini, ailesine karşı ve etrafına karşı hep lüks içinde olduğu imajı çizdiğini, kafasında bulunan bu düşünceye uygun olarak ta bir hayat tarzı yaşamak istediğini, bu amaçla karşı herdaim fevri davranışlar sergilediğini, sivri ve imalı konuşmalar ile rencide ettiğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, erkek lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına ve çocuklara karşı şiddet uyguladığı, kadın ile küs olduğu sürenin uzun sürdüğü, beş altı ayı bulabildiği, kıskanç bir yapısının olduğu, çocuklara ve kadına kaşı ilgisiz bir baba ve koca olduğu belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, kadının bir işte çalıştığı, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, kadın lehine maddî ve manevî tazminat şartları oluştuğu gerekçesi ile kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakasının reddine ve erkeğin davasının reddine, her iki dava yönünden kadın lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı- davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı ve faiz talebi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davanın kabulü ile erkeğin davasının reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak çocuklardan...'in yargılama sırasında ergin olduğunu belirterek tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, ortak çocukların yaş ve ihtiyaçlarına göre ve kusur durumu da değerlendirilerek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuklar yararına iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklar yararına dava tarihinden ergin olmadıkları tarihe kadar ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı- karşı davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kadının boşanma sonrasında yoksulluğa düştüğünü, banka kredi borçlarıyla iki çocuğuyla birlikte hayata tutunmaya çalıştığını, diğer dosyasında adli yardımdan faydalandığını, dükkan açtığını ve fakat beyan olunan gelirden de anlaşılacağı üzere para kazanamadığını, erkeğin sürekli şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini, küstüğünü, uzun süre konuşmadığını, bu vakıların ispatlandığını, ekonomik olarak da şiddet uyguladığını, erkeğin üzerine kayıtlı 16 Adet taşınmazı evlilik birliği içerisinde dost ve yakın arkadaşları ile akrabalarına devretmek suretiyle elinden çıkardığını, muvazaalı olarak devredildiğini, eşi ve çocuklarına hiçbir şey bırakmadığını, kendisine ait işyerlerini ve hisselerini boşanma davasından hemen sonra önceki evliliğinden olma oğluna devrettiğini, hükmedilen iştirak nafakası ve tazminat miktarlarının artırılması gerektiğini, vekâlet ücreti ve yargılama gideri hususunda bir karar kurulmadığını belirterek tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı ve ortak çocuk... yönünden iştirak nafakasının devamı, yoksulluk nafakasının reddi, alacaklara faiz hükmedilmesi ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kadının iddialarının sübut bulmadığının, dava dilekçesi ekinde sunulan darp raporları diye adlandırılan raporlara ilişkin olarak belirtilen tespitlerin erkek tarafından eşe yapılan eylemler olmadığını, söz konusu raporun tarihinin 17.10.2009 olduğunu, ilgili rapor tarihi itibariyle bakıldığında raporun 10 yıl öncesine ait olması ve 10 yıldan bu yana tarafların birlikte yaşıyor olması karşısında kadının affetmiş olduğunun kabulünün gerektiğini, bu rapora dayalı tazminata da hüküm verilemeyeceğini, tazimat miktarlarının fahiş olduğunu, iddialarının tanık beyanları ile ispatlandığını, belirterek her iki dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları, ortak çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedilip hükmedilemeyeceği, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkeğin tüm, ... kadının aşağıdaki bent dışında kalan itirazları yerinde görülmemiştir .

2.... kadın dava dilekçesinde lehine hükmedilecek alacaklarına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Kadının talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ... kadının faiz talebi yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin Mustafa'ya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Demet'e iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.