Logo

2. Hukuk Dairesi2023/217 E. 2024/1536 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında taşınmaz ve araç üzerinden değer artış payı alacağı ve katkı payı oranının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince, tasfiye konusu taşınmaz ve aracın değerinin, tasfiye tarihi yerine geçmiş bir tarihteki değer üzerinden hesaplanması hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/803 E., 2022/1073 K.

DAVA TARİHİ : 16.05.2016

KARAR : Başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/508 E., 2019/920 K.

Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı adına satın alınan taşınmaz ve araç yönünden müvekkilinin alacak hakkı olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsili tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde; davalının evlendiklerinde çalışmadığını, engelli kadrosu ile TAİ'de işe girdiğini, müvekkilinin radyo-TV bölümü mezunu olduğunu ve lise hayatından beri çeşitli işlerde çalıştığını, kooperatif ödemelerine çalışarak katkısının olduğunu beyan etmiştir.

3. Davacı kadın vekili 28.02.209 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin katkı oranının % 40 olduğu kabul edilerek taşınmaz yönünden değer artış payı alacağının 110.336,00 TL, katılma alacağının 182.016,00 TL olduğunu, tasfiye konusu aracın evlilik birliği içinde edinilen başka bir araç nedeniyle sigortanın ödediği para ile alındığını, araç yönünden de 16.906,50 TL müvekkilinin katılma alacağı bulunduğunu belirterek; toplam 309.258,50 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin endüstri mühendisi olduğunu, evlendiklerinde davacının çalışmadığını, davacının evlilikleri boyunca da düzenli işi olmadığını, davacının başarısızlıkla sonuçlanan değişik iş denemelerinin olduğunu, davacının müsrif biri olduğunu, müvekkilinin taşınmazı davacıdan habersiz olarak kooperatif yoluyla edindiğini, ödemeleri müvekkilini yaptığını, aracın da müvekkilinin engelli olması nedeniyle alınmış, engelli aracı olduğunu, teknik donanıma sahip olduğunu, davacının aracın edinilmesine de katkısının olmadığını, davacı adına da kooperatif hisseleri bulunduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tasfiye konusu taşınmazın 25.08.2003 tarihinde davalı adına tescil edildiği, aracın da 24.05.2014 tarihinde boşanma dava tarihinden 54 gün sonra davalı adına tescil edildiği; davacı tanıklarının davacının bir ara tuhafiyecilik yaptığını, gazeteci olarak çalıştığını, bir butik işlettiğini, ne kadar gelir elde ettiklerini bilmediklerini, davalının da mühendis olarak çalıştığını belirttikleri; tasfiye konusu araç boşanma dava tarihinden sonra alındığından davalının kişisel malı olduğundan katılma alacağına konu olmayacağı; tasfiye konusu taşınmazın ödemelerinin bir kısmının 01.01.2002 tarihinden önce, bir kısmının 01.01.2002 tarihinden sonra yapıldığı, ödemelere davacının da çalışarak kısmen de olsa katkıda bulunduğu dosya içindeki belgelerden anlaşıldığı, davacının işbu taşınmazın alımındaki katkı oranının toplanan deliller, tanık beyanlarına göre takdiren % 15 oranında belirlenerek davacının 01.01.2002 öncesi ödemeler yönelik olarak 41.408,00 TL ile 01.01.2002 ödemelere yönelik olarak da 182.016,00 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle; davacının araca yönelik talebinin reddine, davacının taşınmaza yönelik talebinin kısmen kabulü ile 41.408,00 TL'nin dava, 182.016,00 TL'nin karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin katkısının eksik hesaplandığını, katkı payı oranının düşük belirlendiğini, araç yönünden hukuki nitelendirmenin hatalı yapıldığını, aracın boşanma dava tarihinden sonra alınmasının doğrudan davalının kişisel malı anlamına gelmediğini, 06 MDG 38 plakalı aracın boşanma dava tarihinde mevcut olduğunu, 06 DG 7220 plakalı aracın 06 MDG 38 plakalı araç satılarak alındığını, 06 DG 7220 plakalı aracın edinilmiş mal yerine geçen değer olarak kabul edilerek müvekkili lehine alacağa hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilinin 20 yıl boyunca evliliğine yaptığı maddî-manevî yatırımların yok sayılarak emeğinin hor görüldüğünü, verilen kararın eşitlik ve hakkaniyet ilkesini ve vicdana aykırı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya arasında yer alan vergi kayıtları ve tüm dosya kapsamından, kooperatif ödemelerinin yapıldığı dönemde, davacının 11.02.2000-30.11.2003 tarihleri arasında butik işlettiği, davalının 06.03.1995 tarihinden beri TAİ’de bilişim sistem mühendisi olarak çalıştığı, davacının çalıştığı dönemde elde ettiği gelirlerin dosya kapsamı itibariyle tespitinin mümkün olmadığı, somut katkının varlığı ve katkı oranının belirlenemediği durumlarda hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkeleri uyarınca hakkaniyete uygun bir katkı oranının belirlenmesi gerektiği, taraf ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, Mahkemece davacının katkı oranının % 15 olarak belirlenmesinin dosya kapsamına uygun düşmediği, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak ayrıca davalı eşin evi geçindirme yükümlülüğü bulunduğu da gözetilerek davacının katkı oranının takdiren % 20 oranında kabul edilmesinin dosya kapsamı, hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkelerine daha uygun olduğu; bu durumda davacının 55.168,00 TL değer artış payı alacağının bulunduğu, Mahkemece daha az miktarda değer artış payı alacağına hükmedilmesinin doğru olmadığı; hüküm altına alınan değer artış payı alacağına karar tarihinden geçerli olmak üzere faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yanlışa düşülerek dava tarihinden itibaren faiz uygulanması yasal düzenlemelere ve Yargıtay uygulamalarına aykırı ise de, aleyhe kaldırma yasağı nedeniyle, istinafa gelenin sıfatı gözetilerek bu hususun kaldırma nedeni yapılamayacağı; tasfiyeye konu 06 DG 7220 plakalı aracın taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinden sonra davalı adına tescil edildiği, edinme tarihi itibariyle davalının kişisel malı olduğu, yine dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde dava dışı 06 MDG 38 plakalı aracın satın alınarak davalı adına tescil edildiği, 14.01.2014 tarihinde satıldığı, davalının dava dışı aracın satış parasının evlilik birliği içinde harcandığı yönündeki iddiasının mevcut dosya kapsamı itibariyle ispatlanamadığı, dava dışı aracın satış tarihi ile tasfiyeye konu aracın alım tarihi arasındaki süre ile satış bedeli dikkate alındığında 20.000,00 TL’nin bu kadar kısa süre içerisinde harcanmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği, tasfiyeye konu aracın 60.000,00 TL’ye alındığı, 20.000,00 TL’sinin dava dışı aracın satış bedelinden karşılandığı, edinme tarihleri itibariyle tasfiyeye konu aracın davalının kişisel malı, dava dışı aracın ise aksi taraflarca iddia ve ispat edilemediğinden davalının edinilmiş malı olduğu, bu durumda davalının edinilmiş malından kişisel malına kayma söz konusu olduğu, bu nedenle davacının araç yönünden 14.166,66 TL değer artış payı alacağı bulunduğu; tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek karar verildiği gerekçesiyle; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile araç yönünden 14.166,66 TL değer artış payı alacağının İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, taşınmaz yönünden 55.168,00 TL değer artış payı alacağının dava tarihinden, 182.016,00 TL katılma alacağının İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili lehine katkı payı oranının düşük belirlendiğini, taşınmazın güncel değerinin göz ardı edildiğini, araç yönünden hukuki nitelendirmenin hatalı yapıldığını, aracın boşanma dava tarihinden sonra alınmasının doğrudan davalının kişisel malı anlamına gelmediğini, 06 MDG 38 plakalı aracın boşanma dava tarihinde mevcut olduğunu, 06 DG 7220 plakalı aracın 06 MDG 38 plakalı araç satılarak alındığını, 06 DG 7220 plakalı aracın edinilmiş mal yerine geçen değer olarak kabul edilerek müvekkili lehine alacağa hükmedilmesi gerektiğini, aracın güncel değerinin de göz ardı edildiğini, müvekkilinin 20 yıl boyunca evliliğine yaptığı yatırımların yok sayılarak verilen kararı eşitlik ve hakkaniyet ilkesini ve vicdana aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, katkı payı oranı, tasfiyeye dahil edilecek mallar, tasfiye konusu mallarının değeri noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (4721 sayılı Kanun md. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre tasfiye tarihi, karar tarihi olup Bölge Adliye Mahkemesince tasfiyenin yapılması halinde karar tarihi Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihidir.

3. Davacı kadın vekilinin tasfiye konusu malların değerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; somut olayda, İlk Derece Mahkemesince taşınmaz yönünden değer artış payı ve katılma alacağının tahsili ile araç yönünden talebin reddine karar verildiği, işbu kararın davacı kadın vekili tarafından sadece taşınmaz yönünden hükmedilen değer artış payı alacağı ve reddedilen araç yönünden istinaf edildiği anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince tasfiye konusu taşınmaz ve araç yönünden yukarıda izah edilen ilkeye aykırı şekilde, karar tarihinden (20.10.2022) yaklaşık dört yıl önceki, taşınmaz ve aracın 18.01.2018 tarihinde belirlenen güncel değerlerine göre değer artış payı alacağının hesaplanması doğru olmamıştır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, tasfiye konusu taşınmaz ve aracın tasfiye (önceki karar bozulmakla değer güncelliğini yitirdiğinden bozma sonrası yeni karar tarihine en yakın tarihteki) tarihi itibariyle sürüm (rayiç) değerleri belirlendikten sonra, talep miktarı ve usuli kazanılmış haklar da gözetilerek taşınmaz ve araç yönünden değer artış payı alacağına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının güncel değer yönünden BOZULMASINA,

2. Davacı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.