"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/835 E., 2022/1354 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/200 E., 2022/136 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tarafların evlilik birliğinin temelden sarsılması hukuki nedeni ile açtıkları boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin her daim ağır şiddet uyguladığını, evliliklerinin ilk yıllarında şiddet neticesinde çocuğunu düşürdüğünü, hakaret ettiğini, kovduğunu, ortak çocuklara da fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını belirterek davanın kabulü ile hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, aksi kanaat halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk, 25.000,00 TL maddî ve 75.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle;kadının her zaman erkeği küçük görüp onunla iletişimini bu şekilde kurduğunu, gerçek olmayan söylemlerde bulunarak çocukları babalarından uzaklaştırdığını, ev hanımı olarak üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmediğini, haber vermeden sebepsiz olarak evden çıkıp gittiğini ve günlerce eve dönmediğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanunun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukaların velâyetinin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eş ve ortak çocuk ...'ya şiddet uygulayıp küfür ve hakaret ettiğini, akabinde çıkın evden sizi istemiyorum diyerek eşini ve çocuğunu evden kovduğunu, kapının kilidini değiştirdiğini, kadın ise erkeğin yüksek bir geliri bulunmadığını bilmesine rağmen maddî konularda baskı yaparak ekonomik gücünü aşan isteklerde bulunduğunu, istekleri karşılanmayınca da huzursuzluk ve kavga çıkardığını, erkeğin bilgisi ve rızası olmaksızın evden habersizce ayrılıp başka şehirlere gezmeye gittiğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesi gerektiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği. tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tazminata hükmedilme şartlarının oluştuğu belirtilerek, nafaka, maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile her iki davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi uyarınca hayata kast ve pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, kadın tanığı ortak çocuk Rana'nın beyanlarına itibar edilmesini ve buna bağlı olarak kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kadının erkeğe karşı küçümseyici şekilde iletişim kurduğunu, ortak çocuklara babaları hakkında gerçek olmayan söylemlerde bulunduğunu, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, haber bile vermeden sebepsiz yere evden çıkıp gittiğini, günlerce eve dönmediğini, ekonomik durumu iyi olmayan eşden karşılanmayacak taleplerde bulunduğunu, tanık ...'nın beyanına itibar edilemeyeceğini, kadının istekleri karşılanmayınca da huzursuzluk ve kavga çıkardığını, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, velâyet düzenlemesi ve tanık olan ortak çocuğun beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncumaddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı-davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.