Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2191 E. 2024/3325 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara ilişkin katılma alacağı ve faiz başlangıç tarihi ile faiz oranına itiraz.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak hüküm verdiği ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen hususların yeniden incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/195 E., 2022/817 K.

KARAR : Kısmen kabul kısmen ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; mal rejiminin tasfiyesi ile, davalı adına kayıtlı taşınmazın 1/2 hissesinin müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde 1/2 değerinin tahsilini ve tarafların birimlerini yaptıkları bankadaki paranın 1/2'sinin tahsilini, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutulmasına talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili 02.03.2016 tarihli dilekçesinde; bilirkişi raporu doğrultusunda talep miktarını taşınmaz yönünden toplam 90.000,00 TL'ye yükselterek; davalı adına kayıtlı taşınmazın 1/2 hissesinin müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde 90.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

3. Davacı kadın vekili 05.12.2022 tarihli dilekçesinde; dava dilekçende davalının banka hesaplarında bulunun bakiye miktar belli olmadığından 1/2'sinin müvekkile ödenmesini talep ettiklerini, 15.10.2022 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda taleplerini 3.257,09 TL ve 1.496,14 Euro olarak artırdıklarını, işbu alacaklara dava tarihinden itibaren işletilecek en yüksek mevduat faizi yürütülmesini gerektiğini belirterek; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla banka hesabındaki paradan müvekkilin artık değere katılma alacağı olarak 3.257,09 TL ve 1.496,14 Euro'nun (tahsil tarihindeki TL karşılığının) dava tarihi olan 18.08.2010 tarihinden infaz tarihine kadar işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

1.Dava, boşanma davası ile birlikte açılmış, boşanma dava dosyasından 02.04.2012 tarihinde ayrılmasına karar verilmiştir.

2. Mahkemenin 14.04.2016 tarih ve 2012/393 Esas, 2016/281 Karar sayılı kararı ile, taşınmazın davalının kişisel malı olduğu gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 09.01.2019 tarih ve 2016/17604 Esas, 2019/141 Karar sayılı kararı ile, Mahkemece davacının taşınmaza ilişkin talebine yönelik bir karar verilmiş ise de; banka hesabına yönelik talep yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmakla, banka hesaplarına yönelik talep hakkında karar verilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu; Mahkemece dava dışı taşınmazın satışından elde edilen paranın tasfiyeye konu taşınmazın alınmasında kullanıldığının kabulü yerinde ise de dava dışı taşınmazın satışından elde edilen paranın tasfiyeye konu taşınmazların bedelinin tamamını karşılayıp karşılamadığı, dava dışı taşınmazın devir tarihindeki değeri konusunda uzman bilirkişilerce tespit edilmeden karar verilmesinin hatalı belirtilerek davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle hükmün bozulmasına; davacı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 10.03.2021 tarih ve 2019/270 Esas, 2021/163 Karar sayılı karar ile, davalının kişisel malından elde ettiği paranın tasfiyeye konu taşınmazın değerinin tamamını karşıladığı; davalının banka hesabında 2002 yılından itibaren herhangi bir hesap hareketinin bulunmadığı ve hesap bakiyesinin sıfır olduğu gerekçesiyle; davanın reddine yönelik verilen karara karşı, süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 20.10.2021 tarih ve 2021/5574 Esas, 2021/7411 Karar sayılı kararı ile, bankadan gelen 24.08.2010 tarihli yazı cevabında davalı adına bulunan vadeli hesapta 6.514,18 TL, Euro hesabında da 2.992,27 Euro olduğunun bildirildiği, mal rejiminin sona erdiği (18.08.2010) tarihte banka hesabında para olduğunun anlaşıldığı belirtilerek davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyiz konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının hesabında tespit edilen Euro hesabı ve TL hesabındaki paranın evlilik birliği içinde edinildiği ve davalının kişisel malı olduğunun kanıtlanamadığı, edinilmiş mallar kapsamında Euro hesabında bulunan 1.496,14 Euro ile TL hesabında bulunan 3.257,09 TL'nin davacının katılma alacağı olduğu tespit edildiği gerekçesiyle; davalının hesabında bulunan 6.514,18 TL'nin 1/2'si olan 3.257,09 TL ve yine Euro hesabında bulunan 2.992,27 Euro'nun 1/2'si olan 1.496,14 Euronun karar tarihindeki değeri olan 29.417,39 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; davalının banka hesabındaki paranın 1/2'sinin müvekkiline ait olduğunun ilişkin karara karşı itirazlarının olmadığını, faiz oranı ve faiz başlangıç tarihinin hukuka aykırı olduğunu, taşınmazın kişisel malla alındığının ispatlanamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, faiz oranı ve faizin başlangıç tarihi ile kişisel mal savunması ve ispatı ile usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.