"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1784 E., 2022/2031 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/28 E., 2022/51 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile hükmün kaldırılarak kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin yurt dışında olduğunu, kadının erkeğin ailesi ile aynı evde yaşadığını, ailenin kadına kötü davrandığını ve ona hakaret ettiklerini, kovduklarını, erkeğin kadın yedi aylık hamile iken ona hakaret edip fiziksel şiddet uyguladığını ve sorumluluklarını yerine getirmediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet, nakit para ve mehir alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının hamile iken erkeğin annesi ile tartışıp sinir krizi geçirdiğini ve erkeğin kadını kollarından tuttuğunu, fiziksel şiddet olarak iddia edilen olayın bu olay olduğunu, bu olay sonrası evliliğin devam ettiğini, kadının erkekle bir probleminin olmadığını ancak aile ile sürekli tartıştığını, tartışmalarda eşinin kendisinin tarafını tutmaması nedeniyle evi terk ettiğini iddia ederek; kadının davasının kabul edilerek tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve kadının tazminat, nafaka, ziynet, nakit para ve mehir alacağı taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 26.03.2019 tarihli ve 2013/453 Esas, 2019/238 Karar sayılı kararı ile evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 12.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, ziynet ve nakit para alacağı yönünden mahkemenin görevsizliğine ve mehir alacağı talebinin tefrikine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından tazminatlar ile nafakaların miktarı ve kişisel ilişki; davalı erkek vekili tarafından boşanma davası ve fer'îleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 25.02.2021 tarih ve 2020/1725 Esas, 2021/300 karar sayılı kararı ile; dava dilekçesi, ön inceleme duruşması ve tahkikat duruşmasının davalı erkeğe tebliğinin usulsüz olduğu, tahkikat duruşmalarının bir kısmının davalı erkeğin yokluğunda yürütüldüğü, kadının tanıklarının erkeğin yokluğunda dinlendiği, böylelikle erkeğin savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesi ile; davalının cevap dilekçesinin usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edilerek dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının tamamlandıktan ve usulüne uygun olarak ön inceleme duruşması yapılarak deliller toplandıktan sonra karar verilmek üzere kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda bağımsız konut temin etmeyen, eşini ve çocuğunu arayıp sormayan, maddi destekte bulunmayan ve fiziksel şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düştüğü, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet ve nakit para alacağı davasının tefrikine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların erkek yurt dışına gitmeden önce yaşadıkları tartışmadan sonra barıştıklarını, kadının erkek yurt dışına gittikten sonra evden ayrıldığını, barışma öncesi yaşanan olaylar sebebiyle erkeğe kusur yüklenemeyeceğini ve kadının tanıklarının erkeğe yapılan usulsüz tebligatlar sebebiyle erkeğin yokluğunda dinlenmiş olduğunu ve erkeğin aleyhine hükmedilen fer'îleri ödeme gücü olmadığını belirterek; boşanma davasının tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; özellikle erkek tarafından kadın tanıklarının erkeğin yokluğunda dinlenmesiyle savunma hakkının kısıtlandığı iddia edilmişse de, dava ve usul ekonomisi dikkate alındığında, sonuca etkili olacak bir yanlışlık bulunmadığı ve kararın usul ve kanuna uygun olduğu, diğer yönlerden de kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, boşanmaya karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranış olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin, ortak çocuk yararına nafakalara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci maddeleri, 327 nci ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.