"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/887 E., 2022/1748 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/385 E., 2019/900 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının erkeği sadakatsizlikle itham ettiğini, ortak çocukları babalarına karşı kışkırttığını, hakaret ve tehditler ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin annesine hakaret ettiğini ve erkeğe miras yolu ile intikal eden malların kendisine devri için baskı yaptığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, kötü davrandığını, hakaret ve tehdit ettiğini, ailesinin müdahalelerine sessiz kaldığını, eve para bırakmadığını, geç geldiğini, eve gelmediği günler olduğunu, yatakları ayırdığını, evi terk ettiğini ve fiili ayrılıkta annesi ile beraber kadını darp ettiğini iddia ederek davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet alacağına hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, sadakatsiz davranan, birlik görevlerini yerine getirmeyen, eşiyle sürekli tartışarak hakaretamiz sözler söyleyen ve şiddet içeren davranışlarda bulunan erkeğin ağır, eşiyle sürekli tartışarak hakaretamiz sözler söyleyen ve şiddet içeren davranışlarda bulunan kadının az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı, velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu ve ortak çocuk... yararına hükmedilen tedbir nafakasının çocuğun ergin olduğu tarih itibariyle kaldırılması gerektiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı talebi hakkında harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, erkek yararına 2.725,00 TL vekâlet ücretine ve yargılama giderlerinin kadına yükletilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarları ile kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, tazminatlara yasal faiz uygulanması yönünde hüküm kurulmamasının eksiklik olduğunu, erkeğin ağır kusurlu olduğuna hükmedilmiş olmasına rağmen erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin ve yargılama giderlerinin kadın üzerinde bırakılmasının doğru olmadığını, ortak çocuk... yararına hükmedilen tedbir nafakasının ergin olduğu tarih itibariyle kaldırılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu ve kadının adli yardımdan yararlanıyor olması sebebiyle ziynet talebi hakkında usulüne uygun olarak harcı yatırılarak açılmış bir karşı dava bulunmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek; tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usul ve kanuna uygun olduğu, erkeğin kusurlarının erkek tarafından istinafa başvurulmamak suretiyle kesinleştiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, sadakatsiz davranan, birlik görevlerini yerine getirmeyen, eşiyle sürekli tartışarak hakaretamiz sözler söyleyen ve şiddet içeren davranışlarda bulunan erkeğin ağır, eşiyle sürekli tartışarak hakaretamiz sözler söyleyen ve şiddet içeren davranışlarda bulunan kadının az kusurlu olduğu, kadının tazminatlara yasal faiz uygulanması talebi bulunmadığından faize hükmedilmemesinde usul kanuna aykırılık bulunmadığı, yargılama giderlerinin haksız çıkan taraftan alınmasının doğru olduğu ve boşanmanın fer'î olmayan ziynet alacağı talebi konusunda usulüne uygun olarak harcı yatırılarak açılan bir dava veya karşı dava bulunmadığından bu talep hakkında yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve kanuna uygun olduğu, tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu ve ergin olan ortak çocuk... yararına hükmedilen tedbir nafakasının ergin olduğu tarih itibariyle kaldırılmasında bir yanlışlık bulunmadığı gerekçesi ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar edip sözlü yargılama için ayrı bir tarih verilmemesinin doğru olmadığını belirterek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadına yüklenen kusurun gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak davanın kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuk... yararına hükmedilen tedbir nafakasının ergin olduğu tarih itibariyle kaldırılmasının usul ve kanuna uygun olup olmadığı, diğer ortak çocuk ... yargılama sırasında ergin olmakla, ... yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının usulüne uygun açılmış ziynet alacağı davası olup olmadığı, kadının süresinde yasal faiz talebi bulunup bulunmadığı ile usuli eksiklik bulunup bulunmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddeleri, 327 nci ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 01.09.2003 doğumlu ortak çocuk ...'in temyiz inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden yönlerinden BOZULMASINA,
3.Davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.