"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/616 E., 2022/2138 K.
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ağrı 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/963 E., 2020/495 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin birlik görevlerini ihmal ettiğini, fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığını, sadakatsiz olduğunu iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi olmazsa 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksuluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, aynı hususta derdest dosya bulunduğunu, dava dilekçesinin talep kısmında boşanma talebi bulunmadığı için boşanma kararı verilemeyeceğini, davacı kadının cinsel birliktelikten kaçındığını, huzursuzluk çıkardığını, ilgisiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evliliğin yaklaşık son iki senesinde davalı erkeğin davacı ve çocukları ile birlikte yaşamadığı, davalının davacı ve çocuklarını aramadığı, gerek maddî gerek manevî olarak davacı ve ailesiyle ilgilenmediği, davacının davalı tarafından geçmiş zamanlarda şiddete de maruz kaldığı, aralarında uzun zamandır süregelen şiddetli geçimsizlik olduğu, davalının kendi çocuklarına başka bir kadını kestederek imam nikahı yapıldığını ve kadını kabul etmeleri gerektiğini söylediği fakat çocukların böyle bir durumu kabullenmedikleri, dosyaya sunulan fotoğrafında davacı haricinde başka bir bayanla yan yana samimi halde olduğu, başka bir kadın ile görüşmeler yaparak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, bu durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda davalının ağır kusurlu olduğu, zina eylemi kanıtlanamadığından davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verildiği, ortak çocuğun yaşı, tarafların ayrılmalarından itibaren anne yanında kalıyor olması, çocukların bedeni ve fikri gelişimi, idrak çağında olan çocukların hiçbir baskı altında kalmadan vermiş oldukları beyanları ve annelerini istemeleri ve hükme esas kabul edilen sosyal inceleme raporu dikkate alınarak müşterek çocuğun anneye bırakılması gerektiği kanaatine varıldığı, velâyet kendisine tevdi edilmemiş olan tarafın mali gücü oranında çocuğun bakım ve diğer masraflarına katılmakla yükümlü olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak velâyeti anneye bırakılan ortak çocuk için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tedbir ve devamında iştirak nafakasına hükmedildiği, kadının, herhangi bir gelirinin olmadığı, erkeğe göre malvarlığının daha az değerli olduğu ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, bu itibarla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile geçim ihtiyaçları, nafakanın niteliği ve hakkaniyet ilkesi de gözetilerek davacı kadın için tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedildiği, erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda eşine karşı kusurlu olduğu, boşanma sonucu , en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, erkeğin kusurlu davranışlarının, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet ilkesi de gözetilerek kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğunun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 5.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; aleyhine hükmedilen tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatlerine, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliğine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, sair yönlerin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, davacı kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile taşınmaz ve araca konulan ihtiyati tedbir yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...