Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2228 E. 2023/6443 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında velayet, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi gözetilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/705 E., 2023/25 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tatvan 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/214 E., 2022/39 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuklar için ayık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu, birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kendisine ve ailesine hakaret ettiği, küçük düşürücü söylemde bulunduğu, evine ve çocuklarına bakmadığı, kadının ise erkeğe hakaret ettiği, küçük düşürücü söylemde bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda her iki tarafın da kusurlu olduğu ancak erkeğin ağır kusurlu olduğu, erkeğin ağır kusurlu olduğu kanaatine varıldığından manevî tazminat talebinin reddine karar verildiği, taraflardan her birinin ortak çocukların giderlerine ekonomik güçleri oranında katılmak zorunda olduklarından; velâyeti babaya verilen ortak çocuk ... yönünden aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının anneden alınarak babaya verilmesine, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ... yönünden aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine karar verildiği, kadının mali durumu itibariyle boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarara uğrayacağının anlaşılması ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları nazara alınarak kadın yararına maddî tazminata hükmedildiği, erkeğin kadının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu bu sebeple kadının kişilik haklarının zedelendiği ve onur kırıcı davranışlara maruz kaldığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, evlilik süreleri, kusur durumları da nazara alınarak oluşan vicdani kanaate göre kadın yararına manevî tazminata hükmedildiği, kadının aylık düzenli geliri bulunmadığı, bu kapsamda dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedildiği gerekçesi ile ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin babaya, ortak çocuk ...'un velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının kadından alınarak erkeğe verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının erkekten alınarak, kadına verilmesine, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 maddî ve 25.000,00 manevî tazminata, erkeğin manevî tazminatt talebinin reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, iştirak nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, ortak çocuk ...'nın velâyet düzenlemesi, tazminatlar ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün sair yönlerinin usul ve kanuna uygun olduğu ancak kadın tarafından aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası talep edildiği, yoksulluk nafakası talebinin bulunmadığı, taleple bağlılık ilkesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden istinaf talebinin kabulüne karar verildiği gerekçesi ile davalı karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı karşı davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun yoksulluk nafakası yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, davacı karşı davalı erkek vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, ortak çocuk ...'nın velâyet düzenlemesi, tazminatlar ile tedbir nafakasının miktarı, yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık ortak çocuk ...'nın velâyet düzenlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatların miktarı, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...