"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1274 E., 2022/2708 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bingöl 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/116 E., 2022/127 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulüne, birleşen boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, birleşen boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir.
Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından tazminatların ve nafakaların miktarları, kişisel ilişki, ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen ziynet alacağı toplamı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır. Bu hale göre ... kadın vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
... kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2008 tarihinde evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, hakaret ettiğini, fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, tehdit ettiğini, düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını ve kadına iade edilmediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 2.500,00 TL tedbir nafakası, 2.500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat, 12 adet 40 gram bilezik ile 30 adet çeyrek altının kadına aynen iadesini, olmadığı takdirde ise bedel iadesine, taşınmazlar yönünden ise mal rejiminden doğan hakları bulunduğu ve kadına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.... kadın vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, hakaret ettiğini, fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, tehdit ettiğini, düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını ve kadına iade edilmediğini iddia ederek asıl davanın fer'îleri ile birlikte kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, küçük düşürücü davranışlar sergilediğini, yalan söylediğini, hiçbir zaman kadının 12 adet 40 gram bileziği olmadığını, düğünde kadına takılan ziynetlerin, kadın tarafından bankaya konulduğunu, sonrasında alınan evin bir kısım bedelini ödemek amacıyla bozdurulduğunu ve evin kadın adına tescil edildiğini iddia ederek kadının boşanma isteminin kabulüne, fer'î yöndeki taleplerinin reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 2008 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçek dışı olduğunu, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, yalan söylediğini iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 21.12.2017 tarih 2016/204 Esas ve 2017/437 Karar sayılı kararı ile erkeğin, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, birleşen davanın reddine, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 450,00 TL tedbir nafakası, 450,00 TL iştirak nafakası, boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkı kazanan kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, kadının yoksulluk nafakası talebinin ise yasal şartları oluşmadığından reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminat, ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığı ve kadına iade edilmediği dinlenen tanık beyanları ile ispat edildiğinden kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile 57.090,00 TL ziynet alacağı bedelinin erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının mal rejiminden kaynaklı alacak talebine yönelik davasının ise işbu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili tarafından tazminatlar ve nafakalar yönünden, davalı-davacı erkek vekili tarafından ise her iki boşanma davası ve fer'îleri ile ziynet alacağı davası yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 13.03.2019 tarih 2018/490 Esas ve 2019/312 Karar sayılı kararı ile birleşen davada dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının usulüne uygun olarak tamamlanmadığı, emredici hukuk kuralına aykırılık oluştuğu ve savunma hakkının kısıtlandığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, İlk Derece Mahkemesince öncelikle birleşen davada dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının usulüne uygun olarak tamamlanması gerektiği, ziynet alacağı davasında eksik araştırma ile karar verildiği, delillerin eksik toplandığı, taraflarca sunulan deliller eksiksiz bir şekilde toplandıktan sonra karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, kabul edilen ziynetlerin ayar, cins, gram ve sayılarının da ayrı ayrı belirtilmediği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, mal rejiminden kaynaklanan alacak davası yönünden verilen tefrik kararı dışında olmak üzere kaldırılmasına, karar gerekçesi kapsamında yeniden karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına, erkek tarafından isnat edilen kusurlu davranışların ise ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, birleşen davanın reddine, alınan sosyal inceleme raporu içeriği, ortak çocukların fiilen anne yanında kaldıkları ve üstün yararları dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası Cumartesi günleri sabah 09.00'dan pazar günü saat 17.00'ye kadar, Ramazan Bayramı'nın ikinci günü sabah 09.00'dan üçüncü günü saat 17.00'ye kadar, Kurban Bayramı'nın ikinci günü sabah 09.00'dan dördüncü günü saat 17.00'ye kadar, her yıl 1 Temmuz sabah 09.00'dan 31 Temmuz akşam saat 17.00'ye kadar, her yıl yarı yıl tatilinin üçüncü günü 09.00'dan sömestr tatilinin son günü akşam saat 17.00'ye kadar yatılı olmak üzere baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 450,00 TL tedbir nafakası, 600,00 TL iştirak nafakası, boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkı kazanan kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, kadının yoksulluk nafakası talebinin ise yasal şartları oluşmadığından reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alınarak kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminat, ziynet alacağı yönünden yapılan incelemede ise ziynet eşyalarının erkek tarafından iş kurmak amacıyla kadından alındığı ve iade edilmediğinin ispatlandığı, asıl davada sunulan cevap dilekçesinde ziynetler yönünden dayanılan vakıaların erkek tarafından ispatlanamadığı, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararından sonra tekrardan bilirkişi raporu alınmışsa da ilgili raporda hangi verilere dayanarak hesaplama yapıldığının belirtilmediği, bu sebeple gönderme kararı öncesinde alınan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, yargılama sırasında ikinci kez ıslah yapılamayacağı, dinlenen tanık beyanları ve alınan bilirkişi raporu içeriği dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile 12 adet 40 gram 22 ayar bilezik ve 30 adet 22 ayar çeyrek altının kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise taleple bağlı kalınarak 57.090,00 TL'nin ıslah tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına iadesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocuklarla baba arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin hatalı olduğu, hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olduğu, yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, gönderme kararı sonrasında aldırılan bilirkişi raporunda ziynetlerin bedelinin 59.694,60 TL olarak hesaplandığı ve İlk Derece Mahkemesince hatalı hüküm tesis edildiği belirtilerek; tazminatlar, nafakalar, kişisel ilişki ve ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği belirtilerek ... kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının çok az olduğu, ortak çocuklarla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin hatalı olduğu, kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, gönderme kararı sonrasında ziynet alacağı davasının ikinci kez ıslah edildiği ve talebin 59.694,60 TL olduğu belirtilmesine rağmen İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, ziynet eşyalarının aynen iadesi talebinin kabul görmemesi halinde bedel iadesi talebinin güncel değer üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilerek; tazminatların tedbir ve iştirak nafakaların miktarları, yoksulluk nafakası talebinin reddi, kişisel ilişki ve ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma ve ziynet alacağı davasında kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için yasal koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği, kişisel ilişki düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı, ziynet alacağı davası, sırasında ikinci kez ıslah yoluna başvurulup başvurulmayacağı ve ziynetlerin değerlerinin tespiti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 220 inci maddesi, 222 nci maddesi, 226 ncı maddesi, 323 üncü maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 176 ıncı ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi; Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında ... kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar 2010 doğumlu Berfin Nehir ve 2012 doğumlu Meryem ... yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.... kadın vekilinin reddedilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.... kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
B)İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarları yönünden ... kadın yararına BOZULMASINA,
c)... kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.