Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2242 E. 2023/6442 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bedensel engelli çocuk ile baba arasında belirlenen kişisel ilişki süresinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanacak hukuk kuralları dikkate alınarak, davalı vekilinin temyiz nedenlerinin kararı bozmaya yeterli görülmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/689 E., 2023/3 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/910 E., 2022/261 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tarafların davalarının kabulü ile boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle ;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ortak konutun ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, babasının borçlarını ödediğini, çıkardığı kredi kartlarını kök ailesine verdiğini, ailesini maddî olarak sıkıntıya soktuğunu, ortak çocuğun engelli olması nedeniyle arkadaş çevresinin para topladığını, ancak bu paranın da büyük kısmını kendi kök ailesine verdiğini, müvekkilinin altınlarını alıp borcum var diyerek bozdurduğunu, ortak çocuğa ve müvekkiline karşı ilgisiz olduğunu, ortak çocuğun önünde intihar etmeye çalıştığını, sürekli alkol kullandığını, alkolün etkisi ile hayatı çekilmez hale getirdiğini, sürekli olarak tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, müvekkilinin dışarıya çıkmasını hatta biriyle konuşmasına dahi izin vermediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ortak çocuğun okul ihtiyaçlarını karşılamadığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini ve çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin evlilik birliğini kurmak için borçlandığını, borçlarını ödemekte zorlanınca kredi çekmek zorunda kaldığını, kadının müvekkiline maddî olarak destek sağlamadığını, çalışmadığını, evde oturmak istediğini, çocuğa hamile olduğu sırada doktorun da uyarmasına rağmen günde 2-3 paket sigara içtiğini, ev işleriyle ilgilenmediğini, kahvaltı hazırlamadığını, evde yemek yapmadığını, hafta sonları sürekli gezmek dışarıda yemek yemek istediğini, Van ilinde bulunan ailesini sık sık ziyarete giderek 6 ay boyunca orada kaldığını, müvekkilinin ayağı kırıldığında dahi çağırmasına rağmen eve gelmediğini, anne babasını ziyarete dahi gitmediğini, olay çıkardığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına karşı yüksek sesle konuşarak psikolojik şiddet uyguladığı, ortak çocuğa karşı ilgisiz olduğu, ortak konutun giderlerini karşılamadığı ve bu nedenle kusurunun bulunduğu, kadının ise ortak eve karşı ilgisiz olduğu, aşırı sigara tüketiminin bulunduğu, sık sık kök ailesi yanına giderek birlik görevlerini aksattığı ve bu nedenle kusurunun bulunduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, ortak çocuğun ayrı yaşanılan süreçte anne yanında kalıyor oluşu, eğitimine anne yanında devam ettiği, alıştığı düzenin korunması gerektiği, ortak çocuğun velâyete ilişkin beyanı ve dosya kapsamında aldırılan sosyal inceleme raporuna göre de çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun menfaatine olacağı, bu kapsamda çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile kişisel ilişki tesis edildiği, ortak çocuğun fiziksel engelinin tek başına kişisel ilişkinin kısıtlanmasını gerektirir nitelikte olmadığı, velâyeti kendisine verilmeyen eşin, ortak çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katkı sağlamak zorunda oluşu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği. kadının düzenli işi ve gelirinin olmadığı, boşanma ile birlikte yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, velâyeti anneye verilen çocuk ile baba arasında; her ayın l. ve 3. hafta sonu Cumartesi saat 10.00 ile Pazar günü 18.00 saatleri arasında, dini bayram günlerinin 2. günleri 10.00 ile 3.günü 18.00 saatleri arasında, her yıl sömestr tatilinin 1. haftası Pazartesi günü saat 10.00 Pazar günü saat 17.00'ye kadar ve her yılın 1 Temmuz günü saat l0.00'dan, 20 Temmuz günü saat 18.00 'e kadar kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki, nafakaların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının az olduğu, velâyeti anneye verilen ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları gözetildiğinde iştirak nafakasının az olduğu, dosyada yer alan 12.09.2019 tarihli sosyal inceleme raporunda göre ortak çocuğun % 99 bedensel engelli durumda olduğu, diz kapaklarının bulunmadığı bu nedenle yürüyemediği, sağ kolunu da kullanamadığı, ortak çocuğun babadan korktuğunu belirtmesi, annenin ise oğlunun ... güvenliğinin bulunmadığı beyanında bulunması, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesi, çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkide çocuğun bedensel engel durumunun da dikkate alınması görüşüne yer verildiği, dosyada yer alan sağlık raporuna göre ise çocuğun bedensel engelli olduğunun sabit olduğu, 19.09.2019 tarihli duruşmada erkek vekilinin müvekili ile ortak çocuk arasında 15 gün veya 1 aylık süreler ile çocuğun kendi yanında bulunması suretiyle kişisel ilişkinin kurulmasını talep ettiği, ortak çocuğun yaşı, bedensel engelli oluşu, tesis edilen kişisel ilişki ile birlikte değerlendirildiğinde; baba ile ortak çocuk arasında daha kısa süreli kişisel ilişki tesisinin çocuğun yüksek yararına olacağı, kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararların değişen şartlara göre her zaman değiştirilmesinin mümkün olması da dikkate alınarak kadın vekilinin kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine dair istinaf talebinin kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında çocuğun okul durumuna engel olmamak kaydı ile; her ayın l. hafta sonu Cumartesi saat 09.00 ile 18.00 saatleri arasında, dini bayram günlerinin 2. günleri 09.00 ile 18.00 saatleri arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin süresi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki süresinin ortak çocuğun üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü ve 12 nci maddeleri. Çocuk Haklarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...