Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2246 E. 2023/6012 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi, ziynet alacağı ve yoksulluk nafakası taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki karşılıklı iddia ve savunmalar, deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1784 E., 2022/1962 K.

...

...

...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/731 E., 2021/1051 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davalarının kabulüne, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. 26.11.2021 tarihli ek karar ile kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında hükmün tamamlanmasına karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; kadının Azeri vatandaşı olduğunu ve görücü usulü ile evlendiklerini, davalı kadının birlik görevlerini yapmadığını, evi temizlemediği ve fabrikada çalışan müvekkiline düzenli yemek yapmadığını, sürekli hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, sinirlendiğinde evde eline geçirdiği eşyaları müvekkiline fırlattığını, davalının, müvekkiline sürekli Türkçe ve Azerice küfürler ettiğini, ucu kızgın olan bıçakla saldırdığını, sol kolunu yaraladığını, en son olarak davalının, Kurban Bayramından hemen önce müvekkiline mutfakta iken yumruk ve tokat attığını ve küfürler ettiğini, müvekkili de hadise çıkmasın diye arife günü evden ayrılıp baba evine sığındığını, tarafların o tarihten beri ayrı olduklarını, ailesine de saygı sevgi göstermediğini, müvekkiline Bakü'ye taşınmak için sürekli baskı yaptığını, kendisiyle oturma izni almak ve TC vatandaşı olmak için evlendiğini kendisini sevmediğini defalarca dile getirdiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, yararına 50.000,00TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesiyle özetle; iddiaların gerçek olmadığını, tarafların ortak bir tanıdıkları vasıtasıyla tanıştıklarını, evlilik tarihinden itibaren 6 ay boyunca erkeğin annesi, babası ve ablası ...'nın oğlu ... ile aynı evde yaşadığını, Temmuz 2020 de evde misafirler varken karşı tarafın müvekkiliyle tartıştığını, yumruğuyla kafasına vurduğunu ve kolunu ısırdığını, sonra da elinde bıçakla “seni öldüreceğim” diye tehdit ederek üzerine yürüdüğünü, misafirlerin ...'ın elinden bıçağı zorla alarak sakinleştirdiklerini, karşı tarafın 1 Ağustos 2020 de ben artık seninle olmak istemiyorum diyerek annesi ve babasıyla eşyalarını da alarak evden ayrıldığını, 6 Ağustosta elektrik, doğalgaz, müvekkilin kullandığı cep telefonu hattı ve ev internetini kapattığını, geliri olmayan kadının çaresizliğe terk edildiğini, karşı tarafın ailesi kız isteme merasiminde bir kısım altın taktıklarını, kadının da Bakü'den gelirken bilezikleri olduğunu, erkeğin takılan altınları alıp borcuna harcadığını geri vermediğini, Bakü'de satılan evin parasını vermediği için ailesinin kendisine kötü davranmaya başladıklarını ve hor gördüklerini, eşin ailesinin baskısından ve kötü davranışlarından bunalan müvekkilinin ...'a ayrı evde yaşamak istediğini beyan ettiğini, karşı tarafın ayrı ev tutarak tarafların yaşamaya başladıklarını, erkeğin sürekli alkol aldığını, eşin çocuğu olmadığını, ancak karşı davalının ailesinin çocuklarının olmamasını müvekkiline bağladıklarını belirterek karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, adli yardım taleplerinin kabulüne, yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafaka miktarının her yıl ÜFE-TÜFE ortalaması oranında artırılacağına hükmedilmesine, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, yargılama giderlerinin karşı davalı ...'a yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı karşı davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep edilen ziynet eşyalarının, bilirkişi raporu doğrultusunda toplam 9.084,00 TL arttırılması suretiyle ıslah ettiklerini bildirmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eşine ve ailesine hakaret etmesi, Türk vatandaşı olmak için eşiyle evlendiğini söylemesi, eşine fiziksel şiddet uygulaması, evin temizlik ve yemeğini yapmaması nedeniyle ağır kusurlu, erkeğin ise kadına şiddet uygulaması ve evden ayrıldıktan sonra abonelikleri kapatması nedeniyle hafif kusurlu olduğu, kadın tarafından erkekten habersiz alınan ses kayıtları dosyaya delil olarak sunulmuş ise de hukuka aykırı delil kapsamında olduğundan değerlendirmeye alınmadığı, kadın tarafından dosyaya sunulan darp raporu fiili ayrılık tarihinden sonra alınmış ise de son olay olan karşılıklı şiddetin tanık beyanları ile de ispatlandığı, kısa kararda kadının yoksulluk nafakası hakkında değerlendirme yapılmamışsa da çelişki oluşturmamak için hüküm kurulmadığı, bunun kararın tamamlanması ile eklenebileceği gerekçesi ile her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek yararına 3.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının tazminat talebinin reddine, kadının ziynet alacağı talebinin reddine, kadının Azerbaycan'dan getirilen 4 adet bileziğe ilişkin talebinde davadan geri alma nedeni ile açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. 15.09.2021 tarihli ek kararı ile talebin kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesinin (A) bedi kapsamında; Mahkemenin 2020/731 Esas, 2021/1051 Karar sayılı 15.09.2021 karar tarihli gerekçeli kararının hüküm kısmının devamına ek olarak "....davalı- karşı davacı vekilinin yoksulluk nafakası talebinin reddine, 16.12.2020 tarihinde hükmedilen 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına," şeklinde davacı ...'nın yoksulluk nafakasına ilişkin talebin reddedildiğine dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını ispat edemediğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, ses kaydının hukuka uygun bir delil olduğunu, hükmedilen tedbir nafakası miktarının az olduğunu, yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve her yıl ÜFE- TÜFE ortalaması oranında artırılmasına karar verilmesi gerektiğini, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ziynet alacağı davasının kabulü gerektiği, ek kararın hatalı olduğu ve kaldırılması gerektiği gerekçesi ile erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek yararına hükmolunan tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi, ziynet alacağı davasının reddi, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönlerinden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı-karşı davacı kadının 16.12.2020 tarihli celsede, sundukları ses kaydını eşinden gizli olarak kayda aldığını, eşinin bu durumdan haberdar olmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, delil olarak dayanılan ses kaydının davacı-karşı davalı erkeğin rızası dışında elde edildiğinden İlk Derece Mahkemesince davalı-karşı davacı tarafça sunulan ses kaydının delil olarak değerlendirilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, karşılıklı boşanma davaları kusur belirlemesi ve fer'îler hakkında verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı, kadının iadesini talep ettiği bir kısım ziynetlerin varlığını ve erkek tarafından alınarak geri iade edilmediğini ispatladığı, bu durumda 1 adet 10 gram 22 ayar bilezik, 1 adet 5 tane çeyrek altından oluşan bileklik, 1 çift küpenin aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı taktirde bedelinin erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kadının, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen kısmına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına yerine davalı- karşı davacının ziynet eşyalarının iadesi davasının kısmen kabulü ile; 1 adet 10 gram 22 ayar bilezik (4.480,00 TL), 5'li çeyrek dizme bileklik (3.800,00 TL) ve 1 çift 2 gram küpenin (804 TL) aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 9.084,00 TL'nin ıslah tarihi olan 08.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan alınarak davalı- karşı davacıya verilmesine, davalı-karşı davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olarak değerlendirmesinin hatalı olduğunu, kadının kusurlarının ispat edilemediğini, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, erkeğin davasının reddi gerektiğini, tedbir nafakasının miktarının az olduğu ve yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini belirterek; kararı erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yararına hükmolunan tedbir nafakası miktarı ile yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi yönlerinden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, erkek yararına tazminat verilmesi, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...