Logo

2. Hukuk Dairesi2023/224 E. 2023/3511 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, boşanma davasının kabul edilip edilmemesi, velayet, tedbir nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinde ve hükümde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümdeki çocuğun isminin yazılı olması ise düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğu değerlendirilerek davalı kadının temyiz talebi reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1887 E., 2022/2155 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şuhut Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/19 E., 2021/98 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının sorumsuz davrandığını, üzerine düşen mükellefiyetleri yerine getirmediğini, sürekli hakaret ettiğini, erkeğin kardeşini darp ettiğini, sürekli evi terk ettiğini, son olayda da eşyalarını alarak evi terk ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin bağımsız konut temin etmediğini, erkek ve babasının hakaret ettiğini, erkeğin eş ve çocuğunun ihtiyaçlarını karşılamadığını, düzenli çalışmadığını, ziynetleri alıp iade etmediğini, ailesinin yönlendirmesiyle hareket ettiğini, evden kovduğunu savunarak davanın reddine, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin davalı kadına bağımsız bir konut temin etmediği, davalı kadının ise davacı erkeğin kardeşini darp ettiği; erkeğin ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacı erkeğin ağır kusurlu davranışları nedeniyle tarafların evliliklerinin temelinden sarsıldığı ve evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığı, geçimsizlik sabit ise de tarafların evliliğinin sonlanmasına neden olan olaylarda davacı erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle hiç kimsenin kendi kusurundan yaralanamayacağına ilişkin hukuk genel kuralı uyarınca davacının boşanma talep etme hakkı bulunmadığından davacının davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, davanın kabulü gerektiğini belirterek; kararın tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 5 senedir ayrı yaşadıkları, tarafların en son ayrıldığı günde tarafların tartıştıkları, komşulara rezil olmayalım diye erkeğin ailesinin kadını bodrum kata götürmeye çalıştığı, sonrasında kadının halasının kadını alıp götürdügü, bu olaydan sonra bir daha bir araya gelmedikleri, kadına verilen kusurun kadının istinaf etmemesi sebebiyle kesinleştiği, kadının cevap dilekçesinde eşini sevdiğini, boşanmak istemediğini söylemekle erkeği affetmiş sayılacağı, dolayısıyla erkeğe bağımsız konut temin etmediği hususunda kusur verilmesinin hatalı olduğu, kadının son olayda erkeğe hakaret ettiği sabit olduğu halde bu hususta kadına kusur verilmemesinin hatalı olduğu, kadının başkaca kusurunun ispatlanamadığı, geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin kusursuz, kadının tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar ve çocuk açısından her hangi bir yarar kalmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği halde aksi yönde hüküm kurulmasının hatalı olduğu belirtilerek davacı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Ayşegül'ün yargılama devam ederken ... olduğu anlaşıldığından velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının tam kusurlu olması nedeniyle kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, delillerin eksik incelendiğini, boşanma hükmünde ortak çocuğun adının yazılı olduğunu, davanın reddi gerektiğini, tedbir nafakasının az olduğunu belirterek kararın; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarı yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesince kurulan boşanma hükmünde kadın eşin yerine ortak çocuğun adının yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddî hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.