"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1086 E., 2022/2611 K.
...
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölbaşı(Ankara) 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/478 E., 2021/278 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; kadının 2019 yılında evini terkettiğini, müvekkilini uzun bir zamandır aldattığını öğrendiğini, müvekkilinin aldattığı kişiyi de bildiğini ancak köyde kan davasına dönüşmemesi için açıklamadığını, davalı-karşı davacının son 1 senedir devamlı olarak müvekkilinden telefonlarını gizlediğini, 2019 yılının Mayıs ayında davalı-karşı davacının telefonunda başka kişi ile aşk yazışmalarını gizlice okuduğunu, müvekkilince davalı-karşı davacının birden fazla şüpheli hareketlerine denk geldiğini, tarafların aldatmaya dayalı boşanmalarına, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkilinin maruz kaldığı, psikolojik ve manevî yıkıntı nedeni ile davalı-karşı davacı tarafın müvekkiline 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini, ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı-karşı davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı erkeğin aldatmaya yönelik iftira attığını, iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu, belirtilen telefonun komşularına ait olduğu komşunun eşinin samimi arkadaşı olduğunu, davacı karşı davalının kendisine hakaret ederek evden kovduğunu, 23.09.2019 tarihinde baba evine gitmek zorunda kaldığını, davacı karşı davalının davasının reddine, tarafların boşanmalarına, aylık 1500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ÜFE oranında artış uygulanmasına, müvekkiline 50.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı erkeğin tanık beyanlarından kadının ... isimli kişi ile yerleşim yerinde bulunan ağıla hiç kimse olmadan beraber girdikleri ve çıktıktan sonra da kadının eteğini düzelttiği beyanları ve kadın ile ...'nin arasındaki telefon görüşme dökümlerine karşı her ne kadar kadın yapılan görüşmelerin ...'nin tanığı ... ile olan görüşmeler olduğunu beyan etmişse de son konuşma saatleri ve tarihleri ile tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, erkeğin kusurunun ispat edilemediği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalı karşı davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocukların her biri için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının karşı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kendi davasının reddi asıl davanın kabulünü tüm yönlerden istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-karşı davacı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlar sergilediği, buna karşılık davacı-karşı davalı erkeğin ise son olayda eşine yönelik olarak "Defol, babanın evinde burnun sürtülsün, verdiğim emekler haram olsun..." şeklinde sözler söylemek suretiyle sözel şiddet içeren davranış sergilediği, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu, bu halde kadının davasının da kabulü gerektiği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde takdir edilen tazminatın miktarının çok olduğu, boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkimin, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) alması gerektiği gerekçesi ile; kadının, reddedilen boşanma davasına, kusur belirlemesine, davacı-karşı davalı yararına hükmolunan manevî tazminatın miktarına, ortak çocuklar yararına tedbir nafakasına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, kusura ilişkin gerekçenin yukarıda gösterildiği şekilde düzeltilmesine, kararın ilgili bentlerinin kaldırılarak yerine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının davasında yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin erkeğe yükletilmesine, ortak çocukların ergin olduğu anlaşılmakla velâyetleri, kişisel ilişki düzenlemesi ve onlar yararına iştirak nafakası yönlerinden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocukların anne yanında yaşamaya başladıkları tarihten ergin oldukları tarihe kadar devam etmek üzere ikisi için ayrı ayrı olmak üzere aylık 600,00 er TL tedbir nafakasına, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, erkek yararına 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğe yüklenen kusurun ispatlanamadığını kaldı ki aldatıldığını öğrenen erkeğin verdiğim emekler haram olsun sözünün tepkisel kabul edilebileceği, erkeğin kusursuz olduğunun tespiti ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilerek; karar kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücretleri yönlerinden temyiz edilmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmolunan manevî tazminat, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri yönlerinden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulü, erkek yararına manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarları, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile davalı davacı kadın tarafından daha sonra açılan zina özel nedenine dayalı boşanma davası ile işbu davanın birleştirilerek görülüp görülmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
Davalı-karşı davacı kadın vekili 06.07.2023 tarihli dilekçesi ile Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2023/495 E. sayılı dosyası üzerinden zina özel nedenine dayalı boşanma davası açtığını ve birleştirme talebinde bulunduğunu bildirmiştir. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açılan iş bu karşılıklı boşanma davalarında, İlk Derece Mahkemesince verilen karar boşanma yönünden kesinleşmediği gibi boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velâyet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda aralarında bağlantı bulunduğu anlaşılan, kadın tarafından açılan zina nedenine dayalı boşanma davasının işbu dosyalar ile birleştirilerek, deliller hep birlikte değerlendirilip, gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...