"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1453 E., 2022/1950 K.
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm
kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/103 E., 2021/401 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı asıl dava dilekçesinde özetle; davalının nedensiz evi terk edip gittiğini, 4 yıldır ayrı yaşadıklarını, düzenli çalışmayarak evin giderlerine katılmadığını, aşırı kıskanç olduğunu, çalışmasına izin vermediğini, şuan bulaşıkçı olarak bir yerde çalışarak çocuklarının geçimini sağlamaya çalıştığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, çocukların velâyetinin kendisine verilmesine, çocukların her biri için ayrı ayrı 1000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların TÜFE oranında artırılmasına, yararına 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; gelirinin olmadığını, köyde yaşadığını kadının talep ettiği nafaka ve tazminatları ödeyemeyeceğini, kendisinin de boşanmak istediğini belirterek boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının sürekli çalışmadığı, evin giderlerine katılmadığı, borçlandığı borçlarını ödemediği, zaman zaman uzun sürelerle evden ayrı yaşadığı ve aile fertleri tarafından kendisine ulaşılamadığı, kiranın ödenmediği için davacının evi değiştirmek zorunda kaldığı, davalının kusurlu davranışları nedeniyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, her iki tarafın da evlilik birliğini devam ettirmek istemediği, bundan sonra tarafların bir araya gelerek evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığı boşanma davasının açılmasına neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 500,00' er TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın gelecek yıllarda TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini, davalının sigorta kaydı yaptırmadan çalıştığını, ortak çocukların masraflarının çok fazla olduğunu, maddî tazminatın miktarının da az olduğunu, davalının kusurlu davranışları nedeniyle manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, davalının borçları nedeniyle müvekkilinin maaşından kesinti yapıldığını, kaldı ki İlk Derece Mahkemesince davalıdan kaynaklı eylemlerin müvekkilinin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği kabul edildiği halde müvekkilinin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek; kusur belirlemesi, nafakaların ve maddî tazminatın miktarları ile manevî tazminatın reddi yönünden istinaf isteminde bulunmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini, müvekkilinin kusurunun olmadığını, müvekkilinin çalışmadığını, bakmakla yükümlü olduğu görme engelli babası ve şizofren abisi olduğunu, nafakayı ve tazminatları ödeme gücünün olmadığını belirterek kusur belirlemesi, nafakalar ve maddî tazminat yönünden istinaf isteminde bulunulmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların adli yardım taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince davalıya yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı, ortak çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen tedbir nafakalarının miktarları uygun olduğu ancak iştirak nafakalarının miktarları tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, nafakanın niteliği, ortak çocukların yaşı, eğitim durumu da nazara alındığında az olduğu, kadın yararına maddî tazminata hükmedilmesi isabetli ise de, boşanmaya neden olan olaylarda davalıya atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, evlilik süresi de dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminatın az olduğu, erkekten kaynaklı boşanmaya sebep olan olaylar kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğinden kadın lehine manevî tazminat koşulları oluşmadığı, karar gerekçesinde kişilik haklarının ihlaline ilişkin ifadenin yazım hatası niteliğinde olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile; boşanma hükmü, velâyet, kişisel ilişki, harç, yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin hüküm istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, tarafların adli yardım taleplerinin kabulüne, kadının ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının ve maddî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılarak yerine çocuklar yararına aylık 800,00'er TL iştirak nafakasına, nafakanın gelecek yıllarda TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 35.000,00 TL maddî tazminata, karar verilmiş, davacının sair, davalının tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; adli yardım talepli olarak hükmolunan iştirak nafakası ve maddî tazminat miktarının az olduğu, erkeğin sürekli borçlanması ve bu borçların kadın tarafından ödendiği göz önünde tutularak kişilik haklarının ihlal edildiğinin kabulü ile yararına manevî tazminata karar verilmesi gerektiği yönü ile temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Davalı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, çalışamadığını gelirinin olmadığını belirterek maddî tazminatın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiğini belirterek kararı kusur belirlemesi ve kadın yararın hükmolunan maddî tazminat yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve reddedilen manevî tazminatın şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, maddî tazminat ve iştirak nafakası miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
269.85 TL İlam H.
886.80 TL TBH.
(Davacı)
269.85 TL İlam H.
886.80 TL TBH.
(Davalı)
1-ŞC-ÖH-DŞ-AB-AK