"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1496 E., 2023/128 K.
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ilgın Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/650 E., 2021/573 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddi ile ayrılığa karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının önceki eşinden olan oğlu ile davacı arasında dengeyi kuramadığını, kendisine verdiği arsasını ve ineği oğlunun kullanımına verdiğini, davalının oğlunun kendisine ağır hakaretlere ettiğini, davalı tarafından para ile satın alındığı şeklinde ithamlarda bulunduğunu, davalının bunlara ses çıkarmadığını, davalının sürekli davacıya şiddet uyguladığını, ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, kendi kullandığı cinsel hapları davacının suyuna kattığını, en son 12.05.2019 tarihinde oğluna verilen ineği istemesi üzerine boğazını sıktığını, evden attığını, davacının ısrarlarına rağmen eve alınmadığını 13.05.2019 tarihinde davacının sadece kimlik, ilaç ve telefonunun alarak evden ayrıldığını, davalının Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi'nden 2019/153 D. İş sayılı ile davacıya eve dön ihtarı çektiğini, belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 2004 yılında evlendiklerini, iddiaların asılsız olduğunu, davalının oğlunun yaklaşık bir buçuk yıl öncesinde evlerinin yanındaki ahıra ineklerini koyduğunu, davacının davalının çocuklarının ortak eve girmesini istemediğini ve eve almadığını, davalının çocukları ile dışarıda görüştüklerini, davacının yataklarını ayırdığını, davacının kendisine ait olan arsayı davalının fikrini almadan yeğenine ipotek ettirdiğini, sonrasında davalının haberinin olduğunu, evlilikleri boyunca hep kendi istediklerini yaptığını, en son mayıs ayında evi terk edip gittiğini, davacı evi terk ettikten sonra davalının sürekli davacıya ulaşmaya çalıştığını, aracı gönderdiğini, ihtar çektiğini ancak davacının bu görüşmeleri reddettiğini, davacının evde hiç bir iş yapmadığını, evi terk edip gitmekte davacının kendisinin kusurlu olduğunu, açılan boşanma davasının reddin ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların sürekli tartıştıkları tartışmalarının sonucunda tepki olarak sürekli evi terk ettikleri ve sürekli barışma halinin mevcut olduğu, davacı tarafça ileri sürülen vakıalara ilişkin somut ve inandırıcı tanık beyanının olmadığı, taraflar arasında ileri sürülen geçimsizliğin evlilik birliğini çekilmez hale getirmediği, tarafların sürekli tepki olarak fiilen ayrılıp geri barıştıkları öncelikli olarak gözetilerek ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 170 inci ve 171 inci maddesi gereğince davanın reddi ile tarafların 1 yıl süreyle ayrılmalarına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ayrılık kararının hatalı olduğunu, kusurların ispatlandığını, tedbir nafakası miktarını az olduğunu belirterek kararı tümü yönünden istinaf etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi yerine ayrılığa karar verilmesini, tanıklarının dinlenmemesini istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 2019 yılı Mayıs ayından beri fiilen ayrı yaşadıkları, dosya kapsamına göre evlilik birliğinin devamının mümkün görünmediğinin anlaşılmasına rağmen ayrılık kararı verilmesinin isabetli olmadığı gerekçesi ile tarafların bu yöndeki istinaf talepleri kabul edilmiş, dosya kapsamına, dinlenen tanık beyanlarına göre, davalı erkeğin kadına şiddet uyguladığı, kadına bağışladığı arsanın ilk evliliğinden olan oğlu tarafından kullanılmasına izin vererek geçimsizliğe sebebiyet verdiği, davacı kadının, erkek adına kayıtlı hattın kapatılmasına yönelik iddiası hakkında, hattın kadın tarafından kullanıldığı ispatlanamadığından erkeğe kusur verilmemesinin doğru olduğu, erkeğin fiili ayrılık döneminde kadına eve dön ihtarı çektiği gözetilerek cevap dilekçesinde delile dayanmamasına rağmen bir kısım tanıklarının dinlenip, hükme esas alınması isabetsiz bulunarak kadının kusursuz olduğu anlaşılmakla kusura yönelik davacı kadının istinafının kısmen kabulüne, erkeğin kusura ve bir kısım tanıklarının dinlenmemesine yönelik istinafının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; erkeğin kusur belirlemesine, davanın reddedilmesi gerektiğine, bir kısım tanıklarının dinlenmemiş olmasına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, kadının kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin kabulü ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun tespitine, her iki tarafın, ayrılık kararı verilmiş olmasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yerine davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın için aylık 250,00 TL tedbir, 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmayı gerektiren bir kusurun ispat edilemediğini, davanın reddi gerektiğini, asıl kusurlu olanın kadın olduğunu, emekli maaşı dışında geliri olmadığını, kadının genç olup çalışabileceğini belirterek; kararı tüm yönlerden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve gerçekleşmesi halinde miktarların dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 170 inci, 171 inci, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...