"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1439 E., 2022/2649 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/103 E., 2019/964 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2004 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklar olduğunu, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ortak konutu terk ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması ve zina hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 250.000,00 TL maddî tazminat, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Birleşen dava dilekçesi, ... erkeğe usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen ... erkek tarafından birleşen davada cevap dilekçesi sunulmamıştır.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın cevap dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, dava dışı ... isimli kişinin kadını tehdit ettiğini ve kaçırdığını, kadının bu kişinin yanından kaçtığını ve kendi ailesinin yanına sığındığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu bir davranışının bulunmadığını, boşanma istediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin tazminat istemlerinin reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 2004 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, iftira attığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, erkek hakkında daha önceden verilmiş mahkumiyet kararlarının olduğunu ve erkeğin cezaevine girip çıktığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, dava dışı bir erkekle kaçtığı, birlikte yaşadığı, birden fazla kez cinsel ilişki kurduğu, bu kapsamda iddia edilen zina eyleminin ispatlandığı, ortak çocukları bıraktığı, birlik görevlerini yerine getirmekten imtina ettiği, erkeğin ise birlik görevini ihmal ettiği, kadının başka bir erkekle kaçtığının anlaşılması üzerine kadını tehdit ettiği ve kadına hakaret ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının, erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebepleri ile birleşen davanın ise evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, alıştıkları yaşam düzeni dikkate alınarak velâyetin babaya verilmesine ve anne ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu dikkate alınarak erkek yararına 8.000,00 TL maddî tazminat, 7.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının velâyet ve iştirak nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından hatalı kusur belirlemesi ile karar verildiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının bulunmadığı, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davaların esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, erkeğin davasının kabulü ile tarafların zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebepleri uyarınca boşanmalarına karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, ortak çocukların yaşları, velâyet hususundaki beyanları ve fiili durum ve alınan sosyal inceleme raporu dikkate alındığında, çocukların üstün yararına uygun olduğu anlaşılan velâyete dair yapılan düzenlemede herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet yönlerinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin dosya kapsamına ve ortak çocukların üstün yararlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 335 inci ve devam maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı- davacı ...'ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.