Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2274 E. 2023/3423 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma sonrasında açılan davada, edinilmiş mal rejimi tasfiyesine ilişkin olarak kadın tarafından talep edilen değer artış payı ve katılma alacağının miktarı, ıslahın kabulü ve zamanaşımının dolup dolmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davasının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olması, davacının ıslah talebinin kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmaması ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve toplanan delillere uygun olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2130 E., 2022/2362 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi

SAYISI : 2013/302 E., 2019/288 K.

Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına olan taşınmazın tarafların birlikte edindiklerini belirterek taşınmazın yarısının tarafına verilmesini talep etmiş; davacı kadın vekili 22.10.2018 tarihli dilekçesiyle, ıslah talebinin kabulüyle dava değeri olan 75.000,00 TL'nin 35.767,50 TL artırılarak 110.767,50 TL olarak ıslahı ile davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı erkek cevap dilekçesinde; taşınmazın şahsi birikimleri ile edinildiğini, davacının katkısı olmadığını, ev eşyalarının %90'ının davacı tarafından alınıp götürüldüğünü, davacının götürdüğü eşyaların bir kısmının evlenmeden önce aldığını belirterek davanın reddini savunuştur.

2.Davalı erkek vekilinin 28.01.2010 tarihli dilekçesinde; kooperatife 1996 yılında müvekkilinin üye olduğunu, 2006 yılında taşınmazın tamamlanarak müvekkili adına tescil edildiğini, müvekkilinin evlilik öncesi birikimleri; babası ve ablasının desteği ile ödemeler yaptığını, ince işlerinin de müvekkiline ait araçların satışından elde edilen para ile karşılandığını, davacının ödemelere katkısı olmadığını açıklamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Dava, boşanma davası ile birlikte açılmış olup davacının taşınmaza yönelik talebi boşanma dava dosyasından tefrik edilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkin olduğu, Mahkemece usul ve yasaya uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülen kurul raporunda ve 10.03.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda tarafların katkı oranının %50 olarak kabul edildiği, davacı vekilinin %50 katkı oranını kabul ettiği, belirlenen bu oranın Mahkemece de uygun görüldüğü, taşınmazın edinilmesinde taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önce kooperatife yapılan 7.140,00 TL ödemenin, toplam ödemeye oranını %27,96 olduğu, bu oran üzerinde her iki tarafın da %50 oranında katkı oranı kabul edildiğinden her iki taraf açısından da ödeme oranının %13,98 olduğu, bu miktarın 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olan edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde tarafların kişisel malı olarak kabul edileceği, dolayısıyla, davacı lehine %13,98 oranında değer artış payı alacağı hesaplanacağı ve davalı lehine de %13,98 oranında denkleştirme yapılacağı, taşınmazın en son belirlenen güncel değerinin 15.01.2018 tarihli bilirkişi raporuna göre 270.000,00 TL olarak tespit edildiği, bu durumda davacının %13,98 katkı oranında talep edebileceği değer artış payı alacağının (270.000,00x%13,98=37.746,00 TL) 37.746,00 TL olduğu, davalı lehine denkleştirilecek kişisel mal miktarının ise (270.000,00x% 13,98= 37.746,00 TL) 37.746,00 TL olduğu ayrıca davalı lehine babasının ve eniştesinin gönderdiği 4.583,26 TL miktarındaki havaleden dolayı da denkleştirme yapılması gerekeceği ve bilirkişi kurul raporunda hesaplandığı şekilde davalı lehine 48.465,00 TL denkleştirme yapılmasının gerektiği, taşınmazın artık değerinin (270.000,00-37.746,00-37.746,00- 48.465,00=146.043,00 TL) 146.043,00 TL olduğu ve eşler arasında paylaştırıldığında davacının talep edebileceği artık değere katılma alacağı miktarının 73.021,50 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle, 37.746,00 TL değer artış payı alacağı ve 73.021,50 TL artık değere katılma alacağı olmak üzere toplam 110.767,50 TL'nin karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun bilimsel gerçeklikten uzak olduğunu, 05.04.2012 tarihli hesap raporunda hesaplanmanın nasıl yapılacağının belirlendiğini, 2002 öncesi yapılan ödemelere davacının katkısının olmadığını, müvekkilinin babası ve ablası tarafından yapılan yardımların dikkate alınmadığını, yine müvekkilinin 1997 yılında aldığı aracın satışından elde edilen paranın hesaplamada dikkate alınmadığını, davacının dava açılırken fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığını, davanın kısmi ve belirsiz alacak davası olmadığını, ıslahla artırılan miktar yönünden zamanaşımının dolduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların polis memuru oldukları, çalışarak sürekli ve düzenli bir gelire sahip oldukları, taşınmazın edinilmesinde davacı kadının da sürekli ve düzenli çalıştığı dikkate alınarak hükme esas alınan 31.07.2018 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre, tarafların katkı payı oranlarının davacı tarafın da kabul ettiği %50 oranında olduğu, bu oran da dikkate alınarak davalının kooperatife babası tarafından 2006 yılı içerisinde gönderilen 1.900,00 TL ödeme ile eniştesi ... tarafından tarafından 29.01.2004 tarihinde gönderilen 2.000,00 $ karşılığı 2.683,26 TL olmak üzere toplam 4.583,26 TL'nin davalı lehine denkleştirilecek kişisel malı olarak hesaplandığı, kooperatife yapılan ödemelerin 01.01.2002 tarihinde önce 7.140,00 TL, 01.01.2002 tarihinden sonra ise 18.400,00 TL olup davalının akrabaları tarafından gönderilen ve kooperatife yapılan yukarıda belirtilen ödemelerin 2002 yılı sonrası gönderilmesi nedeniyle toplam 01.01.2002 sonrası kooperatif ödemelerine oranının hesaplandığı ve %24,91 oranında kişisel mal oranının bulunduğu, bu kişisel mal oranının da edinilmiş mal dönemindeki toplam ödeme oranı olan %72,40 üzerinden hesaplaması yapıldığında, davalı lehine denkleştirilecek kişisel mal oranının %17,95 olduğu, bu oranın da dava konusu taşınmazın karar tarihine en yakın güncel değeri olan 270.000,00 TL üzerinden 48.465,00 TL olarak davalı lehine denkleştirilecek miktar olarak dosya kapsamına uygun hesaplandığı, davacı kadının da % 50 katkı payı oranın da 01.01.2002 yılı öncesi yapılan 7,140,00 TL'nin toplam ödemeye oranının %27,96 olup bunun %50'si olan %13,98 katkı oranını davacının talep edebileceği, bunun da taşınmazın güncel değeri dikkate alındığında; 37.746,00 TL olduğu, aynı oran davalı erkek için de hesaplandığından 01.01.2002 tarihinden önce mal ayrılığı rejimi döneminde 37.746,00 TL katkı payının bulunduğu, tarafların kişisel mal olarak değerlendirilen denkleştirilecek miktarlar (48.465,00 TL, 37.746,00 TL, 37,746,00 TL) taşınmazın güncel değerinden çıkarıldığında artık değerin yarısı olan 73.021,50 TL'nin davacının katılma alacağı olduğu gözetilerek katkı ve katılma alacağına ilişkin düzenlenen düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esasa alınmasında usul, yasa ve dosya kapsamına göre bir aykırılık bulunmadığı; davalı adına kayıtlı iken 07.01.1999'da satıldığı belirlenen 12 ... 997 plakalı aracın satış bedelinin kooperatif ödemelerinde kullanılmadığı hususunun, davalının taraflar arasındaki boşanma davası sırasında dosya içinde mevcut 04.12.2007 tarihli dilekçesinde, arabayı 6.200,00 TL'ye satıp borsaya yatırdığı, sonra da bu parayla yeniden araba aldığı ve bunu da satmak zorunda kaldığı dikkate alınarak varılan kanaat sonucu yapılan hesaplamanın dosya kapsamına ve toplanan kanıtlara uygun olduğu; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak davasında dava açıldığında dava değerinin belirlenmesi mümkün olmadığından ıslah edilen davanın kabulüne karar verilmesinde ve delillerin takdirinde hata bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun bilimsel gerçeklikten uzak olduğunu, 05.04.2012 tarihli hesap raporunda hesaplanmanın nasıl yapılacağının belirlendiğini, 2002 öncesi yapılan ödemelere davacının katkısının olmadığını, müvekkilinin babası ve ablası tarafından yapıla yardımların dikkate alınmadığını, yine müvekkilinin 1997 yılında aldığı aracın satışından elde edilen paranın hesaplamada dikkate alınmadığını, davacının dava açılırken fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığını, davanın kısmi ve belirsiz alacak davası olmadığını, ıslahla artırılan miktar yönünden zamanaşımının dolduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, talep miktarı, davacının ıslah yapmasının mümkün olup olmadığı, zamanaşımın dolup dolmadığı, davacının 01.01.2002 tarihinde önce yapılan ödemelere katkısının olup olmadığı ve davalının lehine yapılan kişisel mal denkleştirmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 176 ncı maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 125 ve devamı maddeleri, 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 146 ve devamı maddeleri, 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle boşanma davasının 13.04.2011 tarihinde kesinleştiğinin 10 yıllık zamanaşımı süresinin 22.10.2018 tarihi itibariyle dolmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.