"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/34 E., 2022/516 K.
DAVA TARİHİ : 10.01.2008
KARAR DÜZELME İSTEYEN : Davacı vekili
Taraflar arasındaki katkı payı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili, mal kaçırma amacıyla yapılan devirlerin iptali ile mal rejiminin tasfiyesini, evlilik birliği içinde edinilen malların müşterek paylaştırılmasını talep etmiştir.
2. Davacı vekili 14.09.2015 tarihli dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikli danışıklı devirlerin iptali, aksi halde iptal ve tescile gerek olmaksızın taşınmazların haciz ve satışına karar verilmesini; terditli taleplerden katkı payı alacağının kabul edilmesi halinde 84.992,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 02.12.2015 tarihli, 2008/35 Esas, 2015/1289 Karar sayılı kararı ile, tasfiye konusu taşınmazların mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiği, davacının taşınmazların alındığı tarihe kadar çalışma kaydının bulunmadığı, katkısını ispatlayamadığı, 215 ada 7 parsel sayılı taşınmazda 2002 sonrası yapılan binaların kaçak olduğu, yasallaştırılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine arar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 02.05.2018 tarihli ve 2016/1996 Esas, 2018/11970 Karar sayılı ilamı ile, tasfiye konusu taşınmazların edinme tarihlerinin ve teknik bilirkişi raporuna göre 215 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binaların yapım tarihinin 01.01.2002 tarihinden önce olduğu; davacı tanıklarının beyanları, çalışma belgelerine göre davacının taşınmazlar edinilmeden önce düzenli olarak çalıştığı ve taşınmazlarının edinilmesine katkısı olduğu; katkı payı oranını belirleyecek yeterli veri olmadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesi uyarınca hukuk ve hakkaniyete uygun bir katkı oranı takdir edilerek bu oranın dava konusu malların dava tarihi itibariyle belirlenen değerleriyle çarpılarak bulunacak miktar yönünden talep miktarı da gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece 24.09.2019 tarihli ve 2018/1464 Esas, 2019/1408 Karar sayılı kararıyla 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6098 sayılı Kanun'un 50 nci maddesi uyarınca hukuk ve hakkaniyete uygun olarak erkeğin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 152 nci maddesi uyarınca bakım yükümlüğü de dikkate alınarak davacının % 40 oranında taşınmazların edinilmesine katkısı olduğu, taşınmazların dava tarihindeki değerine göre yapılan hesaplamaya göre davacının toplam 84.992,00 TL katkı payı alacağı tespit edildiği, davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığından ıslah dilekçesinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle davacının davalıdan 84.992,00 TL katkı payı alacağı olduğunun tespitine, katkı payı alacağının 10.000,00 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 09.03.2021 tarihli ve 2020/2071 Esas, 2021/2103 Karar sayılı ilamı ile, davanın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) yürürlükte olduğu dönemde açıldığı, davacı vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği alacak miktarını göstermediği, sadece harca esas değeri gösterdiği, Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu, davacı vekilinin ıslah dilekçesi nitelendirmesiyle verdiği dilekçede talep ettiği alacak miktarını 84.992,00 TL olarak açıklayıp bu miktara ilişkin nispi peşin harcı da tamamladığı, davacının bu talebinin ıslahla talep miktarının arttırılması niteliğinde olmadığı, talep ettiği alacak miktarının açıklanması niteliğinde olduğu, bu nedenle dava dilekçesinde fazlaya ilişkin talep hakkının saklı tutulup tutulmamasının hukuki önemi bulunmadığı, davacının yaptığı "talebin açıklanması" niteliğindeki 14.09.2015 tarihli işlem hukuken geçerli olduğu halde, Mahkemece bu işlemin ıslah kabul edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davanın kabulüyle davacının 84.992,00 TL katkı payı alacağı olduğunun tespitiyle, katkı payı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen ek kararıyla da 29.03.2022 tarihli gerekçeli kararın (1) nolu hüküm fıkrasına katkı payı alacağının 14.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ibaresinin eklenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 08.11.2022 tarihli ve 2022/7907 Esas, 2022/8930 Karar sayılı kararıyla, dosyadaki yazılar ve Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu belirtilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle müvekkilinin hak kaybına uğradığını, katkı payının taşınmazların karar tarihindeki güncel değerine göre belirlenmesi gerektiğini belirtilerek onama kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, değer noktasında toplanmaktadır, Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi, 743 sayılı Kanun'un 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi. 6098 sayılı Kanun'un 50 nci maddesi, 646 ncı maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanunu'nun 26 ncı maddsi, 31 inci maddesi, 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 375.10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.