Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2285 E. 2024/5926 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, istinaf incelemesinin kapsamının hatalı belirlenmesi nedeniyle, davacı kadının erkeğin davasının kabulüne ilişkin istinaf başvurusunun incelenmemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davacı kadının, erkeğin davasının kabulüne yönelik istinaf talebini incelememesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. ve 359. maddelerine aykırı olduğu gözetilerek, temyiz edilen karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/304 E., 2023/55 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Konya 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/647 E., 2021/673 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.09.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Avukat ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklanması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli alkol kullandığını, kadına ve ortak çocuklarına şiddet uyguladığını, kendisinin öğretmen olduğunu, son bir yıldan bu yana evin ve ortak çocukların ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını, erkeğin de bu durumdan faydalandığını, bayram izinlerinde Denizli'ye ailesinin yanına gittiklerini, erkeğin bir şey bahane ederek annesinin yanında kendisine yumruk attığını, annesine de kendisine de bağırıp çağırdığını ve hakaretler ettiğini, buradaki münakaşalar yüzünden "Benim çocuklarıma konamazsın, sen gelemezsin, eve adım atamazsın, gelirsen seni öldürürüm" dediğini, ayrıca vefat eden ablasını kastederek "Seni ablanın yanına gömerim" diyerek tehditler savurduğunu, ayrıca annesine de "Bu kızı gönderme, gönderirsen vururum" diye tehdit ettiğini, bu olayın ertesi günü akşam Konya'ya geldiğini ve müşterek evin yakınlarında bir otelde kaldığını, sabah olunca adliyeye gidip erkek hakkında şikayetçi olduğunu, bu olaydan sonra da fiilen bir araya gelmediklerini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilikleri boyunca kadının psikolojik sorunlarının ve başına buyruk hareketlerinin neticesinde taraflar arasında bir çok tartışma ve kavga meydana geldiğini, kadının sürekli yalan söylediğini ve gizli gizli bir çok şey yaptığını, erkeğin evliliklerinin bir döneminde maddi sıkıntıya girdiğini ve eşinden harcamalarına dikkat etmesini istediğini, bunun üzerine sinirlenen eşinin hakaret ederek tartışmaya başladığını, erkeğe tekme attığını ve bu tekme neticesinde erkeğin serçe parmağının çatladığını, eşine yeni telefon aldığını, kadından da eski telefonunu istediğini, eski telefonunu annesine vereceğini söyleyerek erkeğe vermediğini, bir gün işten döndüğünde eşinin eski telefonunun şarjda takılı olduğunu gördüğünü, eşine bu durumu sorduğunda kaçamak cevaplar verdiğini, bir kaç gün sonra ise haber vermeden İskenderun'a kız kardeşinin yanına gittiğini, eşinden eve dönmesini istediğini, sonrasında da bizzat gidip eşini kendisinin eve getirdiğini, kadının gizli telefon hattı almayı alışkanlık haline getirdiğini, sorduğunda arkadaşları ile rahat görüşmek istediğini söylediğini, erkeğe iş yerinden tahsis edilen aracı kadının defalarca habersiz bir şekilde kendi özel işleri için kullandığını, bir kaçında bu araç ile kaza yaptığını, sırf bu nedenle erkeğin iş akdinin sonlanmasına ramak kaldığını, kadının, evliliği yalan ve gizlilik üzerine devam ettirdiğinden güven sarstığını, erkeğin ailesine karşı saygısız bir tutum sergilediğini, akşam arkadaşları ile dışarı çıktığını ve eşini çağırmadığını, özellikle de son zamanlarda eve geç gelmeye başladığını, bir keresinde eve gece saat 02.00 gibi geldiğini, karşı davacının eşine nerede kaldığını sorması üzerine "Asude ile otelde oturduk" dediğini, aile içinde yaşanan sorunları ve sıkıntıları başka insanlara da anlattığını, ortak çocuklarına karşı ilgisiz olduğunu, çocukların kahvaltılarını geç saatte hazırladığını, çocuklarına düzenli yemek yapmadığını, kirlenen çamaşırları yıkadığını ancak yıkanan çamaşırları kurutmalıktan yenisi yıkanana kadar almadığını, eşine karşı çok ilgisiz olduğunu, tarafların karı koca ilişkisinin uzun aralıklarla olduğunu, bu durumun da evlilik birliğini sarstığını, kadının eşinden habersiz Ankara, Eskişehir vb. şehirlere gitmeye başladığını, bir keresinde yine habersiz Ankara'ya gittiğini, döndüğünde kolunda morluklar olduğunu, sorması üzerine bu morlukları okuldan arkadaşı Asude'nin yaptığını söylediğini, en son olayda eşinin başkaları ile yazışmalarına şahit olduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek lehine 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin kadına ve çocuklara sürekli şiddet uyguladığı, alkol kullandığı, kadına hakaret ettiği, fiili ayrılığa sebep olan son olayda kadına şiddet uygulayarak tehdit ettiği, kadının ise sadakatsiz davrandığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 800,00 TL' ye çıkarılmasına ve kesinleşmeden sonra iştirak nafakası olarak devamına, eşit kusurlu olduklarından tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince erkeğe verilen kusurların yerinde olduğu, kadının karşı davaya cevap dilekçesi süresinde olmamakla bu dilekçedeki vakıaların erkeğe kusur yüklenmemesinin isabetli olduğu, erkeğe verilecek başkaca bir kusur bulunmadığı, dava tarihinden sonra erkeğin kadına attığı mesajlar ve mektup içeriğine göre erkeğin vakıaları yönüyle kadını affetmiş sayılacağı bu sebeple kadına yüklenen kusurun hatalı olduğu gerekçesiyle kusura yönelik kadının istinafının kısmen kabulüne, erkeğin istinafının ise reddine, gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğunun tespiti ile erkeğin, asıl davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin reddine, erkeğin davasının kabulüne yönelik kararın istinaf edilmemekle kesinleştiğine, ortak çocuğun annesi ile birlikte yaşadığı, yaşadığı ortamın gelişimine uygun olduğu, uzman raporunda çocuğun velâyetinin annede bırakılmasının çocuğun menfaatine olacağının tespit edildiği, çocuğun anne yanında kurulu düzeninin oluşması anne bakım gözetim ve şefkatına muhtaç olduğu dönemde olması nazara alınarak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine, ortak çocuk lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle tarafların bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ortak çocuğun yaşı, zorunlu öğrenim döneminde bulunması temel ihtiyaçları ile eğitim öğretim ihtiyaçları nazara alındığında hükmedilen iştirak nafakasının yetersiz olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, yeniden hüküm kurulmak suretiyle çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadının tazminatlara yönelik istinaf talebinin kabulüne, tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına ve tarafların tespit edilen kusurlarının ağırlık ve mahiyetine göre yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, kadının diğer, erkeğin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, tazminatların miktarı, iştirak nafakasının miktarı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, her iki davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, istinaf sınırlamasının doğru yapılıp yapılmadığı, istinaf incelemesinin eksik olup olmadığı, tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Dava, taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı, davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, tazminat taleplerinin reddi yönünden, davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velayet, tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf edilmiştir. İstinaf talebinde bulunan davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde, erkeğin davasının kabulü ile ilgili itirazda bulunulduğu, ne var ki davacı- karşı davalı erkek vekilinin bu talebinin Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca 6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde, davacı- karşı davalı kadın vekilinin erkeğin davasının kabulüne yönelik istinaf talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, istinaf sınırlamasının hatalı yapılması ve bu hatalı sınırlandırmaya göre davacı- karşı davalı kadın vekilinin erkeğin davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin incelenmemesi doğru olmayıp kararın münhasıran bu sebepten bozulması gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Hikmet'ten alınıp Haticeye verilmesine,

17.100,00 TL vekâlet ücretinin Hatice'den alınıp Hikmet'e verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.