"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1374 E., 2023/135 K.
DAVA TARİHİ : 18.12.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beyşehir 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/160 E., 2022/6 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin Norveç'te çalışarak emekli olduğunu, eşine Türkiye' ye dönerek burada yaşamak istediğini söylediğini, davalının ise dönmeyeceğini, Türkiye'de yaşamak istemediğini söylediğini, müvekkilinin 2004 yılında Türkiye'ye döndügünü, davalının gelmediğini, müvekkilini arayıp sormadığını, müvekkilinin aramalarına da karşılık vermediğini, bu süreçte davalının bir kaç kez Türkiye ye geldiğini, Antalya' da ortak kızlarına ait ev ve yazlıkta kalıp Norveç'e döndüğünü, müvekkilinin görüşme taleplerini de kabul etmediğini, davalının, müvekkilini Norveç'te de Türkiye'de de yanında istemediğini, davalının iddialarının ise gerçek olmadığını ve kabul etmediklerini, tarafların on beş yıldır fiilen ayrı yaşadıklarını, bir araya gelme ihtimallerinin kalmadığını ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının beyanların asılsız olduğunu, davacının düzenli olarak çalışmadığını, müvekkilinin maaşı ile geçindiklerini, davacının sorumsuz olduğunu ve ailesini önemsemediğini, müvekkiline şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, başka bir kadın ile birlikte Türkiye'de ki evlerinde yaşadığını, müvekkilinin bu nedenle ortak evlerine gelemediği gibi davacının, müvekkili ile birlikte yaşamak konusunda bir talebinin de bulunmadığını, davacının kusurlu olduğunu beyanla
davanın reddine karar verilmesini, aksi halde ise müvekkili lehine 300.000,00 TL maddî, 300.00,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalı ile Norveç'te birlikte yaşadıkları sırada doğru düzgün çalışmadığı, evin geçimini tamamen davalının sağladığı, davacının yaklaşık on beş yıl önce ortak konutu terk ederek evlilik birliğinin eşlere yüklediği asgari yükümlülüklerden kaçındığı, Türkiye'ye döndükten sonra başka bir kadınla yaşamaya başladığı ve uzun zamandır da bu kadınla evli gibi aynı evde yaşayıp, çarşı ve pazarda evli eşler gibi dolaşarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, bu hale göre fiili birlikteliğin sona ermesinde davacının tam kusurlu olduğu, davalıya atfedilecek bir kusurun ise bulunmadığı, hiç kimsenin sırf kendi kusuruna dayanarak boşanma hükmü elde edemeyeceği gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili, davalının, müvekkilinin yanında olmadığını ve Türkiye'de yaşamayı istemediğini, tarafların on yedi yıldır fiilen ayrı yaşadıklarını ve bir araya gelme ihtimallerinin de bulunmadığını, davalının tanıkları ortak kızlarının, davalının yanında kaldığını ve yanlı beyanda bulunduklarını, davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davacının belirlenen kusurlarının yerinde olduğu, davalının kusurunun ispatlanamadığı, davacı tam kusurlu bulunduğundan açtığı boşanma davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili, istinaf başvurusunun eksik inceleme ile reddedildiğini, davalının, müvekkilinin yanında olmadığını ve Türkiye'de yaşamak istemediğini, tarafların temyiz tarihi ile on dokuz yıldır fiilen ayrı yaşadıklarını ve bir araya gelme ihtimallerinin de bulunmadığını, davalının tanıkları ortak kızlarının, davalının yanında kaldığını ve yanlı beyanda bulunduklarını, davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.