Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2300 E. 2024/8322 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bozma kararına rağmen Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine, bozmaya uygun hüküm verilip verilmediği ve tazminat miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bozma kararına uyularak verdiği hükümde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/936 E., 2022/1227 K.

KARAR : Bozmaya uyulmak suretiyle hüküm kurma

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulüne, karşı boşanma davasının reddine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle her iki boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

Direnme kararı taraf vekillerince temyiz edilme üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılan inceleme sonunda benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki hükümde direnilmesinin doğru olmadığına karar verilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak maddî ve manevî tazminata ilişkin hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz edan davalı-davacı ... ve vekilleri ile karşı taraf davacı ... ... ve vekilleri gelmedi. Davacı vekili Avukat ...'ın mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 20.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 1.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.10.2017 tarihli ve 2016/198 Esas, 2017/657 Karar sayılı kararıyla; tarafların İstanbul ve Konya'da oturdukları, kadının organizasyon işiyle uğraşırken evlenmeyle birlikte Konya'ya gittiği ve işi bıraktığı, birlikteliklerinin yaklaşık 6 ay sürdüğü, kadının çocuk istemesi nedeniyle erkeğin psikolojik baskı uyguladığı, cinsel birlikteliklerinde de bu sebeple sorunlar yaşadıkları, kadına yönelik tutarsız davranışlar sergilediği, çıkan tartışmada fiziki şiddet de uyguladığı, kadının boynunda oluşan kızarık ve morlukları dinlenen kadın tanıklarının da gördüklerini beyan ettikleri, erkeğin bekarken tanıştığı kadınlarla yazışmalarını ve görüşmelerini sürdürmekle güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, kadına "Seni istemiyorum, içim soğudu, evliliği bitirelim" şeklinde mesajlar attığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin karşı davasının reddine, asıl davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı kadın vekili tazminatların miktarı yönünden; erkek vekili her iki boşanma davası ve fer'îleri ile ziynet alacağı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.10.2018 tarihli ve 2018/2604 Esas, 2018/1200 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece erkeğin kadına karşı "psikolojik baskı uyguladığı, fiziksel şiddet uyguladığı, seni istemiyorum, boşanalım dediği, güven sarsıcı hareket ettiği" gerekçeleriyle tam kusurlu kabul edilerek boşanma davası reddedilmiş ise de, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, "seni istemiyorum, boşanalım" diye mesaj gönderen erkeğin ağır, eşine "abuk sabuk hareket etme, nerdeysem nerdeyim, hakkımı helal etmiyorum" şeklinde sözler sarf eden kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin kusur belirlemesine ve reddedilen boşanma davasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, kadının boşanma davası yönünden de yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden, kararın kaldırılması gerekçesi nedeniyle kadının istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, asıl ve karşı boşanma davalarının ayrı ayrı kabülü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, dava tarihinden itibaren kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına, 48.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, yeniden hüküm kurulmak suretiyle ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı kadın vekili; kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden; erkek vekili kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafakalar ve tazminatlar ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 03.03.2020 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.01.2021 tarihli kararı ile; bozma ilamına direnilmesine karar verilmiştir.

C. Hukuk Genel Kurulunca Verilen Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki kararına karşı her iki taraf vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuş, Dairenin 27.09.2021 tarihli ilamı ile direnme kararı yerinde görülmeyerek temyiz itirazlarının incelenmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

2.Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2022 tarihli kararı ile; davacı- karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına, bozma sebebine göre davalı- karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma kararı doğrultusunda Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine 200.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozmaya uygun karar verilip verilmediği, tazminatların miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesi ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-karşı davacı erkek vekilinin, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.