Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2306 E. 2023/6199 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan geçimsizliğin varlığı, kusur durumu ve boşanma davası açıldıktan sonra tarafların bir süre birlikte yaşamalarının affa delalet edip etmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası açıldıktan sonra tarafların bir araya gelerek aynı evde yaşamaya başlamalarının, davadan önce yaşanan olaylardan dolayı eşlerin birbirlerini affettiklerini veya en azından hoşgörüyle karşıladıklarını gösterdiği, bu tarihten sonra gerçekleşen olayların yeni bir davanın konusunu oluşturacağı ve bu nedenle her iki boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/609 E., 2022/1194 K.

...

...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mardin Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/496 E., 2021/752 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak her iki boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin fiziksel şiddettine ve hakaretlerine sürekli maruz kaldığını, müvekkilini aşağıladığını, sevgisiz davrandığını, kazancı hakkında bilgi vermediğini, bakım parasını sürekli tartışma konusu yaptığını, erkeğin bakıma muhtaç olduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, velayetin anneye tevdiine, 10.000.00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, 400,00 TL tedbir ve yoksulluk, 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin yüzde %58 engelli olduğunu, şiddet uygulayacak konumda olmadığını, kadın ve çocukları tarafından hor görüldüğünü, felçli olmasının da sürekli sorun yarattığını, küçük düşürüldüğünü, her zaman sorun olduğunu, hakaret ve darp ile evden kovulduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, velayetin müvekkiline tevdiine, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ortak konutun davacıya tahsisine ve kadın adına kayıtlı taşınmaza tedbir konularak mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin çalışmasına rağmen ailenin ihtiyaçlarını karşılamak istemediği, aile bireylerine yönelik ekonomik şiddet uyguladığı, ortak çocuklara yönelik beddua içeren sözler sarf ettiği, kadının ise ortak çocukların baba ile yaşamak istememeleri sebebiyle eşi ile yaşamak istemediği, ortak çocukların babalarının maaş kartını alarak harçlık şeklinde ödemelere sesini çıkarmadığı, erkek için bu durumun sorun teşkil ettiği ve çocukları ile anlaşamadığı, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, velayetin anneye tevdiine, ortak çocuk için 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin kusurlu olduğunu, yıllarca erkeğin psikolojik, ekonomik şiddetine maruz kaldığını ileri sürerek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve müvekkil adına kayıtlı taşınmaza konan tedbir yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece eksik inceleme yapıldığı, ispatlanan kimi kusurların kadına yüklenmediğini, kadının tam kusurlu olduğunu ileri sürerek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ön inceleme duruşmasında kadın vekilinin "...dava açıldıktan sonra taraflar arabulucular aracılığıyla ile bir araya gelmişlerdir fakat ortak akraba ... tarafından dava açıldıktan sonra tutulun 08.12.2019 tutanaktakileri davalı yerine getirmemiştir, bu nedenle davaya devam edilmiştir" şeklinde beyanda bulunduğu, tanık ...'in "1 hafta sonra eldeki bu dava açıldı, 2019 yılının 9. ayı olması lazım, babam kredi çekip üvey abimin evinde kendisine oda yaptı ancak 2,5 ay sonra üvey abim bakmadı, gelin de istemediği için aile büyükleri araya girdiler, anneme bu kadar yıl baktın biraz daha bak dediler amcamın önderliğinde protokol hazırlamadık, anneme hakaret etmeyeceğini, maddî konularda sıkıntı çıkartmayacağını söyledi, babam 2-,2,5 ay sonra eve döndü geldikten sonra aynı davranışlarını hatta daha kötüsünü yaptı.... 2020 10. Ayında babam bakım evine müracaat etti, gidene kadar evde kal dedik, 2021 yılı ocak ayı 5. de maaş kartını iptal etti bundan sonra hiç bir gideri karşılamayacağını söylediği için annem kız kardeşimin evine taşındı, o tarihten beri ayrı yaşıyorlar, yeniden bir araya gelmediler", yine tanık ...'ın "boşanma davası 2019 yılının sonlarına doğru açıldı, boşanma davası açıldıktan sonra bir daha denediler, yanlış değilsem dava açıldıktan sonra 8-9 ay aynı evde kalındı sonra ayrı yaşamaya başladılar yeniden bir araya gelmediler" şeklinde beyanda bulunduğu görülmekle boşanma davası açıldıktan sonra birliğin devamını sağlamak üzere tarafların biraraya gelerek aynı evde yaşamaya başladıkları, bu eylemin davadan önce yaşanan olaylardan dolayı eşlerin birbirlerini affettiklerini en azından hoşgörüyle karşıladıklarını gösterdiği, bu tarihten sonra gerçekleşen olayların yeni bir davanın konusunu oluşturacağı, gerçekleşen bu durum karşısında her iki boşanma davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle her iki davanın reddine, kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş, kadın vekilinin ihtiyati tedbire yönelik istinaf talebinin ise incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; dosyanın ve müvekkilimin özelinde bu durumu dikkatli bir şekilde değerlendirmek gerekirken mahkemece sadece birlikte yaşama durumu göz önünde bulundurulduğunu, erkeğin bakıma muhtaç olması ortak konutta bir arada kalma durumuna sebebiyet verdiğini, kadın ve ortak çocuklara ekonomik şiddet uygulayan erkeğin ortak konuttan çıkmak istememesi, mahkemenin ilk aşamada tedbir taleplerimizi red etmesi sebebi ile bir süre daha ortak yaşam mecburi bir hal aldığını, davanın en başından beri ileri sürülen ekonomik ve psikolojik şiddet uzaklaştırma tedbirine kadar devam etmiş olduğundan tarafların engel durumlarından kaynaklı olarak bir arada kalmaları ortak hayatın devamı için ortak iradelerinin olduğunu göstermeyeceği, dosya kapsamında görüleceği üzere kadının ilk uzaklaştırma talebinin red edildiği, erkeğim ortak konutun kendisine tahsis edilmesi için talepte bulunduğu, bu talep de mahkemece red edildiği, erkeğin bakıma muhtaç olması sebebi ile şu anda da ... Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde kaldığını beyanla istinaf başvuru dilekçesini tekrarla reddedilen davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf mahkemesince yapılan af yorumunun hatalı ve amacından fazla geniş yorumlandığını beyanla istinaf başvuru dilekçesini tekrarla reddedilen davası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların davalarının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...